'Hekim uygulamıyor' gibi bir düşünce oluşuyor. Bunun sonucunda da hasta ve hasta yakını da 'Doktor cebine para almak için herhalde bilerek yapıyor' diye doktora şiddet uyguluyor" diye konuştu.
TPD 15'inci Ulusal Bahar Sempozyumu, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te devam ediyor. 433 psikiyatri uzmanının katılımıyla gerçekleşen sempozyum, 16 Nisan Cumartesi günü sona erecek. Sempozyumda, şizofreni gibi ruhsal sorunlara ilişkin tanı ve tedavi alanındaki gelişmeler, bağımlılık, sosyal psikiyatri, afet psikiyatrisi ve sinir bozukluklarının ele alındığı 29 panel gerçekleştirilecek.
Sempozyum kapsamında düzenlenen basın toplantısında TPD Yönetim Kurulu üyesi Dr. Agah Aydın, son yıllarda şiddetin, kendisini, bir olgu olarak duyurmaya başladığını söyledi. Bu durumun şaşılacak bir şey olmadığını belirten Dr. Aydın, "Çünkü ülkemizin içinde bulunduğu toplumsal süreçte siyasi iktidar, kendisini şiddet kavramı etrafında kurarak biçimlendirmektedir" dedi. Yurttaşın, kurumsal tasarım, denetim ve kısıtlamalarla, çalışma hayatında özlük haklarının gasp edilmesine ve dinleme cihazlarıyla özel yaşamının mahremiyetine tacizde bulunulmasına kadar şiddetin çeşitli biçimlerine maruz bırakıldığını kaydeden Dr. Agah Aydın, "Tüm bunlar devleti baskıcı bir aygıta dönüştürürken, kamusal alanda şiddeti bir yaşam biçimi olarak benimseyen grup ve kişilerin çoğalmasına neden olmuştur" diye konuştu.
BURDUR- ISPARTA ARAŞTIRMASI
Böylesine bir süreçte hekimin şiddete uğrama sıklığının kayda değer bir artış gösterdiğini savunan Dr. Aydın, 2008- 2010 yılları arasında Burdur ve Isparta illerinde Tabip Odası tarafından yapılan 'Hekime Yönelik Şiddet Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonuçlarına göre çalışma yaşamları boyunca en az bir defa şiddet içeren olaya tanık olduğunu söyleyen sağlık çalışanı oranı yüzde 96 iken, bunların yüzde 64'ü en az bir defa şiddete maruz kaldığını belirtti.
Hekime şiddet uygulayan grupların hasta ve hasta yakınları olduğunu ama özellikle erkeklerin şiddet uyguladığını kaydeden Dr. Agah Aydın, "Şiddet uygulayanların yüzde 86’sı hasta ve hasta yakınıdır. Sadece hastaların uyguladığı şiddetin oranı ise yüzde 6 civarındadır. Şiddet uygulayanların yüzde 92’sini erkekler oluşturmaktadır. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin yüzde 14'ünü sağlık idarecileri gerçekleştirmişlerdir" diye konuştu.
EN FAZLA KADIN PRATİSYENLERE
Araştırmanın sonuçlarına göre kamu sağlık hizmetinde çalışan uzman hekimler arasında şiddete uğrama oranı yüzde 45 olarak gerçekleşirken, özel sağlık hizmetlerinde çalışan uzman hekimler arasında bu oran yüzde 5 oldu. Hemşireler arasında şiddete maruz kalanların oranı yüzde 53 olarak gerçekleşirken Dr. Aydın, en fazla şiddete maruz kalan grubun ise yüzde 81 ile kadın pratisyen hekimler olduğunu söyledi.
HEKİMLER ŞİKAYETÇİ OLMUYOR
İstanbul'da 2008 yılına ilişkin yapılan bir diğer araştırmada ise sağlık çalışanına yönelik şiddetin polise bildirilme oranının yüzde 40, dava açılma oranının da yüzde 33 olarak belirlendiğini kaydeden Dr. Agah Aydın, "Sağlık çalışanlarının yüzde 67'si kendisine yapılan şiddet konusunda şikayetçi olmamıştır" dedi. Sağlık çalışanlarının kendilerine yönelik şiddette şikayetçi olmamanın nedeninin meselenin bireysel değil sosyo-ekonomik koşullardan beslendiğinin kavranmasıyla birebir ilişkili olduğunu belirten Dr. Aydın, şöyle konuştu:
"Hekimleri hedef almış saldırıların artışında güvenlik tedbirlerinin eksikliğinin çok daha ötesinde sebepler olduğu açıkça ortadadır. Özellikle, aşırı hasta yükü, hasta başına ayrılan sürenin kısalığı, son yıllarda toplumda madde kullanımının artışı, ayrıca ekonomik kriz ve buna bağlı olarak yoksulluğun artması, son 30 yıldır sistematik olarak iktidarlar tarafından sağlık sistemindeki aksaklıkların suçlusu olarak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gösterilmesi, sağlıkta dönüşüm programları ile serbest piyasa ekonomisinin hiçbir sınırlama olmadan uygulanması sonucunda hekim - hasta ilişkisinin işletme- müşteri ilişkisine dönüştürülmesi gibi etkenlerin de önemli ve belirleyici olduğunu düşünmekteyiz."
ŞİDDETİN SORUMLUSU SAĞLIK POLİTİKASI
Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın 'adeta' kişisel bir saldırıya dönüştüğünü savunan Dr. Agah Aydın, hekimlerin hedef gösterildiğini iddia etti. Bu konuda hekimlerin muayenehane açma ve özel sağlık sektöründe çalışma gibi haklarını ortadan kaldıran Tam Gün Yasası'nın kimi maddeleri üzerinde Anayasa Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı ile 'siyasi iktidar ve yandaşlarınca adeta bir intikam duygusu ile halkı hekimlere karşı kışkırtıcı, hekim saygınlığını zedeleyici açıklamalar yapıldığını' dile getiren Dr. Aydın, "Olağanüstü ve gerçek anlamda eşi görülmedik bu baskı ve şiddet ile hekimlere yönelik bireysel saldırıların artışındaki ilişki tereddüte yer bırakmayacak denli açıktır" dedi.
TPD Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, son 4 ay içinde sadece iki psikiyatr hekimin silahlı saldırıya uğradığını söyledi.
TPD Koordinatörü Prof. Dr. Selçuk Candansayar ise "Hekimler, zorunlu olarak Sağlık Bakanlığı'nın ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun dayattığı hizmeti o şekilde sununca dayak yiyorlar" dedi. Sağlık hizmetlerinin Bakan Recep Akdağ'ın anlattığı gibi olmadığını, üniversite ve devlet hastanelerinin SGK’nın dayattığı uygulamaları yapmak zorunda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Candansayar, "Bugün her doktorun hastasından isteyebileceği tahliller kendi branşıyla sınırlı. Sağlık hizmetinin kalitesi düşüyor. Sağlık Bakanlığı her şeyi güllük gülistanlık gibi gösteriyor. 'Hekim uygulamıyor' gibi bir düşünce oluşuyor. Bunun sonucunda da hasta ve hasta yakını da 'Doktor cebine para almak için herhalde bilerek yapıyor' diye doktora şiddet uyguluyor" diye konuştu.
BEYAZ GREV EYLEMİNE DESTEK
Basın toplantısı, derneğin, 19- 20 Nisan'da Türkiye genelinde gerçekleştirilecek 'hizmet sunmama eylemi'ne destek çağrısıyla sona erdi. Basın toplantısına katılan Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Eriş Bilaloğlu, hizmet sunmama eylemlerinin sağlık alanında "Hastaların mı hekimlerin mi yararı" ikilemini ortadan kaldırmaya yönelik bir 'şey' olduğunu söyledi. TPD Merkez Yönetim Kurulu adına konuşan Genel Sekreter Doç. Dr. Burhanettin Kaya da eyleme destek verdiklerini bildirdi.
GÜVEN SARSILDI, YGS İPTAL EDİLMELİ
Basın toplantısının ardından soruları yanıtlayan TPD Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mine Özmen, YGS'deki şifre iddialarının gençleri nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine, yaşanan sürecin ruh sağlığını ve güveni sarsıcı bir şey olduğunu söyledi. Sınavın iptal edilmesi noktasında şüpheye yer olmadığını kaydeden Prof. Dr. Özmen, "Haklı öfke var. Adalet ve güven duyguları sarsıldı. Artık sınavın adil olmadığını biliyorlar, güvenmiyorlar. Tekrar adalet ve güven duygusu nasıl yerine konacak" dedi.