Siz Kars’taki ucube heykelin yıkımına yüzbinlerce dolar harcaya durun.
“Kanyakı alan karsı geçti bile”.
Dünya’da kanyak dendiğinde ilk akla gelen ermenilerdir.
Dünya’nın en kaliteli ve pahalı kanyaklarını üretirler.
Şimdi de markası ”KARS” olan kaliteli bir kanyakı raflarda sergilemeye başladılar.
Türkiye’de değil tabii. Kanyak bilmeyiz biz. Hala likör ile kanyakı karıştırırız. Şarabı bile bilmeyiz.
Beyaz şarabın rengi sarı diye garsonla kavga edenede tanık oldum.
Her neyse…
Kanyakın en çok tüketilen ülkelerinden birinde gördüm ‘KARS’ı.
Beyazrusya’da
Rusya pazarında da olması kuvvetle muhtemel.
Biz kendi iç kavgamızı verirken bazıları kanyak üretip adına da KARS demişler.
Ne alaka demeyin. Çamur at izi kalsın.
Kars’ın bir ermeni şehri olduğuna inandırmaya, bunu Dünya’ya lanse etmeye başlamışlar bile.
Bu kanyakı içen Ruslar şimdiden Kars’ın ermenilere ait olduğunu düşünmeye başlamıştır.
Biz ise hala kimseye faydası olmayan lüzumsuz bir tartışmayın içindeyiz, “ucube heykel”!
Zaten tüm Dünya’nında istediği de bu değil mi?
Bizi uyutmak.
Biz uyurken gelip bütün hayallerimizi çalmak.
Birbirimize düşürüp asıl tehlikenin farkına varmamızı engellemek.
Kendi değerlerimize sahip çıkmanın zamanı geldi de geçiyor.
Değerlerimizi ve miraslarımızı farkında olabildiğimiz sürece koruyabiliriz.
Kendi kaynaklarımızı en etkin şekilde kullanıp Türkiye’yi bir marka yapmak için engel olan tek şey farkındalık.
Herkesi fark yarartmaya ve farkında olmaya davet ediyorum.