Haberde, “İki koydaki plajda turistik tesislerin inşa edilmesi, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, turizm için tarihi mirası feda etmesinin son örneği olduğu iddiasıyla öfke yarattı” ifadelerine yer verildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın birinci derece arkeolojik SİT alanı statüsündeki koylar için açtığı ihale, ocakta İstanbul merkezli Se-Fa Restorasyon Sanayi İnşaat Ticaret Ltd. Şti. firmasına verilmişti.
Guardian, Arkeologlar Derneği’nin Antalya şubesinin mayısta yayımladığı rapora işaret ederek, incelemeler sonucunda söz konusu koyların “korunması gereken bilimsel araştırma sahaları” olduğunun tespit edildiğini hatırlattı.
Haberde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Antik Roma ve Yunan uygarlıklarına ait MÖ. 2 yüzyıldan kalma şehirlerin bulunduğu Phaselis bölgesindeki arkeoloji çalışmalarına geçen yıl 60 bin TL bütçe ayırdığına, inşaatlaraysa 50 milyon TL yatırım yapıldığına dikkat çekildi.
Bölge halkının kurduğu ve Arkeologlar Derneği’yle Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın Türkiye şubesi tarafından desteklenen Phaselis’e Dokunma Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’yle (TMMOB) haziranda projeye karşı dava açmış, mahkeme kararıyla çalışmalar geçici olarak durdurulmuştu.
Platformun sözcüsü Erdal Elginöz, Guardian’a “Eğer birinci derece arkeolojik sit alanındaki bu yapılaşmayı durduramazsak, ülkemizin kültürel varlıklarının geleceği umutsuz demektir” diye konuştu.
Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi Başkanı Sevgi Temiz de Phaselis’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmayı hak ettiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, dünyanın en önemli antik medeniyetlerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. Bu tarihi korumak hepimizin sorumluluğu.”
Haberde, Bostanlık Koyu’nun caretta caretta’ların üreme yeri olduğuna da işaret edildi.
Guardian, Kapadokya’da geçen yıl tamamlanan tartışmalı yol inşaatına ve hidroelektrik santrali projesi nedeniyle su altında kalan Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesine de dikkat çekti.
UNESCO Dünya Kültür mirası listesinde yer alan Kapadokya’da Göreme ve Ortahisar’ı birbirine bağlayan 5 metrelik yolun genişliği, geçen yılki inşaatla 10 metreye çıkarılmıştı. UNESCO’dan izin alınmadan gerçekleştirilen proje, etraftaki peri bacaları ve tarihi kiliselere zarar verdiği gerekçesiyle tepki toplamıştı. TMMOB’nin Ankara şubesinin projeyle ilgili açtığı dava sürüyor.
2020’de de Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin inşaatına yer açılması amacıyla 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf sular altında bırakılmıştı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |