Gün Haber'e ulaşan hikaye şu; Bir ören yerinde tarihi eserleri çalıyorlarmış. Devlet, buraya bir bekçi atamış. Sonra bekçiyi görev yerine getirip götürecek bir araç ve şoför alınmış. Sonra bunları organize eden bir şef. Kadro artınca bir muhasebe müdürü, personel müdürü, müdüre sekreter, makam şoförü derken kadro 10 kişiyi bulmuş. Devlet, kadro fazlalığı yüzünden bir kişinin işten çıkarılmasını istemiş. Müdür de tutmuş, bekçiyi çıkarmış. Yani, asıl işi yapana yol verilmiş.
Şimdi anlatacağımız üniversitedeki olayda bekçi yok onun yerine laboratuar var. Tıp Fakültesi Tıbbı Biyokimya Anabilim Dalı’na araştırma için bir laboratuar yapılmış. Adı üstünde araştırma yapacak. Eeee, buna kadro lazım. Tabi ki öğretim üyeleri atanmış. Kadro artmış. Sonra bir bakmışlar ki, yeni atanan öğretim üyelerine oda yok. Diğer öğretim üyelerinin yanlarına yerleştirilmiş. Her odada iki öğretim üyesi olunca rahatsızlık artmış durum yönetime bildirilmiş.
Ve, Akademik Kurul toplanıp karar almış. Karar şu; “Araştırma Laboratuarı kaldırılsın yerine öğretim üyeleri için oda yapılsın”… Yani bekçiye yol verilmiş.
Yıkım başlayınca bazı sağ duyulu öğretim üyeleri devreye girmiş, “Ne yapıyorsunuz?” diye feryat etmiş. İddiaya göre bu yıkıma önce izin veren Dekan Prof. Dr. Oktay Dinç, şimdi “Neden yıkılıyor?” diye soruşturma açtırmış.
‘Türkiye’nin sayılı üniversiteleri arasındayız’ diyen Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe bu işe ne diyecek merak ediyoruz.