İş İnsanı Kemal Öner’den yayla turizmi projesi

İş insanı Kemal Bilal Öner 27 Eylül Dünya Turizm Günü nedeniyle bir açıklama yaparak tüm Turizm paydaşlarının gününü kutladı

İş insanı Kemal Bilal Öner, Antalya yaylalarının karavancılar için vazgeçilmez parklara dönüştürebileceğini ve bunun ardından ülke turizmine ve bölge halkına ekonomik katkılar sağlanacağını ifade ederek; “Ben Antalya da çiftçilik yapan bir iş insanı olarak Dünya Turizm günü olan bugün karavanları ile seyahat eden turistlerimize yaylalarımızı tanıtmak, Karavan Turizminin yayla halkına ekonomik katkı sağlaması kırsal kalkınmaya katkı sağlaması adına farkındalık yaratmak için Antalya Kadın Karavancıları Grubu Başkanı Yıldız Can Hanımı ve arkadaşlarını Kumluca’mızın Kuzca/Söğütcuması, Büyükalan, Dereköy ve Altınyaka yaylalarımızı birlikte gezip, görmeye davet ettim. Davetimi kabul ettikleri için öncelikle kendilerine teşekkür ediyorum. Tabii ki Antalya’mızın 19 ilçesi var her ilçemizin çok güzel yaylaları var. Programlarımız  dahilinde birlikte oralara da gitmeyi planlıyoruz” dedi.

İş insanı Öner, sahil şeridine sıkışan karavan turizminin Antalya yaylalarına yönlendirilmesi gerektiğini dile getirerek “Karavan turizmi özellikle pandemi sürecinde ve sonrasında daha da önem kazanarak sürekli gelişme göstermektedir. Antalya özeline baktığımızda karavan turizmi, deniz,güneş, kum üçgenine yani sahil şeridine sıkışmış durumdadır. Oysa Antalya’nın Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzanan bütün ilçelerinde denize, mağaralara, milli parklara, antik kentlere, 30- 45 dakika da ulaşabileceğimiz, kanyonları, raftingciler için çok güzel doğal parkurları olan, tarih ve doğal güzellikleri ile dolu birçokyaylamız var. Bu nedenle Karavan Turizmi’ni yaylalarımıza çekmemiz gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Karavancıların yayla insanına ekonomik anlamda katkı sağlayacağına değinen Kemal Bilal Öner “ Karavan turizminin çok yönlü ve olumlu etkileri var. Karavanı ile yaylaya gelen turist sebze, meyvesini buradaki üreticiden alacak, market ihtiyaçlarını yayladaki bakkaldan alacak, yöresel ürünleri görecek, öğrenecek evine giderken götürecek, daha sonraki süreçte sipariş yolu ile sürekli alacak. Böylece hem sahil şeridinde karavan park sıkışıklığı önlenmiş olur. Hem de yaylada yaşayan üreticilerimizin, esnafımızın ekonomik refahını arttırmaya, kırsal kalkınmaya katkı sağlanmış olur” dedi.

Yayla turizmini hayata geçirme konusunda devlet desteğine ihtiyaç olduğunun altını çizen Öner ,”Tabi ki karavancıları yaylalarımıza çekebilmek için Devletin karavancıların ihtiyaçlarını karşılayabilecek karavan park alanlarını oluşturması gerekiyor. Öncelikle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Turizm Bakanlığı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ortak çalışmaları ile en uygun alanları planlayıp park alanları yaratmaları ve kamunun bu alanları karavan parkına çevirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı

Öner, Antalya’da “Karavan Turizmi”nin barındırdığı fırsatları, tüm paydaşlarını da ele alacak biçimde ortaya koymayı amaçladığını, bu yönde bilimsel bir bakış açısıyla hazırlanacak bir raporun hazırlık çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu, bu raporu yakında Antalya kamuoyu ile paylaşacağını belirtti.