Hayvancılık ve et ticaretinde yaşanan sorunlar ile çözüm önerileri, Antalya Ticaret Borsası'nda düzenlenen sektörel analiz toplantısında görüşüldü. Moderatörlüğünü Mehmet Akif Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nden Prof. Dr. Mustafa Saatçi'nin yaptığı toplantıda, bölgedeki hayvancılık sektörüyle ilgili paydaşlar bir araya geldi.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, hayvancılığı geliştirebilmek için öncelikle girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söyledi. Avrupa ülkelerindeki gibi etin kilosunun 10-15 liraya mevcut girdilerle satılmasının mümkün olmadığını belirten Nazif Alp, “Çünkü bizim girdilerimiz çok yüksek" dedi. Avrupa ülkelerinde hayvancılığa verilen desteğin yanında Türkiye'deki desteğin çok düşük kaldığını söyleyen Nazif Alp, 50 kiloluk yemin 60 lira olduğunu söyledi. Türkiye'de böyle bir maliyetle hayvancılığın geşimemeyeceğini anlatan Alp, mevcut şartlarda et fiyatlarının de düşmesinin mümkün görünmediğini açıkladı.
Antalya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan da mevcut şartlarda kırmızı etin ucuzlamasının mümkün olmadığını söyledi. Türkiye'de bol süt veren hayvan ırklarının yanında bol et veren ırklara da ağırlık verilmesi halinde hayvan sayısı aynı kalsa bile et üretiminin yüzde 40 artabileceğini anlatan Ayhan, “Devletten hayvan ırklarının ıslah edilmesini, kombine ırkların da hızla yaygınlaştırılmasını istiyoruz" dedi.
Hayvancılıkta bürokrasinin de çok fazla olduğunu savunan Ayhan, bir işletmeye ruhsat alabilmek için en az 8 resmi daireden görüş almak gerektiğini söyledi. Antalya Tuicaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Hasan Taş ise Türkiye'deki işsizlik sorununa dikkat çekti. Taş, işsizlerin hayvancılık sektörüne yönelmesi için teşvikler yapılmasını önerdi. Veteriner hekim Yılmaz Gökçay ise bütünşehir yasasıyla birlikte köylerin mahalleye dönüştürülmesi sonucu hayvancılık yapmanın zorlaştığını söyledi. Yaylalara yazlık yapan kişilerin 'koku oluyor' diyerek şikayet etmesi sonucu yerleşim alanlarındaki hayvancılık işletmelerinin yıkıldığını anlatan Gökçay, çobanların sosyal güvenlikle ilgili sıkıntılarından dolayı genç neslin hayvancılıktan uzaklaştığını söyledi. Şu anda çobanların ortalama yaşının 55 civarında olduğunu anlatan Gökçay, 10 yıl sonra çoban da bulmanın mümkün olamayacağını söyledi.
Türkiye Kasaplar Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı ise Türkiye'de çobanların yaşam standardının yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Bu konuda Almanya'dan örnek veren Yardımcı, “Almanya'da bir çiftlikteki anne, baba ve kız üçü de tulum giyip çalışıyordu. Akşam olduğunda hepsi de kendi Mercedes araçlarına binip çıktılar. Türkiye'de de çobanlara satılan araçlarda ÖTV'yi kaldıralım. Çobanlar da Mercedes'e binsin. Devlet onlara da destek versin. Niye benim çobanım Mercedes'e binmesin? Devlet çobanı teşvik etmeli. Filan otelde yılda 15 gün tatil de verebilir" dedi.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA)