Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde, 1993'te Sivas'ta yaşanan katliamdan sorumlu 7 sanık hakkında Yargıtay bugün yerel mahkemece verilmiş 'zamanaşımı' kararını onayladı. Sivas Katliamı gölgesinde, Aleviler'in hangi adaydan yana tercihte bulunacağı tartışmasında, ilk karar açıklandığında 'Hayırlı olsun' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı tepki kampanyası başlatılması planlanıyor.
Türkiye 12. Cumhurbaşkanı'nı ilk kez halk oylamasıyla belirleyecek. Bu seçimde Aleviler'in hangi adayı tercih edeceği gündemdeki yerini koruyor. Örgütsel düzeyde CHP çizgisine yakın duran Aleviler’in, CHP tarafından Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday gösterilmesi nedeniyle yaşanan kırılma da devam ediyor.
Yıldız Yazıcıoğlu'nun Amerika'nın Sesi'ndeki haberine göre, son olarak AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Palas'ta Alevi kurum ve kuruluş temsilcileri ile akademisyenleri iftara davet verdi. Batı ülkelerini Ortadoğu coğrafyasında Sünni ve Şii çatışmasını desteklemekle suçlayan Erdoğan, Türkiye'de nifak oyunu oynandığını savunarak, ''Alevi ve Sünniler birbirlerinin yegane hamileridir" sözleriyle birlik çağrısında bulundu. Ancak Erdoğan'ın, Aleviler'in ibadet yeri cemevlerine ‘ibadethane statüsü' verilmesine ilişkin olumsuz görüşünü ise koruduğu gözlendi.
SİVAS'TA 'ZAMANAŞIMI'NDA GÖZLER AYM'DE
Aleviler'in 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala oy tercihi tartışılırken; bugün Yargıtay 9. Dairesi, Sivas Davası'yla ilgili kararını açıkladı. Sivas Davası süreci, 2 Temmuz 1993'te Aleviler'in kültürel etkinliği Pir Sultan Abdal Şenliği'ne katılmak amacıyla Sivas'ta Madımak Oteli'nde kalan 33 kişi ile 2 otel görevlisinin radikal İslamcı protestolar sırasında yakıldığı olayın ardından başlamıştı. Olayda, 2 gösterici de ölmüştü. Dava sürecinde şimdi Yargıtay 9. Dairesi, Türkiye'de tartışma yaratan yerel mahkemece verilmiş 7 sanık hakkındaki 'zamanaşımı' kararını onadı. Böylece 21 yıllık davada, 5'i zaten 'firari' olan 7 sanık Türkiye'deki iç hukuk sistemi açısından hapis cezası almaktan kurtuldu.
Yargıtay'ın temyiz aşamasındaki onayarak kesinleştiği 'zamanaşımı' kararına, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Mart 2012'de imza atmıştı. Aynı gün kararı değerlendiren Başbakan Erdoğan’ın,'Hayırlı olsun' ifadesi tepkiyle karşılanmıştı.
Şimdi bireysel başvuru hakkıyla Sivas Davası'nın 7 sanık hakkındaki bu ek dosyasında alınmış 'zamanaşımı kararı' bir ay içerisinde Anayasa Mahkemesi gündemine taşınacak görünüyor. Anayasa Mahkemesi'nden olumsuz karar gelirse Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava süreci başlatılması bekleniyor.
Sivas'ın müdahil avukatlarından Kazım Genç de, ''Kesinlikle süreci takip etmeye devam edeceğiz. Prosedür uyarınca ilk itiraz adresimiz Anayasa Mahkemesi olacaktır' dedi.
GÜMÜŞ: ERDOĞAN'A KARŞI OY KULLANMA ÇAĞRISI YAPACAĞIZ
Bu arada Erdoğan'ın Sivas Davası'ndaki tutumunu unutmadıklarını belirten Alevi örgütleri ise, birkaç gün içerisinde 'Aleviler'e sandığa git, oy kullan ancak Erdoğan dışındaki adaylardan birini seç' çağrısı yapmaya hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kapsamlı bir çağrı hazırlığındaki Alevi Bektaşi Federasyonu, Türkiye'de Aleviler'in çatı kuruluşlarından birisi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Erdoğan'ın iftar sofrasına oturmayı da reddettiklerini kaydetti. Gümüş, ''İftar davetine de katılmadığımız, 13 yıllık iktidarı boyunca her türlü ayrımcılık politikalarıyla Aleviler'i hedef alan, Gezi'de ölen gençlerin sorumlusu ve diktatörlük heveslisi olan Recep Tayyip Erdoğan'a oy verilmemesini istiyoruz. Ancak kesinlikle sandığı boykot etme çağrımız olmayacaktır. Tam tersi Türkiye'nin geleceğiyle ilgili kaygı duyan herkese tüm yurttaşlara sandığa gitme çağrısında bulunuyoruz'' dedi.
Aleviler'in oyunu CHP'nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu veya HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş'a verebileceğini kaydeden Gümüş, adaylarla ilgili süreçte eleştirilerde bulunduklarını ve Alevi toplumu olarak eleştirilerini de saklı tutacaklarını ifade etti. Ancak Gümüş, Erdoğan’ın lehine işleyebileceği gerekçesiyle “oy vermeme” eğilimine de karşı durduklarını sözlerine ekledi.
DOĞAN: SİVAS İNSANLIK SUÇU, ZAMANLA UNUTULMAZ
Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Müslüm Doğan da, yaptığı açıklamada, öncelikle Yargıtay'ın kararını değerlendirdi. Sivas'ın unutulmayacağını vurgulayan Doğan, ''İnsanlığa karşı işlenmiş bir suça ilişkin zamanaşımı kararı alınamaz. Uluslararası hukukta bu konuda kesin ifade söz konusu. Ancak Türkiye'deki hukuk sistemindeki boşluklardan yararlanılarak böyle bir karar çıktı. Ama bu insanlık suçu gerçeğini değiştirmez'' diye konuştu.
Türk-İslam sentezi içerisinde yetişmiş birisi olarak İhsanoğlu'nun adaylığından memnuniyetsizliklerini açıkladıklarını ancak CHP'nin görüş değiştirmediğini hatırlatan Doğan, ''Alevi öğretisiyle yetişmiş insanlar eğitimli, gelişmiş bir toplumsal yapıyı temsil etmektedir. Dolayısıyla bizim kendilerine şu aday dememiz doğru olmaz. Ancak yine de görüşlerimizi açıklayacağız'' dedi.
KENANOĞLU: OYUM DEMİRTAŞ'A
Hubyar Sultan Vakfı Genel Başkanı Ali Kenanoğlu da, yaptığı açıklamada, şunları dile getirdi: ''Biz Sayın Başbakan Erdoğan ile birlikte oturup yemek yemekten kaçınmış birileri değiliz. Geçmişte Alevi çalıştaylarında hükümet ile aynı masada oturmuşluğumuz var. Ama AKP hükümeti döneminde gidişat hep olumsuz oldu. Şimdi Erdoğan'ın seçim malzemesi olmayı reddettik. Aleviler'in sorunlarını çözmeye yönelik bir masa olmadığını düşünüyoruz. O nedenle o iftar masasına oturmayı reddettik.''
Erdoğan'ın iftar davetinde katılımcı kurumlar arasında Aleviler'in önemsediklerinin yanı sıra AKP'nin kendi oluşturduğu yapay Alevi kuruluşlarının bulunduğunu söyleyen Kenanoğlu, Karacaahmet Sultan Dergahı ile Şah Kulu Dergahı temsilcileri açısından bir hükümet baskısı durumu bulunduğunu savundu. Kenanoğlu, ''Bu kuruluşlar tarihi dergah binalarını hükümetten kiralıyorlar. Dolayısıyla da o tarihi mekanları kaybetmemek adına hükümete boyun eğmek zorunda kalıyorlar'' dedi.
''Oyum Demirtaş'a' diyen Kenanoğlu, ''Bugüne değin BDP-HDP çizgisine verilmiş oylardan kat kat üstünde oy verilecektir bunu sahada görüyoruz. Mevcut üç adaya baktığımızda Aleviler'in bu ülkedeki sorunları da bellidir. Demirtaş açıkça laiklik kavramını savunabilmektedir. Mesela Erdoğan'ın yaklaşımı cemevlerine ibadethane statüsü verilmesine karşı 'İslamı bölmektir' bu anlayışı da değişmemektedir. CHP'nin de Aleviler'in 'arka bahçe' olarak görülmemesi gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.
ANKARA -