CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Burdur'un Bucak İlçesi'nde işadamları, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle öğretmen evindeki kahvaltıda bir araya geldi. Geceyi Antalya'da kızı Azime Aslı Nadir'in evinde geçiren CHP Lideri'ni sabah saatlerinde Antalya'dan torunu Duru Nadir yolcu etti.
SİYASET AHLAK GEREKTİRİR
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bucak'ta yaptığı konuşmada, siyasetin her şeyden önce ahlakı gerektirdiğini söyledi. Her şeyden önce siyasetçinin vatandaşına doğruları söylemesi gerektiğini kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Doğruları söylemiyorsa vatandaşını kandırıyor demektir. Siyaset, siyasetçinin cebini dolduracağı alan değildir, yandaşını zengin edeceği alan değildir" diye konuştu.
BÜYÜME İŞİ PALAVRA
Türkiye ekonomisinin bugün saman ithalatı yapan bir noktaya geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, fakat mukayese noktalarının yanlış seçildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, Türk ekonomisiyle ilgili şunları söyledi:
"Güney Kore ile aynı dönemde kalkınma yarışına başlamış iki ülkeyiz. Bizim bir otomobilimiz vardı. Markası Anadol. Güney Kore'den önce ürettik. Güney Kore bizden sonra iki otomobil üretti. Bizim Anadol'dan haber var mı? Bitti. Güney Kore'nin iki otomobili şimdi dünyanın her yerinde satılıyor. Peki Güney Kore ile madem ki yarışa başladık, otomobil yarışında neden geride kaldık? Biz de büyüyoruz, doğru. 2.2 büyüme oranımız. Şöyle bir algı var; 'Türkiye son 10 yılda müthiş bir büyüme gösterdi.' Tamamen palavra arkadaşlar. 1946- 2002 ortalama büyüme hızı yüzde 5.1. Kıbrıs çıkarması oldu, üç darbe yapıldı. 2002- 2012 ortalama büyüme yüzde 1. Darbe mi oldu, hayır hiç birşey olmadı. 38 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. 1.5 trilyon dolar para harcandı son 10 yılda. 1.1 trilyon doları toplanan vergilerdir. Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanması yapıldı. Peki niye Güney Kore'ye göre geride kalıyoruz?"
Türkiye'de kul hakkı yemeyen siyasetçiye ihtiyaç olduğunu belirterek açıklamalarını sürdüren CHP Genel Başkanı, "Vatandaşını düşünen siyasetçiye ihtiyaç var. İşin özü budur" dedi.
'GÜNEY KORE'DE SAMSUNG BİZ DE SAMSUN'
Türkiye ekonomisinin sıcak para üzerine şekillendiğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, sanayi üretiminin de gerilediğini aktardı. Türkiye'de bugün en büyük sorunu Türk sanayicisinin yaşadığını belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Güney Kore bir dünya markası yarattı; Samsung. Bizim de Samsun sigara fabrikamız vardı, biz de onu öldürdük. Her alanda başarılı yöneticilerimiz var. Başarısız olduğuz tek alan siyaset. Halka en çok yalan söyleyeni hep iktidara getirdik. Bunu da asla unutmayın. Bir de doğru söyleyenleri bir iktidara getirelim bakalım" diye konuştu.
'İKTİDARIN İPİNİ ÇEKİN'
Kendisini dinleyenlere "Size düşen görev de sizin ipinizi çeken iktidarın sandıkta ipini çekmek. Bu kadar basit" diye seslenen Kılıçdaroğlu, yeni anayasa, çözüm süreci ve Suriye konularında da değerlendirmelerde bulundu.
MİLLETVEKİLİNİ MİLLET SEÇSİN
CHP'nin Türkiye'nin demokratik ve özgürlükçü anayasaya sahip olmasını isteyen bir parti olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, anayasa görüşmelerini demokrasi ve özgürlüğü güçlendirmek için yaparken görüşmelerin gündeminin bir anda başkanlık sistemine dönüştüğünü savundu. Baskı ve şiddetle bir ülkenin yönetilemeyeceğini belirten CHP Lideri, başkanlık sistemine ilişkin tartışmaları şöyle değerlendirdi:
"Niye geliyor başkanlık sistemi? Neden, bilen tartışan var mı? Yok. Bizim 150 yıllık parlamenter geleneğimiz var. Kör topal gidiyoruz. Orada da bizim karşı çıktığımız şeyler var. Milletvekillerini milletin kendisi seçmeli, liderler değil. Bu konuda kanun teklifi de verdik. Bırakın milletvekilini millet seçsin. Liderler geliyor sizin önünüze 3 tane 5 tane isim koyuyor, 'Bunlara oy vereceksiniz.' Bu demokrasi değil. Demokrasi, vatandaş kendi milletvekilini kendisi özgür iradesiyle seçer. Anayasa konusunda başkanlık sistemini tartışma konusu yaptırmadık. Demokrasiyi, özgürlüğü, vatandaşın haklarını istiyorsan, yargı bağımsızlığı istiyorsan gel. Her şey için gelebilirsin. Ama 'Ben başkanlık sistemini getireceğim.' Kusura bakma."
HERKES KANDİL'DEN ÖĞRENİYOR
Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin kimsenin bir şey bilmediğini söyledi. "Pazarlığın ayrıntısı nedir, bilen var mı? Ya da kaba haliyle pazarlıkta neler görüşüldü bilen var mı" diye soran CHP Lideri, CHP olarak Türkiye'de barışı, huzuru istediklerini söyledi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Süreç konusunda endişelerimiz, kaygılarımız var. Endişeleri kamuoyuyla paylaşıyor, söylüyoruz. Biz endişeyi söyleyince bize şu suçlamayı yapıyorlar, 'Siz barışa karşı mısınız?' Yok kardeşim barışa karşı değiliz. Siz neleri konuştunuz biz onu öğrenmek istiyoruz" diye konuştu. Bunu öğrenmeye herkesin hakkı olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Bu ülkede 74 milyon insanı Abdullah Öcalan'ın ağzına bakar hale getiriyorsun, bunun ayıp tarafı yok mu? 'Bunu eleştirmeyin.' Neyi eleştireceğiz? Süreç konusunda kimden bilgi alıyor bu ülkenin vatandaşları? Kandil'den basın toplantısı yapılıyor, herkes bilgi sahibi oluyor."
Türkiye'nin bugün cumhuriyetle ve temel değerleriyle sorunlu olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin çıkarları için her şeyi feda ederiz. Partinin çıkarları itibarı için değil, ülkenin itibarı, çıkarı için" dedi.
MENFUR OLAYLAR
Suriye'yle yaşanan süreçte Reyhahlı'da 52 yurttaşın, Cilvegözü'nde 14 kişinin ve 1 polisin şehit edildiğini, Türk uçağının düşürüldüğü olayları tek tek sıralayan CHP Genel Başkanı, "Siz hiç Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde bir iktidar döneminde böyle bir şey gördünüz mü, duydunuz mu. Bu kadar olayın, menfur olayın olduğunu gördünüz mü?" diye konuştu. Eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit'in Batı'nın egemen güçlerine karşı Kıbrıs'a çıkartma yaptığını, afyon ekiminin yasaklamasına aldırmayarak, Türkiye'de afyon ekimine izin verdiğini hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Kim yurtsever şimdi, kim ülkesini seviyor. Ben merak ediyorum. Başına çuval geçirildiği zaman sesini çıkarmayan Başbakan mı ülkesini seviyor, 'Afyon ekmeyeceksiniz' diye talimat verildiğinde 'Hayır ektireceğim' diyen adam mı ülkesini seviyor?" diye konuştu.
'BÖLÜCÜLÜK YAPARSIN'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, inanç ve etnik kimlik üzerinden siyasetin en tehlikeli siyaset olduğunu söyledi. Her ikisinin de siyasetin konusu olmaması gerektiğini kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Vatandaşların inancı, kimliğiyle uğraşamazsın. Bunu yaptığın andan itibaren vatandaşı bölersin, bölücülük yaparsın. Hiçbir siyasi iktidar döneminde olmayan olayları bu iktidar döneminde görüyoruz ve üzülüyoruz bunun için" dedi. Bu koşullarda herkesin oturup yeniden karar vermesi gerektiğini belirten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Ülke, kimse kusura bakmasın, böyle bir anlayışla, kavgayla dövüşle yönetilmez. Batıdan doğudan getiriyorsunuz bir sürü radikal unsurlar, Türkiye'de silah eğitimi veriyorsunuz, eline silah veriyorsunuz. Katar'dan para geliyor, cebine para koyuyorsunuz. 'Git Suriye'de kardeşini öldür' diyorsunuz. Komşuda yangın var. Suyla gitmeniz lazım. Çözmeniz lazım. Bizim büyük devlet olduğumuzu onlara kanıtlamamız lazım. İki tarafı bir araya getirmemiz 'Birbirinizi boşuna öldürüyorsunuz' dememiz lazım. İslam coğrafyası dışında kan akan başka yer yok. Niçin? Üzülmeyecek miyiz o insanlara. Batının egemen güçlerinin Ortadoğu'da taşeronluğunu yapmak Türkiye'ye yakışmaz."
'SEN DE HACI AMCANDAN YANA DÖN'
Kemal Kılıçdaroğu, konuşmasının ardından ilçenin kanaat önderleriyle bir süre basına kapalı sohbet ettikten sonra esnafı ziyaret etti. Önce bir kermese uğrayan ve kendisine ikram edilen Osmanlı şerbeti ve tatlının tadına bakan CHP Lideri, toklaştığı 70'li yaşlardaki Ahmet Bilgin'den ilginç bir teklif aldı. Gazeteciler fotoğraf çekmek için Kılıçdaroğlu ve Bilgin'in kendilerine doğru dönmesini isteyince CHP Lideri Kılıçdaroğlu, elini sıktığı Ahmet Bilgin'in de dönmesini istedi. CHP Lideri'nin isteğini kırmayan Ahmet Bilgin, "İnşallah sen de hacı amcadan yana dönersin" dedi.
Ziyaretin ardından parti otobüsüyle ilçeden ayrılan Kemal Kılıçdaroğlu, Burdur'a giderken yol üzerinde bulunan Çeltikçi beldesinin pazarına uğradı. Pazarda vatandaşlarla tokalaşan Kılıçdaroğlu, pazar esnafıyla da sohbet etti.
Emre BAYLAN/ BURDUR, (DHA)