Erzurum'un merkez Palandöken ilçesinde oturan Züleyha- Abdulgani Toppuz çiftinin 3 oğlundan ortancası olan Muhammet Çağrı Toppuz, 1 Temmuz 2020'de babası Abdulgani Toppuz ve bir yakını tarafından otomobille Malatya'daki birliğine götürüldü. Babasının elini öpüp, birliğine teslim olan Muhammet Çağrı Toppuz, 4 Temmuz cumartesi günü rahatsızlanarak, yaşamını yitirdi. Acı haberi alan Toppuz ailesi, sinir krizi geçirdi. Türk bayrağına sarılı cenazesini karşılayan aile ve yakınları büyük üzüntü yaşadı. Pandemi nedeniyle Toppuz'un cenazesi Abdurrahman Gazi Mezarlığı'nda kılındı. Cenazede Toppuz'un babası Abdulgani, ağabeyi İlker ve kardeşi Emir Toppuz yakınlarının yardımı ile güçlükle ayakta durabildi.
HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTILAR
Evlatlarının acısını yaşarken birkaç gün sonra 'Evladınız şehit değil' haberini alan Toppuz ailesi büyük üzüntü yaşadı. Sapasağlam olan evlatlarının vatani görevini yaparken hayatını kaybettiğini ve bu nedenle şehit olduğunu söyleyen aile, avukatları aracılığı ile Ankara 11'inci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. 3 yıl süren dava sonunda mahkeme Piyade Er Toppuz'un şehit olduğuna karar verdi. Mahkemenin bu kararını mezarlığa giderek evlatları ile paylaşan anne ve baba mutlu ve hüzünlü olduklarını söyledi.
ALLAH DÜŞMANIMA EVLAT ACISI VERMESİN
Oğlunu kendi elleriyle Malatya'daki birliğine teslim ettiğini belirten Abdulgani Toppuz (59), "Muhammed'i 2020'in 1 Temmuz günü birliğine teslim ettim. Dört gün sonra şehadet haberi geldi. Bundan ötürü Erzurum'da oturduğumuz mahallede ismine çeşme yapıldı. Askeri törenle defnedildi. Ama çocuğumun şehitliğini o zamanlar vermediler. Hukuk mücadelesini başlattık. Avukatımız davayı kazandı. Allah devletimize milletimize zeval vermesin. Şehitliğini aldığımız için yüreğimize bir serinlik geldi. Oğlum rahatsız olmasın diye mezarını şehitliğe götürmeyeceğim. Allah kendisi için burayı diledi. Onu çok özlüyoruz. Allah evlat acısını düşmanımıza vermesin. Yatamıyoruz, yiyemiyoruz içemiyoruz. Gezen bir ölü gibiyiz. Mahkemenin bu kararı bizi biraz olsun kendimize getirdi ve yanan yüreklerimize su serpti" diye konuştu.
‘3 OĞLUM VAR, MUHAMMED ORTANCAYDI’
Davul zurna ile kınalar yakarak oğlunu askere uğurladığını belirten anne Züleyha Toppuz, "Üç oğlum var. Muhammed ortancaydı. 4 gün sonra ölüm haberini aldık. Dünya başımıza yıkılmıştı. Biz şehit olarak bilirken gelen 'Oğlunuz şehit değil' haberi bizi bir kez daha yıktı. Çok üzüldük. Askere giden yavrum sapasağlamdı. Başlattığımız hukuk mücadelesinde oğlum 3 yıl sonra şehit sayıldı. Şimdi mutlu ve hüzünlüyüz. Vatan sağ olsun" dedi.
KARAR EMSAL TEŞKİL EDECEKTİR
Müvekkil Abdulgani Toppuz'un oğlu Muhammed Çağrı Toppuz'un Malatya'daki askerlik görevini yaparken rahatsızlanmış, durumunun kötüleşmesi üzerine Malatya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiğini söyleyen Avukat İsmail Kılıç şunları söyledi:
"Muhammed Çağrı Toppuz, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 5 Temmuz 2020 tarihinde vefat etmiştir. Söz konusu ölüm olayı gerçekleştikten sonra, tarafımızca bu kardeşimizin şehit sayılması amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru yapılmıştır fakat başvurumuz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından reddedilmiştir. Akabinde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ret işleminin iptali ve bu kardeşimizin Şehit sayılması amacıyla Ankara İdari Mahkemeleri nezdinde dava açılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde mahkeme, müteveffa Muhammed Çağrı Toppuz'un, askerliğe başlamadan önce askerliği elverişli raporu aldığı, dolayısıyla detaylı bir sağlık taramasından geçirildiği ve askere başladıktan sonra rahatsızlandığı gibi hususlar göz önünde bulundurularak, bu kardeşimizin şehit sayılmasına hükmetmiştir. Tabii dosya kapsamında alınan adli tıp kurumu raporunda da bu kardeşimizin akciğer enfeksiyonu ve buna bağlı gelişen komplikasyondan sonucu vefat ettiği açıkça tespit edilmiştir. Biz buradan şunu anlıyoruz. Bu kardeşimiz sağlam bir şekilde askere başlamış ve askerliğe başladıktan sonra akciğer enfeksiyonuna yakalanmış akciğer enfeksiyonu ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar neticesinde de hayatını kaybetmiştir. Bu durum ölüm ile görev arasında uygun illiyet bağı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu karar hukuka ve yasaya uygun olmakla birlikte aynı zamanda hakkaniyete uygundur. Bu kararın bir diğer özelliği de aynı durumda olan askerlerimiz ve emniyet mensubu olan arkadaşlarımız açısından da emsal teşkil etmesidir."
Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |