Gaziantep'te seçim çalışmalarını sürdüren Edip Semih Yalçın, partisine üye bazı yöneticilerle ilgili internete düşen görüntülerin kaldırılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın 14'üncü maddeyi uygulamak yerine olaya 3-4 gün seyirci kalarak, 'İyice yayılsın, herkes seyretsin sonra gereğine bakarız' mantığıyla hareket ettiğini ileri sürdü. Yalçın, "Bazı kurumları yandaş hale getiren siyasi iktidarın bu uğurda neleri göze aldığını gösteriyor. Bu milletin yapısını, genlerini herkes biliyor. Belaltı siyaseti, bu tür gayri meşru yollarla siyaset yapmayı millet benimsemiyor. Nitekim bu olayda da bunu gördük. Bu olay halkta karşılığını bulmadı. Tam tersi bir gelişme oldu. 'MHP'ye haksız yere saldırılıyor. Kişiler üzerinden saldırılıyor' şekliyle lehte sonuçlar almaya başladık. Biz arzu etmedik ama işin gelinen noktasında bu siyasi iktidarın özellikle MHP'yi dışlamaya çalışması, MHP'ye halk nezdinde güç katıyor" diye konuştu.
HAREM KURANLAR VAR
Partisinin, böyle bir siyasete karşı olduğunu kaydeden Yalçın, şunları söyledi:
"Eğer böyle siyaset yapılacaksa ki bu yolu kesinlikle tercih etmeyiz; mevcut siyasi iktidarın ayıplı halinin çok daha fazla olduğu kanaatindeyim. Nasıl diyeceksiniz? Mevcut AKP milletvekilleri içerisinde, isme gerek yok, adeta harem kuranlar var. Kendilerine harem oluşturanlar var. Eğer iş o tarafa giderse bunların siyasi iktidarı için bu hoş olmaz. Ben bunu mecbur kaldığım için dillendiriyorum. Bu türlü siyaseti benimsemiyoruz, yapmayız da, doğru bulmayız da. Burada MHP'nin aldığı böyle bir problem karşısında tavrı görmezlikten gelmemek lazım. Kesip atabiliyor. Sayın Başbakan 'Niye ihraç etmesinler gibi' saçma bir yaklaşım sergiliyor. Sayın genel başkanın istifa emri talimatı vermesi ihraç demektir. Bunu anlamakta zorluk çekiyor sayın başbakan. İhraç dediğiniz disiplin kuruluyla başlar aylar sürer. Onun yerine sayın genel başkan kesiyor, atıyor ve anında 24 saat geçmeden problemi çözüyor. Bunu görmezlikten gelmemek lazım."
OLMASA İYİ AMA
Her toplumda eksik ve yanlış davranışlarda bulunanlara rastlanabileceğini ama asıl olanın bu yanlışlıkların siyasette kullanılmaması gerektiğini savunan Yalçın, "Ama siz o yanlışlık üzerinden bir siyasi harekete, hele hele Türk milliyetçiliğini benimsemiş bir siyasi hareketi yargılamaya kalkarsanız bu doğru bir üslup olmaz. Hiç bir fikri anlamda birlikteliğimiz olmadığı siyasi hareketler, siyasi temsilciler bile bu yolun meşru olmadığını, mubah olmadığını söylüyor. Bu doğru. Söz konusu suç, ayıplı hal, kişiyle direkt alakalı bir şeydir. Hangi toplumda yok. Gönül isterki her şey en doğru, en güzel şekilde olsun. Ama olmayabiliyor. Bununla o toplumu yargılayamayız" dedi.