Başbakan Erdoğan'dan Deniz Baykal'a, Ahmet Necdet Sezer'den gazeteci Uğur Dündar'a kadar yüzlerce kişinin mali bilgilerine ulaşıldığı ortaya çıkmış, maliye içinde de büyük bir soruşturma başlatılmıştı. Ancak tam listeye bir türlü ulaşılamamış, başlatılan idari soruşturma sonuçsuz kalmıştı
Soruşturmanın bu şekilde sonuçsuz kalmasından bir süre sonra Ankara barou avukatlarından Fidel Okan'a bu liste mail yoluyla ulaştırıldı. Avukat Fiden Okan da kendisine mail yoluyla gönderilen bu liste ile birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
"kendisine mail yoluyla gönderilen" belgeleri de ekleyerek, bazı Maliye Bakanlığı görevlileri hakkında, devlet büyüklerinin ve kamuoyuna mal olmuş kimi kişilerin mal varlığı bilgilerini usulsüz biçimde sorguladıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Fidel Okan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ihbar dilekçesinde, "şüphelilerin, Maliye Bakanlığı bünyesindeki devlet görevlileri olduğu" ifade edildi.
Tüm Türkiye'deki vergi mükelleflerinin malvarlığı bilgilerinin vergi daireleri nezdinde kayıtlı olduğu hatırlatılan dilekçede, Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP) kapsamında tüm veritabanının tek sistemde toplandığı, sisteme erişmek için Maliye Bakanlığı personeline kişiye özgü şifreler verildiği bildirildi. Bu şifrelerle personelin "görevi çerçevesinde" sisteme girebildiği, işlem ve sorgu yaptığı kaydedilen dilekçede, şifreyle veri tabanına girilebilmesi için personelin yazılı olarak görevlendirilmesi, bir icra dosyası üzerinde işlem yapması gibi şartlar gerektiği özetlendi.
Ancak bazı personelin, dosyalara girerek bilgi aldıkları ifade edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Tablo incelendiğinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt, Gazeteciler Emin Çölaşan, Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı gibi isimlerin bilgilerinin sık sık sorgulandığı görülmektedir. Maliye Bakanlığı VEDOP kapsamında yer alan bu bilgilerin, görevlendirme olmaksızın sorgulanması idari mevzuat çerçevesinde yasak olduğu gibi, yetkisiz ve görevlendirmesi yapılan arama ve sorgu sonucu bilgi elde etmenin masum bir amaca hizmet etmediği ortadadır. Başbakan ve diğer önemli siyasilerin hesaplarına neden girilmiştir? Buradan elde edilen bilgiler ne için kullanılmıştır, yahut nereye aktarılmıştır?
Bu bilgilerin siyasi hayatı yönlendirmek, başta Başbakan olmak üzere önemli siyasi kişilere ait bilgileri aleyhlerine olacak şekilde kullanmak, devlet yönetiminde söz sahibi olmak, çeşitli kişilere şantaj yaparak kişilerin özgürlüğünü kısıtlamak gibi eylemler için paralel yapıya aktarıldığı iddiası mevcuttur. Böyle bir durumda gizli kalması gereken bilgilere yetkisiz şekilde ulaşılması ve paralel yapı olduğu kuvvetle muhtemel üçüncü kişilere aktarılması suç teşkil etmektedir. Ayrıca bir devlet memurunun böyle hukuksuz bir eylem gerçekleştirmesi ise görevi kötüye kullanma suçunu da oluşturmaktadır."
Dilekçede, "bu bilgilerin paralel yapıya aktarıldığı yönündeki şüpheleri destekleyen olayların şu şekilde gerçekleştiğine" yer verildi:
"2007-2008 yılında devlet adına görev yapan üst düzey Maliye görevlilerinin, devleti temsil eden Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı gibi önemli isimlerin kayıtlarına girerek bu bilgileri elde ettiği ortaya çıktıktan sonra özel bir soruşturma komisyonu kurulmuş, önemli isimlerin hesabına girdiği tespit edilen 5 kişi hakkındaki idari tahkikattan sonra bu kişiler meslekten uzaklaştırılmıştır. Ancak ortada bir belge olmadığından hesaplara giren tüm kişilerle ilgili kamuoyu bilgi sahibi olmamıştır. Bu idari soruşturmanın, meselenin gözden kaçırılması için göstermelik olarak gerçekleştirildiği, asıl sorumlular bu eylemlerinden cezalandırılmadığı iddiası vardır. Hesaplara girdiği tespit edilen kişilerin adlarının bulunduğu belge şimdi ortaya çıkmıştır.
BAŞBAKAN'I SORGULADI ÖDÜLLENDİRİLDİ
Dilekçede, ihbarda bulunan Avukat Okan'ın, mail yoluyla haberdar edildiği kaydedilerek, "Avukat Fidel Okan'a ulaştırılan belge ve gerçekleşen diğer olaylar birlikte değerlendirildiğinde ortada bir suç olduğu iddiası görmezden gelinemeyecek gerçektir. Bu nedenle, TCK'nın 228. maddesinde yer aldığı üzere gerçekleşen ya da gerçekleştiği bilinen bir suç olduğu takdirde yetkili makamlara bildirme yükümlülüğü ve vatandaşlık görevi sorumluluğu altında bu iddiaların araştırılması ve suçluların cezalandırılması için bu ihbar dilekçesini hazırlama zorunluluğu doğmuştur" ifadelerine yer verildi.
Suç duyurusu dilekçesinin ekinde, şüphelilerin, hangi vergi mükellefini, hangi ay içinde kaç defa sorguladığına ilişkin belgeler de savcılığa verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Avukat Fidel Okan'ın ulaştırdığı belgeler üzerine 2014/83804 no ile belgelerde ismi geçen ve usulsüz sorgulama yapan kişiler hakkında Soruşturma başlattı. (gazeteport)
İŞTE O LİSTENİN TAMAMI