Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi 'Kadına Yönelik Şiddet Grubu' üyesi bir grup kadın, ‘şiddet ve kadın’ konusuna dikkat çekebilmek amacıyla eylem yaptı. Kadnlar, ‘Biz öldürülüyoruz, siz seyrediyorsunuz’, ‘Ne sev ne öldür’ ve ‘Duygusal şiddete son’ yazılı dövizler taşıyarak tepkilerini dile getirdi. Şiddet konusunu protesto eden kadınların her biri, daha önce Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kocası, sevgilisi veya ağabeyi tarafından öldürülen kadınların isimlerinin yazılı olduğu dövizleri boyunlarına astı. 2002 yılında Mardin’de yaşanan bir olayı hatırlatmak amacıyla şehrin yöresel kıyafetiyle eylem yapan bir kadının elindeki ‘Ben Şemse Allak 2002 Mardin namus için recm ettiler beni’ yazılı döviz dikkat çekti.
AİLE İÇİ ŞİDDET ARTIYOR
Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin Antalya Konyaaltı Caddesi üzerindeki binasında biraraya gelen yaklaşık 15 kişilik kadın grubu, yaşanan şiddet olaylarına sessiz kalmayacaklarını söyledi. Şiddet konusuna dikkat çekmek amacıyla yüzlerini boyayan gruptaki kadınlar, çeşitli eylemlerle şiddete tepki göstermeyi amaçladıklarını söylediler.
Kadına Yönelik Şiddet Grubu adına açıklama yapan Dr. Yonca Ayas, devletten koruma istemesine rağmen duyarsızlık sonucu birçok kadının hayatını kaybettiğini söyledi. Dr. Ayas, “Türkiye’de 2009 yılında yurt çapında yapılan ilk resmi aile içi şiddet araştırması sonuçlarına göre aile içi şiddet yüzde 39 artmıştır” dedi.
ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR
2006 yılı verilerine göre 72 bin 643 kadının şiddet gördüğünü ve bu kadınlardan 9 bin 317’sinin yaralandığını, 8 bin 427’sinin ise cinayete kurban gittiğini aktaran Dr. Yonca Ayas, “Aradan geçen 4 yılın ardından 1906 kadın töre cinayetine kurban gitmiştir. Cinsiyete dayalı ayrımcılık ve kadına yönelik şiddetle mücadele devlet politikası olmamıştır. 2005 yılında yasa değiştirilmiş olsa da zihniyet hep aynı kalmıştır” diye konuştu.
ŞİDDETİN TEMELİ YANLIŞ EĞİTİM
Sözlerini “Bugün Türkiye’de kadınlar için ölüm geliyorum diyor” diyerek sürdüren Dr. Ayas, “Devletin vatandaşını korumakla yükümlü kurumları tehdit altında yaşayan, suç duyurusunda bulunan kadını göz göre göre ölüme terk ediyor. Kadına yönelik şiddet, erkek çocukların yanlış eğitiminden, töre ve namus yaftasına sığınmaktan kuvvet almaktadır. Şiddetin iki tarafı olduğunu sanıyoruz, ancak bir üçüncü tarafı da vardır, bu da şiddete seyirci kalmaktır. Şiddeti duyan ve gören haber vermezse suçlu konumundadır. Bu nedenle topluma bunu duyurmalı ve şiddetin karşısında duyarlılık oluşturmalıyız” dedi.