Genç emniyet amiri, görevi devraldığında, kayıp görünen bazı bilgisayarların ortada olmadığını fark etti. Devir teslim belgelerini baskıyla imzalayan Şan, daha sonra bu bilgisayarları araştırırken fişleme belgelerine ulaştı.
Hozat’ta çok sayıda kişinin fişlendiğinin ortaya çıkmasının ardından geçen perşembe günü intihar eden İlçe Emniyet amiri Çağlar Şan’ı ölüme götüren süreç ağustos ayında başladı. Vatan gazetesinden Şeyma Ulusoy'un haberine göre, İstanbul Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Ataköy Polis Merkezi Amirliği’nden Hozat’a tayin olan Şan’a, devir teslim töreni öncesi ilçe emniyetinin zimmetinde bulunan demirbaşları teslim alması için bir devir teslim belgesi imzalatılmak istendi. Belgede gözüken bazı bilgisayarların emniyet içerisinde olmadığını farkeden Şan, imzalamak istemedi.
EKSİKLERİ ARAŞTIRDI
Ancak devreye üst düzey emniyet yetkilileri girdi. Genç emniyet amirine konuyu daha fazla kurcalamaması ve belgeleri imzalamısi için baskı kuruldu. Üzerindeki baskılar sonucunda eksikler olmasına rağmen devir teslim belgelerini imzalamak zorunda kalan Şan, daha sonra eksikliklerin neden kaynaklandığını araştırmaya başladı.
İddiaya göre Çağlar Şan, deprem etkisi yaratan fişleme belgelerine bu araştırma sırasında ulaştı. 2007-2011 yıllarına ait olan ve birçok kamu görevlisinin de aralarında bulunduğu fişleme belgelerine ulaşan Şan’ın Hozat Cumhuriyet Savcılığı’na giderek savcıya durumu anlattığı ve yasal işlem yapılmasını istediği öne sürüldü. Ancak bu gelişmeler yaşanırken fişleme belgeleri basına sızdı.
AÇIĞA ALINSIN TALEBİ
İstanbul’a yeniden tayininin yapılması için dava açan ve kazanan Şan, 12 Kasım’da İstanbul’a dönme planları yapıyordu. Fişleme skandalının ortaya çıkmasıyla tüm planları bozuldu. İddiaya göre emniyet yetkilileri fişleme skandalının basına sızması konusunda Şan’ı sorumlu tutuyordu. İçişleri Bakanlığı tarafından olayı araştırması için iki mülkiye müfettişi görevlendirilerek Hozat’a gönderildi. İlçedeki skandala ilişkin inceleme başlatan müfettişler ilçede görev yapan tüm personlein ifadesini aldı. Müfettişler devir tesilm evraklarında olan bazı bilgisayarların emniyette bulunmadığını fark ederek belgeleri zorla imzalayan Şan’ın açığa alınmasını talep etti.
Fişleme skandalanının üzerine yıkılacağını ve polislikten ihraç edilip hapse düşebileceğini düşünen Şan ise bunalıma girdi. Şan, Hozat’taki dairesinde “Ben bu güne kadar bu mesleği onurumla ve şerefimle yaptım” yazılı bir not bırakarak intihar etti. Şan’ın ölümüne ilişkin çeşitli iddialar ortaya atılırken Cumhuriyet Savcılığı da ölümün intihar olup olmadığını araştırmaya başladı. Hozat’taki fişleme skandalını araştıran iki mülkiye müfettişinin önümüzdeki günlerde İstanbul’a gelerek Şan’ın eşi Emniyet Amiri Aslı Türkün Şan’ın da ifadesini alacakları öğrenildi.