İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, Antalya'da devam eden Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı İMO ve Avrupa Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) ve Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi (WCCE) tarafından düzenlenen 'Kültürel Mirasın Depremden Korunması' konferansına katıldı. Harp, TMMOB heyetinin Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki depremin vurduğu Van'ın Erciş ilçesi ve bölgede yaptığı incelemede binalarda özellikle denetimin olmadığının çok açık kendini gösterdiğini söyledi. Denetim olmadığı yerde ihmal ve suiistimallerin olmasının kaçınılmaz olduğunu anlatan Başkan Harp, şöyle dedi:
"Yaptığımız incelemede dere kumunun iyi yıkanmadan, elenmeden kullanıldığı, agrega karşımının standartlara uygun olmadığını, demir dağıtımın eskik ve yanlış bağlanmış olduğunu gördük. Van, 1'inci derece deprem bölgesi olmasına rağmen yapı denetimin 1 Ocak 2011'den itibaren uygulanmaya başlandı. Van'da yapı denetim kontrolü altında üretilmiş yapı yok. Ayrıca Van'da beton üreten firmaların da kalite ve güvence sertifikası yok. Böylesi bir ortamın bina güvenliğini kişilerin vicdanına bırakıyor. Sizin vicdanınız el veriyorsa çalarsınız. Ama bu insanların vicdanına bırakılacak bir konu değil. Devletin görevidir. İnsanlarını sağlıklı konutlarda yaşama hakkı anayasal hakkıdır ve devlet bunu sağlamalıdır."
"İNSAN KANINDAN RANT"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ruhsatsız ve kaçak binaların yıkılacağına' ilişkin açıklamalarının bu noktada önem kazandığını anlatan İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, açıklamanın öz itibariyle doğru olmadığını söyledi. Türkiye'nin yapı stoğunun yüzde 40'ının kaçak ve yine toplam yapı stoğunun yüzde 60'ının ise iskan ruhsatı olmadığına dikkat çeken İMO Yönetim Kurulu Başkanı Sarp, şöyle konuştu:
"Geri kalan yapı stoğu içinde kimisi 25- 30 yıllık yapılardan oluşuyor. Bunlar sağlam yapılar mı? Bunların sağlam olduğunu mu kabul edeceksiniz? O zaman yapı stoğunun iyileştirilmesi için önce yapı envanterinin çıkartılması lazım. Her bir yapının deprem karnesi olacak. Maliyet koşullarına bakacaksınız, güçlendirilmesi gereken binaları güçlendireceksiniz. Ama devlet eliyle yapacaksınız. Eğer yıkılıp yeniden yapılması gerekiyorsa bunu da yapacaksınız. Vatandaşın buna gücü yok. Siz yapacaksınız. Ama bunu o vatandaşlara yapacaksınız. Vatandaşlar aynı sosyal çevrede kalacak, o çevrede barınacak. Eğer depremi bahane ederek, depremi kullanarak insan hayatını ranta dönüştüremezsiniz. Fikirtepe'deki insana 'Hadi sen git, Pendik'te otur. Ben sana orada konut yaptım. Buraya da yeni konut yaptım. Onları satacağım' derseniz, o oluşan kent rantını birilerinin cebine aktarılması demektir. Bu insan kanından rant sağlamak demektir."
SORUMLU DEVLETTİR
Türkiye'de depreme dayanıklı, güvenliği belli standartların üzerinde yapı elde etmek için birinci yolun tercih edilmesi halinde İMO olarak bu kararı destekleyeceklerini anlatan Harp, aksi halde bunun kabul edilemeyeceğini, denetleyici olduğu için binaların yıkılmasından devletin sorumlu olduğunu söyledi.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, 1999 Marmara depreminden sonra geliştirilen yapı denetim sistemin geldiği noktada ticari ilişki olduğunu, sistemin ancak doğru yasal zeminde iyi işleyebilceğini bildirdi.
Kamu kurum ve kuruluşlara ait binaların, TOKİ ve KİPTAŞ dahil olarak üzere yapı denetimden muaf tutulmasının da kabul edilemez olduğunu ekledi.
DHA-Antalya - Emre BAYLAN