ÇEVRE Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya İl Temsilcisi Lokman Atasoy, yaklaşık 12 yıl önce özelleştirmenin önünün açılmasının ardından Türkiye'de nehir tipi HES kurmak için 1527 başvuru yapıldığını, bunlardan 876'sına lisans verildiğini açıkladı. Bugüne kadar sadece 10 HES için çeşitli gerekçelerle iptal kararı verildiğini belirten Atasoy, özellikle köylülerin ve çevrecilerin tepkileri sonucu şirketlerin de bu işten vazgeçmeye başladığını ve 136 HES lisansının bu yüzden iptal edildiğini kaydetti.
ÇED OLMADAN LİSANS ALIYORLAR
Mevcutta kurulu ya da başvurusu yapılmış HES'lerin 153'ünün 10 megavatın altında, geriye kalanın çoğunluğunun ise 25 megavatın altında güce sahip olduğuna işaret eden Lokman Atasoy, "Bunların çoğunluğu, ÇED sürecine tabi tutulmadan lisans almıştır veya alma aşamasındadır. Sözü edilen projeler inşa edildiğinde tahribatın boyutu daha da büyüyecektir" dedi.
ÇED İÇİN KURULU GÜÇ ÖLÇÜT ALINIYOR
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği'nde 3 Ekim 2013 tarihinde yapılan değişikliğe işaret eden Lokman Atasoy, bu değişiklikle birlikte 1 megavatın altındaki HES'lerin tamamen ÇED'den muaf tutulduğunu ifade etti. 1-25 megavat güce sahip HES'ler içinse ÇED raporunun seçme-eleme kriterlerine göre verildiğini belirten Atasoy, HES'lere ÇED raporu verilirken kurulu gücün ölçüt alınmasının bilimsel ya da benzeri hiçbir açıklaması olmadığına dikkati çekti.
TÜM HES'LERE ÇED ŞARTI KOŞULMALI
Üretim gücü ne olursa olsun bütün HES'ler için ÇED raporunun şart koşulması gerektiğini dile getiren Lokman Atasoy, "Bir havzada ardışık yapılan her bir HES için, ayrı ÇED değil bütünleşik değerlendirme yapılması ve kümülatif etkinin ortaya çıkarılması gereklidir. Eğer havzalar arasında etkileşim söz konusu ise komşu havza veya havzalarda ortaya çıkacak olası etkilerin de değerlendirmeye alınması gereklidir. Günümüzdeki uygulamalar bu yaklaşımdan uzaktır" diye konuştu.
HER HES'E KARŞI DEĞİLİZ
ÇMO olarak her HES'e karşı olmadıklarını ve depolama tipi HES'lerin ÇED'in tam anlamıyla yapılması halinde enerji açığını giderme konusunda yararlı olacağını ifade eden Atasoy, şunları kaydetti: "Barajlar enerjimizi karşılama konusunda çok önemlidir. Temiz enerji olarak kabul edilebilir. Ama nehir tipi HES'lerin yarattığı çevre tahribatı, sağlayacağı enerji ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Enerjimizi başka alanlardan kazanmak için çaba harcamalıyız. Güneşe dönmeliyiz, rüzgarı arkamıza almalıyız, biyokütle enerjisinden faydalanmalıyız."
Özgür ÖZTÜRK/ANTALYA, (DHA)