Eczacıbaşı İlaç Pazarlama tarafından düzenlenen ‘Geleceğimizi Şekillendirirken’ konulu programa konuşmacı olarak katılan Berlin Üniversitesi Cilt Kanseri Merkezi Danışmanı Dermotolog Dr. Class Ulrich ‘’İki hafta önce Dünya Sağlık Örgütü dünyada her saat başı bir kişinin cilt kanseri nedeniyle öldüğünü açıkladı. Daha da ürkütücü olan tablo zararlı ultraviyole ışınlarına karşı bizi koruyan ozon tabakasının bu yıl daha da incelmiş hatta bazı yerlerde boşlukların oluşmuş olması. Sözün özü artık bizi koruyacak yeterli ozon tabakası yok. Yaz aylarında Avrupa’ya kayacak bu boşluk eğer güneşten bilinçli korunamazsak cilt kanserlerinin artmasına sebep olacak.’’ dedi.
‘’Cilt Kanserini Önlemek Artık Mümkün’’
Konuyla ilgili sorularımızı özel olarak yanıtlayan Dr. Class Ulrich günümüzde cilt kanserini önlemenin mümkün olduğunu açıkladı. Ulrich, ‘’Yakın bir geçmişe kadar ‘cilt kanserinin önlemek mümkün olabilir’ diyorduk. Ama şimdi elimizde yapılmış araştırma sonuçları var. Güneş ışınlarının dik geldiği ve açık tenli insanların yaşadığı Avusturalya’da tarlada çalışan insanlar üzerinde bir çalışma yapıldı. Bir grup çalışan güneş kremi kullanarak çalıştı. Diğer grup güneş kremi kullanmadan çalıştı. Güneş koruyucuyla çalışan grupta cilt kanseri görülmediği hatta bazı ufak tefek cilt kanserlerinin kendi kendini tedavi ettiği saptandı. Yine Avusturalya’ da yapılan başka bir çalışmada bu sefer ufak tefek değil ciddi cilt kanseri vakalarına bakıldı. Burada yine güneşten korunmak için kullanılan ürünlerin büyük kanser vakalarının ortaya çıkmasını durduğu saptandı. Tüm bu çalışmaların sonucunda ve elimizdeki verilere bakarak cilt kanserini tamamen önleyebileceğimizi artık rahatlıkla söyleyebiliyoruz.’’dedi.
Günümüzdeki cilt kanseri vakalarındaki artışa da dikkat çeken Dr. Class Ulrich, özelikle Avrupa’da dolayısıyla Amerika ve dünyada cilt kanseri vakalarında ciddi bir artış gözlenmektedir. Artışın sebebi dünya nüfusunun yaşlanması ve güneşten korunma yöntemlerinde insanların duyarsız davranması. İnsanlar güneşe çıktıklarında uzun saatler kalıyorlar, güneş koruyucu kullanıyorlar ama bilinçli ya da yeterli miktarda kullanmıyorlar. Ayrıca immun sistemini bastıran tedavi uygulanan kişi sayısının artması da cilt kanseri vakalarındaki artışı da tetikliyor.’’ diyerek insanların güneş koruyucu kremleri bilinçli kullanmaları gerektiği noktasına dikkat çekti.
‘’Her Yıl Bir Milyon Kişi Cilt Kanseri Oluyor. Her saat bir kişi bu hastalıktan ölüyor’’
Amerikan Dermotoloji Akademisi’nin cilt kanseri ile ilgili verilerinin oradaki doktorların hastaları hakkında sigorta şirketlerine yazdığı reçetelere dayalı bilgilerden oluştuğunu belirten Dr. Class Ulrich, ‘’Buradaki verilere göre her yıl bir milyon kişi daha cilt kanseri oluyor. Avrupa’da da aynı oran geçerli. Amerika’da her 5 kişiden birinde cilt kanseri geliştiriyor. Cilt kanseri vakalarında en sık görüneni insanda da en sık görüleni bazal hücreli kanser tipidir. Özelikle açık tenli ve mavi gözlü insanlar risk altındadır. 60 yaşından sonra çok daha sık görülüyor. ‘Ben Kanseri’ başka bir deyişle ‘Melonama Kanseri’ birkaç hafta önce açıklanan Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 61 dakika da her Amerikalı ki bu Avrupa için de geçerli bir kişi melonomdan dolayı ölüyor. Her saatte bir kişi cilt kanserinden ölüyor. Tüm dünyada cilt kanserinden ölen insan sayısı yılda 65 bin165’den fazla. Bu rakamlar araştırmalara dayalı sağlam veriler. Eskiden melonomdan ölen sayısını takip etmek zordu. Doktora gidildiğinde dermotolog tespit ediyor. Sonra onkolog ya da cerrah tedaviye devam ediliyor. Hasta öldüğünde dermotoloğun bundan haberi olmuyordu. Takip yapılamadığı için verilere ulaşmak da zordu. Yakın bir geçmişe kadar en sık görülen kanserler meme, akciğer, prostat kanseriydi. Şimdi ise cilt kanseri.’’dedi.
‘Bu Yaz Korunmazsak Ozon Tabakasındaki Boşluk Nedeniyle Cilt Kanserini Artacak’’
Cilt kanseri vakalarındaki artışın doğrudan küresel ısınmayla değil ultraviyole ışınları ilgili olduğuna dikkat çeken Dr. Class Ulrich,’’ Güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarına karşı bizi koruyan ozon tabakası var. Önemli olan ozon tabakasının kalınlığı. Bu yaz ozon tabakası daha ince hatta bazı yerlerde boşluklar var. Eskiden biliyorsunuz saç spreyi kullanılmasın, soğutuculardan gelen gazlar ozon tabakasını deliyor, tüm bu uyarılar hep yapılıyordu bu yıl görüyoruz ki bunların hepsi ozon tabakasını inceltti, yeterli ozon tabakası yok hatta arada önemli bir boşluk var. Şu anda bu kuzey kutbunun üzerinde bu boşluk yaz aylarında Avrupa’ya kayacak. Bu nedenle özelikle bu yaz ozon tabakası çok daha inceldiği için ultraviyole ışınlarına karşı korunma daha az olacak bu da cilt kanserinin orta çıkmasına sebebiyet verecek. Ben üç önemli koruma yöntemi tavsiye edeceğim. Bir öğlen güneşinden korunmak. Güneş ışınlarının dik geldiği 10:00 –16:00 saatleri arasında güneşe karşı akıllı davranmak. İki giysilerimize dikkat etmek. Kıyafetlerimizi güneşten koruyacak şekilde tercih etmek. Bazı firmalar güneşe karşı koruyucu bir takım tekstil ürünleri kullanıyorlar. Bu tip ürünlerle vücudu korumak lazım. Üç kullanılan güneş koruyucu kreminin miktarı. Doğru miktar vücudun 1 cm² her 2 mmgr’ın yedirilmesidir. İnsanlar bunu bilmedikleri için 0.5 mmgr ile 0.1 mmgr arasında sürüyorlar. Bu kadar az sürdüğünüzde aslında bu hiç koruma sağlamamış oluyor. 50 koruma ne demek? İlk güneşe çıktığınızda örneğin 10 dakika kaldığınızda kızaracaksınız 50 kat koruma faktörlü krem sürdüğünüzde 10 dakikayı 50 ile çarpıyorsunuz. Yani 50 kat daha fazla süre güneşte kalırsanız kızarıklık oluşur. Ama bu korumanın oluşması için sizin bir 1cm² 2 mmgr krem sürmeniz gerekiyor. Bunu da kalın kalın sürmelisiniz. Ama hiç kimse böyle sürmüyor. İncecik sürüyor. Güneş kremi sürdün mü sürdüm oluyor. Ama bu bilinçli bir korunma yöntemi değil. Bazı ürünlerde pompa var bu da kişiye yeterli miktarda kullanma fırsatı sunuyor. Örneğin yüze 2 pompa, elin üzerine 1 pompa miktarı sürün. Bu aslında çok mantıklı bir kullanım şekli. Çünkü herkesin kafasındaki bol miktarı farklı bir şey. Burada önemli olan nokta şu: üzerindeki miktarı kadar korunmak için bol sürmek gereklidir. Bunların koruma süresi de 2.5 –3 saat sürüyor tekrar sürmek gerekiyor. Diğer bir önemli konu da insanlar güneş koruyucu kremlerini sadece tatilde kullanıyor. Bu çok yanlış. Vücudun güneş görenleri yerleri yüz, kulak, kulağın arkası, erkeklerde saç döküldüğü için kafa, kolun alt kısmı, elin üst kısmı %90’dan fazla cilt kanserinin görüldüğü yerlerdir. Bu bölgelere özellikle ilkbahar aylarından başlayarak, yaz, sonbahar, kış her zaman güneş koruyucu kremler sürülmelidir. El yıkama alışkanlığı gibi güneşten korunmak da alışkanlık haline gelmelidir.’’ Şeklinde uyarılarda bulundu.
Güneş koruyucu ürünler konusunda da teknolojinin sürekli geliştiğine değinen Dr. Class Ulrich üç tıp güneşten korunma ürünü olduğunu belirtti. Geleneksel güneşten korunma yöntemlerinde çinko ve titan oksit egemen olduğunu vurgulayan Dr. Ulrich şunları sözlerine ekledi: ‘’ Güneş koruyucuların içinde fiziksel, kimyasal, lipozomal bariyerler vardır. Fiziksel bariyer içeren çinko ve titanyum sürüldüğünde cilt beyaz beyaz olur. Işıklar gelir ve geri yansır. Kimyasal bariyerlerde önemli olan soru şu: nereye kadar iniyor, kana karışıyor mu, kana karışıyorsa zararlı olur mu? Üçüncü korunma faktörü ikisinin ortasında bir koruma sağlıyor. Lipozom teknolojisiyle hazırlanan ürünler hem emilimi kolay, cildin en üst tabakasını koruyan, kimyasallar kadar aşağıya inmeyen arada bir bölmede kalıyor orada emilimi oluyor. Oradan aşağıya geçirmiyor. Cilt korunmasının bir parçası haline geliyor. Lipozom teknolojisyle hazırlanan ürünler koruyucuyu yavaş yavaş saldıkları için 12 ile 24 saat koruma sağlayabiliyorlar. Bu da çok büyük bir avantaj. Güneşten korunabilmek için, kendinizi güvende hissedebilmemiz için kullanması kolay olan şeyleri tercih edin. Lipozom teknolojisi ile hazırlanan ürünler daha az yağlı ve daha beyaz kaldıkları için kolaylıklar sağlıyor. Her zaman olduğu için doz ve kullanım çok önemli. Daha önce güneş koruyucuların bizi kanserden koruduğunu biliyorduk ama verileri yoktu. Şimdi veri var elimizde. Bu çok önemli bir nokta. Şimdi artık insanların güneş koruyucularla kanserden korunduğunu biliyoruz. Bir de çocukluk çağında güneşten korunmak çok önemli. Bu dönemde alınan ışınların kansere dönüşme riski çok daha fazla. İlk 6 aydan sonra mutlaka güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır ki, ileri dönemlerde kansere yakalanma riskimiz o derece azalsın’’