Antalya'da ayıplı mal satan zincir maketin şubesine mühür
Antalya'da ayıplı mal satan zincir maketin şubesine mühür
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Antalya'da
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Antalya'da
'Yenidoğan çetesi' lideri Fırat Sarı hakim karşısında
'Yenidoğan çetesi' lideri Fırat Sarı hakim karşısında
Antalya'da demokrasi için sanat
Antalya'da demokrasi için sanat
9 Ekim 2012 Salı - 09:56

Kılıçdaroğlu CNN Türk'te konuştu

CNN Türk'te Tarafsız Bölge isimli programda Ahmet Hakan 'ın sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gündeminde Suriye ve TBMM'de kabul edilen tezkere vardı.

Kılıçdaroğlu CNN Türk te konuştu
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt


"HÜKÜMETİN ESAD'A KARŞI BİR DÜŞMANLIĞI VAR"

"Suriye'de akan kanın birinci sorumlusu Esad ikinci sorumlusu Başbakan Erdoğan'dır" diyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül'ün de hükümetin karşısında olduğunu söyledi:

"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , hükümetin Suriye politikasını doğru bulmuyor.Hükümetin Esad'a karşı bir düşmanlığı var."

ESAD'I DESTEKLEMİYORUM

Kılıçdaroğlu, "Siz Esad'ı mı destekliyorsunuz?" sorusuna "Hayır ben ne Esad ile tanıştım ne eşi ile el sıkıştım. Esad'ı gündeme getiren ben değilim" dedi. Başbakan Erdoğan beni 'Esadcı' diye suçluyor. Kendi haklı çıkarmak için CHP'yi suçluyor.

ERDOĞAN İLE ESAD ARASINDA NE FARK VAR?


"Bana söyler misiniz Esad ile Erdoğan arasında ne fark var?" diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"O da baskı yapıyor bu da baskı yapıyor. Aradaki tek fark biri kanlı yapıyor biri kansız yapıyor. Bana söyler misiniz "Parasız eğitim istiyorum" diyen bir genci hapse atacaksın sonra Suriye'ye dönüp demokrasi diyeceksin. Hapiste insanların öldüğü bir ortamda bana demokrasi var diyebilir misiniz? Türkiye tarihinde hiç bir başbakan Ortadoğu'ya batının diliyle seslenmemiştir."

TEZKERE ÇIKARMAK SAVAŞA GİRMEKTİR

Kılıçdaroğlu, TBMM'de kabul edilen tezkereye ilişkin bir soru üzerine, ''Tezkere çıkarmak demek, savaşa girmek demektir. 'Her an ben savaşa girebilirim' demektir. Türk Silahlı Kuvvetleri savaşa hazır değil miydi? Tezkere çıkınca mı savaşa hazır oldu bunlar? Bir ülkenin ordusu varsa, dinamikse her zaman savaşa hazırdır. Caydırıcılık tezkerede değil, caydırıcılık sizin silahlı gücünüzdedir, ekonomik gücünüzdedir. Tezkere çıkardınız ne oldu, bakanlar koro halinde, 'Tezkere çıkardık ama biz savaş istemiyoruz' dediler'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Suriye krizinde, ABD'deki başkanlık seçimleri sonrası ''havanın değişeceğini'' de savundu.

BAKAN BAĞIŞ'TAN MESAJ

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın programa bir mesaj gönderdiği belirtilerek, şöyle denildi:

''Bağış'a cevap hakkı doğdu, çünkü siz kendisini eleştirdiniz. 'Bir kaç saat içinde Suriye'yi yok ederiz' diye bir beyanatı oldu demiştiniz. O da şöyle diyor, telefon mesajından okuyorum, 'Benim sözlerimi çarpıttı Sayın Kılıçdaroğlu' diyor. Açıklamaları şöyle: Biz bin yılı aşkın devlet geleneği olan bir ülkeyiz, o geleneğin içinde bizim her türlü senaryoya hazırlıklı olmamız gerekir. Türkiye eğer savaşmaya çok meraklı bir ülke olsaydı, uçağı düşürüldüğünde onu bahane eder ve Suriye'yi yerle bir ederdi. Türkiye'nin askeri gücü Suriye'yi birkaç saat içinde yok edecek noktadadır, çok şükür. Ama bizim Suriye halkıyla bir sorunumuz yok, bizim komşularımızla, dostlarımızla, hiçbir ülkenin halkıyla sorunumuz yok.''


Kılıçdaroğlu, Bakan Bağış'ın açıklamasının okunmasının ardından, şunları kaydetti:

''Bir bakan, nasıl kalkıp da 'bizim askeri gücümüz Suriye'yi birkaç saat içinde yok edebilecek güçtedir' sözünü, niçin kullanır? Tezkereyi ben mi getirdim, onlar getirdiler. Niye geldi? 'Suriye'yle savaşmak için hukuki altyapının tümünü oluşturalım' diye. Uçak düştüğü zaman tezkere mi geldi? Gelmedi. Orada insanlarımız ölmedi mi? O zaman niye bu lafı etmedi? Tezkere çıktıktan sonra niye söylüyor? Bir bakan bunu söyler mi?''


Kılıçdaroğlu, tezkere görüşmelerinin kapalı oturumda yapılmasını da eleştirdi.

DİYARBAKIR EMNİYET MÜDÜRÜ İÇİN NE DEDİ?

Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün yaptığı açıklamaların hatırlatılması ve nasıl karşıladığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Emniyet müdürlerinin görevi nedir? Toplumun güvenliğini sağlamak. Bu söylem başlangıçta insani gibi görünse de toplumu bölen bir söylemdir. Şehit aileleri ne diyecek buna? Emniyet müdürlerinin bu tür bir açıklama yapma gereği hiç yoktur. Genelkurmay Başkanı ağlayacak, öbürü başlayacak ağlayacak. Bu ülkede bir de ağlamayan ama ülkenin sorunlarına sahip çıkan birisine ihtiyaç var. Şehit cenazeleri geliyor birisi ağlıyor, öbürü gelecek öbürü ağlayacak, bu ülkenin sorunlarını kim çözecek?'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın ülkedeki her sorunun sorumlusunu CHP olarak gördüğünü, bunun doğru olmadığını söyledi.

Türkiye'nin yeni bir iktidara ihtiyacı olduğunu da savunan Kılıçdaroğlu, toplumun bölündüğünü, bölünmenin de her geçen gün derinleştiğini ileri sürdü.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Diyarbakır'da, ''Mahkemelerde Kürtçe ifade ve savunma hakkı'' konusunda açıklamalarda bulunduğunun hatırlatılması üzerine, ''Bir insan, Türkçe bilmiyorsa veya yeteri kadar Türkçe'yi anlamıyorsa, ona tercüman tutulması, onun kendi dilinde derdini anlatması kadar doğal bir şey olamaz. Cumhuriyet kurulduğundan beri de böyle olmuştur, yeni bir şey değildir bu. Ben evrensel hukukun gereğini söylüyorum'' dedi.

OSLO GÖRÜŞMELERİ

''Yeniden bir masaya oturma, yeniden Oslo sürecine yönelik bir süreci başlatmaya yönelik bir hava görülüyor, bu havaya ne diyorsunuz?'' denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Öteden beri söylediğim şu; istihbarat örgütlerinin, terör örgütleri ile görüşmesi her dönemde olmuştur. Onların yasaları da buna izin veriyor zaten. Biz buna hiçbir zaman karşı çıkmadık. Ama, meşru görevlilerin, terör örgütleri ile oturup pazarlık yapmaları doğru değil. Böyle bir olay da olmamıştır. Bizde hariç. Oslo sürecini başlattılar, Sayın Başbakan'ın temsilcisi vardı. İstihbarat örgütünün mensubu değildi o zaman. Oslo süreci bir fiyaskodur. Görüşmenin temel amacı, 'seçimlerde terör olmasın, AKP Hükümeti terörsüz ortamda seçime gitsindi'. Bu sağlandı, arkasından terör başladı. Fiyaskoyla sonuçlanan bir yapıyı, 'tekrar biz devam ettireceğiz' derseniz, buradan bir sonuç elde edilmez. Sayın Başbakan tuttu çıtayı daha yukarıya koydu, 'İmralı'yla görüşürüz' dedi. Artık Sayın Başbakan'ın muhatabı İmralı'dır...''


"BU GÖRÜNTÜLERİ YAYINLAYIN"
Başbakan Erdoğan'ın daha önce ''Siz terör örgütü ile görüşüyorsunuz'' dediklerinde, kendilerini ağır bir dille suçladığını savunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Kayseri'de yaptığı bir konuşmanın kasetini getirdiğini ve bunun yayınlanmasını istedi.

Kasedin yayımlanmasının ardından söz alan Kılıçdaroğlu, ''Söyleyecek bir şey var mı bilmiyorum? Bizi alçaklıkla, şerefsizlikle suçladı. Gerçekler ortaya çıktı, aynı sözleri ben Recep Tayyip Erdoğan'a aynen iade ediyorum. Bir Başbakan çıkıp Türkiye'nin en kritik konularından birinde halkına yalan söylemez. Yalan söylediği ortaya çıkarsa o koltukta oturmaması gerekir'' dedi.

DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASINA TANIK OLDUM

Dışişleri Bakanlığı'ndan bir açıklama geldiğinin hatırlatılarak, ''Sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, programınızda Suriye konusunda birçok değerlendirmede bulunmaktadır. Konuşmada birçok maddi hata olmasına rağmen, en azından bir örneğini düzeltme ihtiyacı içindeyiz. Sayın Bakanı mezhepçilikle suçlayan sayın Kılıçdaroğlu, Faruk Şara'yı kastederek, Sünni olduğu için Sayın Davutoğlu tarafından isminin zikredildiğini belirtmiştir. Sayın Bakan söz konusu televizyon programında hiçbir şekilde Faruk Şara'nın mezhebine ya da Sünni olduğunu ima dahi etmemiştir'' yönündeki açıklamanın okunması üzerine, Kılıçdaroğlu, ''Kapalı oturumda Sayın Davutoğlu'nun yaptığı konuşmaya ben tanık oldum'' dedi.

''Sünni kelimesini kullandı mı?'' denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Evet'' yanıtını verdi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan ''Kapalı oturumda Faruk Şara'nın ismi bile geçmedi'' yönünde yeni bir açıklama olduğunun belirtilmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Faruk Şara değil, mezhep tartışması konusunda kendisi Sünni-Alevi konusuna girdi'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''Ortadoğu'nun politikalarına Suriye bağlamında, mezhepçilik çerçevesinden bu hükümetin baktığını Mısır'daki sağır sultan biliyor... Dışişleri Bakanlığı ne derse desin, Davutoğlu'nun söylediğinin hiçbir önemi yok. Ben izlediği politikaya bakarım'' yanıtını verdi.

''Yetersiz mi buluyorsunuz Davutoğlu'nu?'' sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu, ''Yetersiz dersem kendisini övmüş olacağım. Böyle bir Dışişleri Bakanı asla olamaz. Ben 'çapsız' demiştim. Dünyayı anlayacak, yorumlayacak çapta değil'' değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine Bakan Davutoğlu'nun yazdığı kitabı okumadığını, okuma gereği duymadığını söyledi.

Meclis'in açılışında Cumhurbaşkanı'nın yaptığı konuşmanın hatırlatılması ve beğenip beğenmediğinin sorulması üzerine, Kılıçdaroğlu belli konularda beğendiğini söyledi.

''Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir fikir ayrılığı olduğunu düşündünüz mü?''
denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, böyle bir yorum yapmadığını söyledi.

Tutuklu milletvekillerinin durumunun bir demokrasi ayıbı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın konuşmasında iktidar partisine yönelik övgüler olduğunu da savundu.

İslamafobi konusunda bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, nefret suçlarıyla ilgili yasa teklifleri olduğunu hatırlattı. Kılıçdaroğlu, kutsal değerlere saldırı olamayacağını söyledi. (Gazeteport)

 
Side’de rahvan at yarışları başlıyor
 
Kırmızı pasaportta yeni düzenlemeler
YORUMLAR
 Onay bekleyen 2 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Gürkut Acar'dan Başbakan'a zor sorular
CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, Özgür Suriye Ordusu adına çatışmalara ...
'Savaş oyunu gerçek oluyor'
Tezkerenin yankıları sürüyor. CHP lideri 'planları adım adım gerçekleşiyor' dedi
Türel, Genel Başkan Yardımcısı
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı, Genel Başkan ...
 
Türel ve Çavuşoğlu MYKY'ya kaç oyla seçildi
AKP Kongresi'nde MKYK'ya giren 50 ismin aldıkları oy açıklandı. Mevlüt ...
Kök: AKEDAŞ peşkeş çekiliyor
CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök, önümüzdeki aylarda özelleştirme ihalesi ...
Elinde - dilinde hikmet aranıyor
Neredeyse doğaüstü güçlerle donatıldığı iddia edilecek kadar zaman zaman ...
 
CHP'de Büyükerşen sürprizi
CHP kulislerinde Büyükerşen'le ilgili o iddia konuşuluyor
Vekillikten başkan adaylığına
Egemen Bağış, Binali Yıldırım ve İdris Naim Şahin'in adı hangi iller için ...
Başbakanın Antalya şifreleri
Menderes Türel ve Mevlüt Çavuşoğlu'nun A takımına seçilmesi ne anlama geliyor?
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva