Baba Oktay Can, "Dua ediyorum Anayasa Mahkemesi istediğimiz kararı verir de hakkımızı Avrupa'da aramak zorunda kalmayız" dedi.
Tunceli'nin Hozat İlçesi'ne bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu'nda askerlik görevini yaparken, 5 Ekim 2009'da nöbette intihar ettiği öne sürülen er Murat Oktay Can davasına ilişkin, Ankara Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2'nci Daire Başkanlığı'nın kararına aileden itiraz geldi. Baba 55 yaşındaki Oktay Can'ın, 2011'de '100 bin liralık maddi ve manevi tazminat istemi' ile açtığı davayı görüşen mahkeme, üslerin ve dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığı'nın kısmen kusurlu olduğuna kanaat getirmiş, yasal faizi ayrıca hesaplanmak kaydıyla, aileye 6 bin 500 lira maddi ve manevi tazminat ödemesine karar vermişti.
Ailenin Antalya'daki avukatı Ahmet Çevik, Murat Oktay Can için önce kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ilk günden buna itiraz ettiklerini ve sonunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurduklarını söyledi. Kusurluluk saptamasına karşın babanın manevi yıkıntısının 1500 lira, maddi yıkıntısının da 5 bin lira olduğu yönünde karar verildiğine işaret eden Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rakam bir babanın maddi ve manevi yıkıntısının karşılığı olamaz. Bu yönde itirazlarda bulunduk ve ret cevabı geldi. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak yargılanma istedik."
Çevik ayrıca "Müvekkilimin oğlu vefat ettikten sonra sefer görev emri gelmiştir. Yani aileyi manevi yönden yıpratma amaçlı gönderildiğini ve idarenin hizmet kusuru olduğunu düşünüyoruz. Buna da itiraz ediyoruz" diye konuştu.
BABADAN KOMUTANLARA SUÇLAMA
Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, ellerinde 22 delil olmasına rağmen askeri savcılığın bunları dikkate almadığını iddia etti. Baba Oktay Can, şunları kaydetti:
"Oğlumun görev yaptığı yerde komutanların kusurlu olduğunu iddia ediyoruz. Oğlum bunalıma girdiği halde hiçbiri onu hastaneye sevk etmemiş. Bir gün başında refakatçi bırakılarak nöbete gönderilmemiş. Ben burada Sayın Askeri Yüksek Mahkemesi'ne soruyorum: Neden bu komutanlar tutuklanmadı? Oğlumun ölüm kararında idarenin ajanlarının etkili olduğunu söylüyorum. Kendisine dayak atmışlar ve şiddet uygulamışlar."
İç hukukta son durakları olan Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını anlatan baba Oktay Can, Türkiye'de oğlu gibi görev sırasında ölen asker sayısının 5 bin olduğunu öne sürerek, "Resmi rakam 950 civarında. Benim durumumda olan binlerce aile var Türkiye'de. Bu insanların da haklarını bir an önce almasını istiyorum" görüşünü dile getirdi.
UYSAL DOĞAN İÇİN DE HUKUK MÜCADELESİ
Bu arada, Oktay Can'ın oğlu için verdiği mücadele sırasında tanıştığı Binali Doğan, askerde intihar ettiği söylenen yeğeni Uysal Doğan için de hukuk savaşının sürdüğünü söyledi.
Yeğeni Uysal Doğan'ın 9 Aralık 2002 tarihinde Muş Hasköy'de askerlik görevini yaparken öldürüldüğünü iddia eden Binali Doğan, "Bize intihar ettiği söylendi. Gittiğimizde silahın başkasına ait olduğunu gördük. Elazığ Askeri Mahkemesi'ne başvurduk. Askeri savcılık takipsizlik kararı verince bir üst mahkeme olan Malatya'ya başvurduk. Şu an mahkeme devam ediyor. Dava sürecinde birçok askerin intihar ettiğini öğrendik. Bizim çocuklarımız askerde intihar etmez" diye konuştu.
Yeğeninin dosyasında bulunan birçok belgenin askeri savcılık tarafından verilmediğini belirten Binali Doğan, "Ordunun generali bile sivil mahkemede yargılanırken, askerler niye askeri mahkemede yargılanıyor" görüşünü dile getirdi.
Ömer ERDEM/ANTALYA, (DHA)