Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp çalılıklarla gizlenmiş cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin davanın ilk duruşması, dün 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4'ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar'ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Mahkeme Narin’in babası Arif Güran'ın ‘müşteki’, aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise ‘tanık’ sıfatıyla katılması için ‘zorla getirme’ kararı çıkarıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla duruşmaya davet edildi.
‘NARİN GÜRAN'I BOĞMAK SURETİYLE ÖLDÜRDÜKLERİ ANLAŞILMIŞTIR’
İddianamede tutuklu sanıklar için şu ifadelere yer verildi:
“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır. İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran'ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir. 21 Ağustos günü saat 15.11 sıralarında kamera açısına son kez giren ve evine doğru çıkan patikaya yönelen Narin'in eve ulaştığı saatte dosya kapsamında bulunan HTS analiz raporları, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında, tüm şüphelilerin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması karşısında zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek, öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran'ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur.”
İLK GÜN 4 SANIK, 2 TANIK DİNLENDİ
Dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle, muhtemel olayların önüne geçilebilmesi için duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazan mahkemenin talebi üzerine 6 Kasım’da adliyenin çevresi bariyerlerle kapatıldı. Dün saat 09.00’da başlayan ilk duruşmada tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Duruşmada önce Nevzat Bahtiyar’ın, ardından da sırasıyla Enes, Yüksel ve Salim Güran’ın ifadeleri alındı. Sanıkların ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Narin’in babası Arif Güran tanık olarak dinlendi. Ardından da Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar dinlendi. Mahkeme başkanı, saat 23.00 sıralarında duruşmayı bugün saat 09.00’a erteledi.
Bugün devam edecek duruşma öncesi tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden adliyeye getirildi.
TANIK ÇOCUKLAR, PEDAGOG EŞLİĞİNDE İFADE VERDİ
Diyarbakır'da Narin Güran cinayetine ilişkin dün başlayan ilk duruşma, bugün de devam etti. Duruşmada 18 yaşından küçük olan tanıklar, adliyedeki Adli Gözlem Odası’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile pedagog eşliğinde ifade verdi. Narin’in ağabeyi M.E.G., “Evde ben, Enes ağabeyim, kardeşim E. vardı. Saat 15.00 gibi Hediye yengem geldi. Narin gittikten sonra benle Enes ağabeyim telefonda oyun oynuyorduk. Ben annemin telefonuyla oynuyordum. 2 oyun oynadıktan sonra oyundan çıktık. 16.30-17.00 gibi aşağı indim. Enes Ağabeyim, Tahir Kaya oradaydı. Hediye geldiğinde hatırlamıyorum ama E. bana ‘Hediye yenge geldi, elbiseleri bırakıp gitti’ dedi. Sonra bakkala gittim, ağabeyimin yanına. Onlar oturmuştu, bir şey almadık. Tahir Kaya saman çekmek için çocukları topladı. Ağabeyim gitmedi. Ben ve kuzenim K.G. çeşmeye gittik. Sonra ağabeyim o sırada geldi. O kadar. Sonra annem ‘Kardeşini çağır, gel yemek yiyeceğiz’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Sonra aradım, bulamadım. Annem, yengem Maşallah’a sordu ‘Narin orda mı’ diye, ‘Yok’ dediler. Sonra Hediye yengemi aradı, o da ‘Burada değil’ dedi.
Daha sonra kuzeni A.K. ifade verdi. Olay gününü anlatan A.K., “Narin’i camide gördüm. Eve geldik. Z. ile birlikte çorap dağıttık. Sonra Melek ablanın evine gittik” dedi.
‘ENES HİÇ BİZE GELMEDİ’
Salim Güran’ın kızı G.G. de “Çarşıya gittik. Hepimiz sadece ağabeyim yoktu. 14.45'te eve geldik. Babam uzandı, sonra babam kalktı ve çıktı. 15.30 gibi çıktı, tarlaya gitti. Tarladan dönüşte eve gelmedi. Zaten Narin’in kaybolduğunu ben babama haber verdim. O zaman karanlıktı 19.45 gibiydi babamı aradığım zaman. O da tarladaydı” dedi.
Mahkeme Başkanının “HTS kayıtlarında Enes'in 15.57'de salimin evine gitmiş ve 8 dakika kalmış. Enes sizin eve geldi mi?” sorusuna G.G., “Hayır hiç gelmedi, ben de evden çıkmadım hiç” yanıtını verdi.
‘SALİM GÜRAN BİZİ TEHDİT ETMEDİ’
Hüseyin ve Maşallah Güran’ın kızı M.G. olay gününü anlatarak, “Büyük odadaydım. Telefonla oynuyordum. Sonra kapı çaldı, annem de ‘Kimdir’ dedi, ‘Narin’ dediler. Narin’i görmedim. Yüksel yenge geldi, fenalaştı, ambulansa bindi. Sonra annemle ablam ağlıyordu. Sonra Narin’in teyzesi Yasemin geldi, annem ve ablama saldırdı. ‘Susmazsanız böyle olmazdı’ dedi. Ben de o sırada ayağa kalktım. ‘Biz bir şey bilmiyoruz’ dedik. Ben bayıldım, Hülya komutan geldi ve ayırdı. Biz de gittik. Salim Güran bizi tehdit etmedi. ‘Allah rızası için ne biliyorsanız onu söyleyin’ dedi. Tam olarak saat söylemedi, ‘Ne gördüyseniz onu anlatın’ dedi” diye konuştu.
DİYARBAKIR, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |