Halk TV canlı yayınında Uğur Dündar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
AKP 2 MİLYONA YAKIN SEÇMEN OY KAYBETTİ
AKP 2 milyona yakın seçmen oy kaybetti. Az bir rakam değil. Bu da çok önemli yüzde 50, 55’lerden bahsediyorlardı. Demek ki bir karşıtlık var. Bu da artıyor. Önümüzdeki süreç içerisinde göreceksiniz. Seçim meydanlarında halkın vicdanına seslendim. Bu kadar büyük bir yolsuzluk Cumhuriyet tarihinde hiç görülmedi. Eğer seçimlerde yolsuzluklardan hiç bahsetmeseydik daha büyük bir eleştiri alırdık. O insanların vicdanının bir yerinde duruyordur.
ANKARA’DA SEÇİMİ KAZANMIŞTIK
Ankara’da seçimi kazanmıştık. Bir şekilde sandıklarda kaybettik. Sayın Mansur Yavaş bunun mücadelesini veriyor. Hukuki süreç nereye kadar bunu bilemiyoruz.
BİZİM ŞİKAYET ETMEYE HAKKIMIZ YOK
Bizim şikayet etmeye hakkımız yok. Oyların şu veya bu şekilde çalındığın iddia ediyorsan sandığın başında duracaksın. Elektrik kesiliyorsa sandığa müdahale edilmesini engelleyeceksin. Yeniden yapılanma olabilir. Islak imzalar bize gelmiyorsa o zaman bir sorunumuz var demektir.
BAZI YERLERDE GÖNLÜMDEN GEÇEN ADAYLAR FARKLIYDI
Bizim gösterdiğimiz aday, aday olduğu beldede beklediğimiz ölçüde oy alamıyorsa o sorumluluğu bizim alarak düşünmemiz gerekiyor. Bazı bölgelerde aday gösterilen yerlerde, gönlümden geçen adaylar farklıydı. Merkez Yönetim Kurulu ve anketlere göre adaylar belirlendi.
SEÇİM GECESİ UYUMADIM
Seçim gecesi uyumadım. Haberleri, sonuçları izledik. Daha iyi bir sonuç bekliyorduk. Beklentilerimiz tam karşılanmadı. İyi bir sonuç olsaydı bundan tabanımız ve biz mutlu olacaktı. Çok olumsuz bir tablo değil ama daha iyi olabilirdi. Demek ki daha iyi çalışmalıydık.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ DİYE BİR PARTİ KALMAZDI
Cumhuriyet Halk Partisi’nde böyle bir olay olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi diye bir parti kalmazdı. Bizim tabanımızın ahlaki değerleri yüksektir. Biz her kuruşun hesabını veren soran bir gelenekten geliyoruz. Böyle bir gelenekten gelen bir partinin en ufak bir yolsuzluklar konusundaki ahlaki sapması bize ağır bedeller olarak dönüyor. SHP’nin iktidar ortağı olduğu bir dönemde bir bakan, yanlış hatırlamıyorsam babasının ölümü nedeniyle bir ilan veriliyor ve o ilanın bedelini kamu kuruluşu karşılıyor. Duyulduğu anda o bakan, bakanlık koltuğundan ayrıldı. Bu kadar duyarlıyız. Bir bakan düşünün 28 seferde, 52 milyon dolar rüşvet aldığı iddia ediliyor. Koluna taktığı rüşvet saatinin bedeli 700 milyar lira. Ankara Mamak’ta 10 daire fiyatı. Ama çıkıyor toplumun önüne biz olsak çıkamayız toplumun önüne. Utanırız çıkamayız. Nasıl anlatacağız deriz. Ahlak farklı bir şey. Benim ahlak anlayışım ile onların ahlak anlayışı farklı.
'HERKES ÇALIYOR, BUNLAR DA ÇALIYOR' DİYEN TOPLUM KÜLTÜRÜ OLUŞTU
Seçimlerde, yüzde 31,32 çıtasını aşabileceğimizi düşünüyorduk. Bütün çalışmalarımızı bunun üzerine belirlemiştik. Kamuoyu yoklamaları bu yüzdeleri veriyordu. 17 Aralık’tan sonra biraz daha yükselebileceğini düşünüyorduk. Bunun gerçekleşmeme nedenlerine bakmak gerekiyor. Zaman zaman eleştiriler geliyor işte 'siz, seçimi tümüyle yolsuzluk üzerine inşa ettiniz' söylemleri. Bu nedenle toplum yolsuzluklar konusunda çok duyarlı değil. 'Herkes çalıyor. E bunlar da çalıyor ne var bunda' diyen bir toplum kültürü oluştu. Deniyor ki, böyle bir kültürde sizin yolsuzlukları dillendirmeniz doğru olmaz deniliyor. Oysa biz sadece yolsuzlukları değil, projelerimizi, gençlere vaatlerimizi de dile getiriyorduk.
YUMRUK PLANLANMIŞ
Planlanmış davranışlar. Bir akrabasına bana karşı saldırı yapacağını söylüyor. Yine başka bir akrabasına çok parası olacağını ifade ediyor. Telefon görüşmeleri elimizde yok. Soruşturma sonucunda başka bilgiler de olabilir.
ERDOĞAN DA TAPELERİN DOĞRU OLDUĞUNU BİLİYORDU
Başbakanlık tapelerin doğru olmadığını söyledi. Biz elimizdeki imkanlarla uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde görüşmelerin doğru olduğunu öğrendik. Ben bir çağrı yaptım. Olabilir Erdoğan için birileri komplo düzenlemiş olabilir. Eğer komplo ise hep beraber üzerine gidelim. Komplo ise bunu ortaya çıkarmak çok kolay. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kayıtları ile gerçek ortaya çıkar. Ama Erdoğan buna yanaşmadı. Çünkü o da bunların doğru olduğunu biliyordu. Havuz medyası bunların doğru olmadığını yazdı.
ERDOĞAN 17 ARALIK’TAN SONRAKİ KAYITLARIN SİLİNMESİNİ İSTEDİ
Erdoğan TİB’e yazı göndererek, 17 Aralık’tan sonraki kayıtların silinmesini istedi. Neden silinmesini istiyor? Tam tersine açıklanmasını istemeliydi. Bunlar toplumun belleğinde yeterince yer almadı. O zamanlar o kadar çok ses kayıtları yayınlandı ki vatandaşın kafası iyice karıştı. Hangisi doğru hangisi doğru değil. Öyle bir noktaya geldi ki toplum, her akşam saat: 6’da, 7’de acaba bugün ne gelecek diye bir beklenti oluştu. Erdoğan’ın oğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin TİB kayıtlarını sonra biz yayınladık. Hangi, saniye kiminle görüştüğüne dair kayıtları yayınladık. Sümeyye Erdoğan’ın hangi koltuktan Ankara’dan İstanbul’a paraları sıfırlamak üzere, Bilal’in yanına gittiğini belgelerle kanıtladık. Bunlar henüz toplumun bellediğinde bizim istediğimiz kadar yer edinmedi. Ama yer edinecek.
MASAK YOLSUZLUĞUN ÜZERİNE GİTMELİ
Devlet, devlet ise bütün bunların üzerine kararlılıkla gider. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) olayın üzerine gitmeli. Bu kadar nakit para hiçbir demokraside kimsenin kimsenin evinde olmaz. Bu yolsuzluğun üzeri kapatılamaz.
DÜRÜSTLÜK KONUSUNDA HALK HAKKIMI TESLİM EDİYOR
Dürüstlük konusunda halk hakkımı teslim ediyor. Biz herkesi dinleriz. Görüş alışverişinde bulunuruz. Ama inandığımız doğrular var. Onlardan taviz vermeyiz.
DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN’A CUMHURBAŞKANLIĞI TEKLİFİ İDDİALARI
CHP’nin Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan’a cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin teklifte bulunduğu iddiaları gerçeği yansıtmıyor.
GENÇLERE SESLENİYORUM: HEP BİRLİKTE CHP’Yİ DEĞİŞTİRELİM
CHP’nin gençleşmesi gerekiyor. Gençlere sesleniyorum: Hep birlikte CHP’yi değiştirelim. Son kurultayda, tüzükte değişiklik yapıldı. Ağırlıklı olarak ön seçim yapılacak. Merkez yoklaması yapılacak.
SADECE BAŞAKTÖRÜ İÇİN FEZLEKE GELMEDİ
CHP’nin Cemaatle işbirliği yaptığı iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Bizim özel pazarlıklar ya da bir araya gelmemiz söz konusu değil. 17 Aralık operasyonundan sonra Erdoğan, yolsuzluklarını kapatmak için özel bir düşman yaratması gerekiyordu. O düşmanı yarattı. O paralel devleti kim yarattı? Biz iktidarda değiliz. Sen yarattın o paralel devleti. Böyle bir yapılanma şu anda fezlekesi Parlamento’da sadece başaktörü için fezleke gelmedi. Onun için de yürekli ve namuslu bir savcı arıyoruz. O da yazacak fezlekesini. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını arayacağız. CHP ile cemaeti yan yana koyup ikisini düşman ilan etmek için Erdoğan bir strateji geliştirdi.
HAKİM HEDEF GÖSTERİLMİŞ YARIN BİRİSİ ÇIKIP VURSA NE OLACAK?
Bir hakim vicdanı ile karar verir. Bilmediğiniz, tanımadığınız birisini açıkça suçluyorsunuz. O kişi neden serbest bıraktı. Dosyaya bakılması gerekir. Hakim hedef gösterilmiş. Yarın birisi çıkıp vursa ne olacak? Düşman yaratıyorsunuz.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER DEMOKRASİLERDE OLMAZ
Özel Yetkili Mahkemeler demokrasilerde olmaz. Bu mahkemeler iktidarın sopası görevini görür. Bu mahkemelerde görülen davaların yeniden görülmesi lazım. Bu durum sayın Aziz Yıldırım için de geçerli.
DİNLEMELERLE İLGİLİ SİZ BAŞKA NE SUÇLU ARAYACAKSINIZ? O DÖRT KİŞİDEN BİRİSİ
Türkiye Cumhuriyeti böyle bir yönetim görmemiştir. Devletin sırları rahatlıkla dinlenebiliyor. Suriye’de neler yapılacağını. Siz suçluyu kendi içinizde arayacaksınız. 4 kişi konuşuyor. Sayın Cumhurbaşkanı ’dinlemeler içeriden yapılmış’ dedi. Siz başka ne suçlu arayacaksınız? O dört kişiden birisi.
ULUSLARARASI KURULUŞ ÇIKIYOR BAŞBAKAN’I YALANCILIKLA SUÇLUYOR
Twitter’a vergi kaçakçısı dediler. Çıktılar biz vergi kaçakçısı değiliz dediler. 'Bizim Türkiye’de temsilcimiz var onlar zaten vergi ödüyor' dediler Uluslararası kuruluş çıkıyor Başbakan’ı yalancılıkla suçluyor.
MİT YASASINI AYM’YE GÖTÜRECEĞİZ
Bu MİT yasasından sonra yeni ’Yeşiller’ çıkacak. Gestapo yöntemini getirdiler. Bu düzenlemeyi, Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Hukuk devletini savunacağız. İktidar totaliter rejimi savunuyor. Hesap vermeyecek örgüt yaratılıyor. Bu yasa ile Uludere ile ilgili yeni belge olsa da soruşturma yapılamayacak.
TÜSİAD KONUŞUYOR AMA TOB KONUŞAMIYOR NEDEN?
TÜSİAD konuşuyor ama TOB konuşamıyor. Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı konuşamıyor. Neden? Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı konuşamıyor. Neden? Farklı düşünceye tahammül edemeyen bir iktidar var.