Adana'nın Kozan İlçesi'nde doğan Sezer Toplu, 15 yaşındayken ortaya çıkan belirtilerle Kozan Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada yapılan testlerde, Sezer'in kan değerlerinin düşük olduğu görüldü. Adana Numune Hastanesi'ne sevk edilen ve 7 ay hastanede yatan Sezer'e, kemik iliğinin yeteri kadar veya hiç yeni hücre üretememesi durumu olan 'aplastik anemi' teşhisi konuldu.
Mart 2011'de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne getirilen Sezer Toplu'ya, hemen ilik nakli gerektiği belirtildi. Ailenin gönüllü olmasının ardından yapılan testlerde anne Feride Toplu ile diğer oğlu Berat Toplu'nun uyumlu oldukları görüldü ve Sezer'e, Berat'tan ilik nakli yapıldı. Ancak doktorlar, Sezer'e nakledilen iliğin tutmadığını, yeterince yeni hücre üretilemediğini saptadı.
Yaklaşık 1.5 yıl ilaç tedavisi uygulanan Sezer'e, bir ay önce şartların uygun olduğunu bildiren doktorlar, kardeş Berat'tan ikinci kez kök hücre nakletti. Nakilden sonra sağlığına kavuşan Sezer Toplu, kendisini çok iyi hissettiğini söyledi.
EĞİTİMİNE DEVAM ETMEK İSTİYOR
Kozan Lisesi 1'inci sınıf öğrencisiyken hastalık teşhisinin konulmasıyla eğitimine zorunlu ara verdiğini anlatan Sezer Toplu, sağlığına tümüyle kavuştuğunda yarım bırakmak zorunda kaldığı eğitimini tamamlamak, gerekirse açık liseden mezun olup üniversiteye gitmek istediğini söyledi.
BABA İŞ ARIYOR
Sezer'in babası Sobutay Toplu da ailenin yaşadıklarını anlatırken, işsiz olduğunu ve maddi sıkıntı çektiklerini dile getirdi. Uzman Çavuş olarak görev yaptığı TSK'dan şeker hastası olduğu için ayrılmak zorunda kalan ve malulen emekli de olamayan baba Toplu, "İleri derecede şeker hastası olduğum için ağır işlerde çalışamıyorum. Sezer'in hastalığı nedeniyle, 3 yıldan beri hastanelerde yaşar oldum" dedi.
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
İki çocuğu daha olduğunu, onların Kozan'da büyükbabalarının yanında, kendisi ile eşinin ise Antalya'da kaldığını söyleyen baba Toplu, şunları kaydetti:
"İşsizlik nedeniyle maddi sıkıntılarımız had safhaya vardı. Kısacası bıçak kemiğe dayandı. Kaldığımız otelin ödemesini de yine otelde günlük çalışarak kapatabiliyorum. Antalya ikinci memleketimiz oldu. Eğer bir iş bulabilirsem, çalışıp çocuklarıma ve eşime bakacağım. Hastalık ve işsizlik üst üste gelince, hayatın yükü daha da omuzlarımda hissedilir oldu."
Erol AKKIR/ ANTALYA, (DHA)