12 Eylül komisyonuna ifade veren Alparslan Türkeş'in asker doktoru Selim Kaptanoğlu, Başbuğ'un Bahçeli'nin MİT'çi olduğuna dair bir mektubunun bulunduğunu iddia etmişti.
Bu iddiaları Aydınlık gazetesindeki köşesine taşıyan Sabahattin Önkibar, MHP lideri Bahçeli'nin kaseti bulunduğu yönündeki iddiaları dillendirerek çeşitli örnekler verdi.
İşte Önkibar'ın bugünkü köşesinde kaleme aldığı o satırlar:
Adı: Selim Kaptanoğlu.
12 Eylül sürecindeki tutukluluk günlerinde Alpaslan Türkeş’in askeri doktoru. Bilahare MHP’de Genel Sekreter Yardımcılığı ve İstanbul il başkanlığı yaptı.
Türkeş’e çok yakın olan bu isim iki gün önce TBMM’de kurulan 12 Eylül alt komisyonunda şunları söylüyor: “MÇP’nin kuruluş günlerinde Alpaslan Türkeş Bey cezaevindeyken Muharrem Şemsek’e mektup yazdı ki o mektubu Şemsek’e bizzat ben götürdüm. Mektupta Bahçeli için, ‘MİT ajanıdır ve asla güvenilmez’ ifadesi vardı.”
TBMM kayıtlarına giren ve söyleyeni kayda değer olan bu ifade her bakımdan sorgulanmaya muhtaç değil midir?
BAHÇELİ'NİN ARACINDA SİLAH ÇIKTI, AMA POLİS İŞLEM YAPMADI
Aynı şekilde gazeteci Can Dündar’ın 12 Eylül arefesi günlerde Bahçeli’nin bindiği arabanın aranması sonrasında çok sayıda silah çıkmasına rağmen polis tarafından hiçbir işleme tabi tutulmadığı satırları ortada! Devam edelim. 12 Eylül sürecinde MHP ile uzak-yakın alakası olan herkes sorgulanırken Bahçeli’nin karakola bile çağrılmaması ilginç değil mi?
Sadece bunlar değil. Bahçeli'nin MİT mensubu oluğu ve çok önemli kararlarda son olarak onlara danıştığı Ankara'da yıllar yılı en çok yankılanan söylentidir. Kuşkusuz bunlar iddia ve yakıştırma da olabilir ve dolayısıyla biz kesin islpat olmaksızın böyle bir ithamın içinde olmayız ama neden başka bir siyasi değil de Bahçeli bu söylentilerin odağıdır, bunun bir gazeteci olarak irdelemek zorundayız.
NATO'NUN BAHÇELİ'YE VERDİĞİ 'MİLLİYETÇİLİĞİ BİTİRME' GÖREVİ
Söylenen Bahçeli'nin NATO'nun talebiyle Türk milliyetçilerini dönüştürme ve tasfiye ile görevlendirdiğidir ki 15 yıllık genel başkanlık seyri bunu doğrular mahiyettedir. Bir diğer konu başlığı ise kaset hikayesidir. Yine Ankara'nın öbür yakasında kimse sorsanız Bahçeli rehindir. Nasıl mı? Güya birilerinde onunla ilgili bir kaset varmış ve Bahçeli bu kasetle teslim alınmışmış!
GÜLERCE KASETTEN GÖREREK BAHSETTİ, BAHÇELİ DAVA AÇMADI
Bahçeli'nin partisi MHP ile hiçbir milletvekiline sormadan aldığı pek çok hayati kararı böyle bir kasetin varlığına bağlayanlar var. Yine altını çizelim, bu iddialar da yakıştırma olabilir ve kesin ispatlanmadan elbette geçerli addedilemez ancak? Fethullah Gülen'in Türkiye sözcüsü olarak bilinen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin Bahçeli'nin böyle bir kasedinden üstelik duyarak değil görerek bahsetmesi ilginç değil midir? Keza Ergun Babahan'ın satırları ortadadır! Kafama takılan Bahçeli'nin Gülerce'ye dava açmamasıdır. Neden? (Aydınlık)