Antalya Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Veteriner Hekimler Odası, Aile Hekimleri Derneği ve Genel Sağlık-İş Sendikası, İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda başlayıp tüm Türkiye'ye yayılan olayların ardından Tabip Odası'nda basın açıklaması yaptı. Tabip Odası Başkanı Can Ertürk, olayları yakından takip ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Olaylar, Taksim Gezi Parkı'nın AVM'ye dönüştürülmesine tepki olarak başlatıldı. Yüz binlerce insanımızın bu olay etrafında birleşmesinin nedeni son 10 yıldır aleni olarak yapılan halkın yaşam hakkı ve alanlarının yok edilmesi, zapturapt altına alınmasıdır. Atatürk ilkelerinin, cumhuriyetimizin değerlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik sistemli çalışmaların sonucunda haklı tepkiye dönüşmesidir. Yetkililerin olaylara benzin dökmek yerine bu haklı isteklere cevap vermesi, ülkemizin ve vatandaşlarımızın daha fazla zarar görmeden olayların son bulması en büyük isteğimizdir."
GAZ MAĞDURLARINA ÖNERİLER
Polis ve göstericiler arasında yaşanan olaylar sırasında biber gazı ve göz yaşartıcı gazlara maruz kalanlara çeşitli önerilerde bulunan Can Ertürk, kimyasalın etkisinden kurtulmak için sakin olunması ve yavaş yavaş nefes alınması gerektiğini söyledi. "Nefesi ağızdan alıp burundan verin, kontakt lens varsa kimyasala maruz kalmamış birine çıkarttırın ve gözlerinizi ovalamayın" diyen Ertürk, gaza maruz kalanların gözlerini suyla yıkamalarını, ağızlarına bir yudum su alıp çalkaladıktan sonra tükürmelerini ve kıyafetlerini çıkartıp soğuk suda duş almalarını önerdi.
UTANIYORUZ, AMA KOŞULLAR BU
Veteriner Hekimler Odası Başkanı Muammer Saygılı ise yaşanan olaylara tepki gösterirken, "Biz sağlık bileşenleri olarak maalesef halkımıza 'gaz bombasından korunma önerisi' sunduğumuz için utanıyoruz. Ama koşullar bu. Bu konuda sağlık çalışanları olarak bu eylem içerisinde nasıl bir destek gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
MEMUR VE ÖĞRENCİLERDE FİŞLENME KORKUSU
Tabip Odası Genel Sekreteri Mehmet Ozan Uzkut da protestolara katılan kamu görevlileri ve öğrencilerin fişlendiğini iddia etti. Protestolara katılan birçok memur ve öğrencinin kendilerini arayarak nasıl tedavi alacaklarını sorduğunu kaydeden Mehmet Ozan Uzkut, "Tedavi alamama sebepleri; bunlar gazdan, coptan etkileniyor. Hastaneye gittiklerinde adli rapor olduğu için memuriyetlerine etki edeceğinden korkuyorlar" ifadelerini kullandı.
GENÇLER DÖVÜLÜYOR İDDİASI
Antalya'da görevli bazı avukatların kendilerini aradığını ve polisin birçok genci kameraların olmadığı yerlerde veya karakol dışında dövdüğünden bahsettiğini de aktaran Uzkut, "Bunlara bir kağıt imzalatıp 'karakolda bir şey yapılmadı bana' diye bir yazı alıyorlarmış. Bunların tüm kimlik bilgileri alınıp, kendilerine göre fişleme tutuluyormuş" dedi.
BİBER GAZI KANSER YAPABİLİR
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ata Nevzat Yalçın ise toplumsal olaylarda kullanılan biber gazı ile göz yaşartıcı gazların etkisinden bahsetti. Bu gazların kısa veya uzun vadede insan üzerinde ciddi yan etkileri olduğuna vurgu yapan Dr. Yalçın, "Eğer, alerjik bir bireyse, oluşan akciğer ödemi ve astımı da varsa ölüme kadar götüren dünyada bildirilen vakalar vardır. Ayrıca kromozomlarda uzun sürede etkili olarak değişikliğe yol açıp kanser yapıcı etkisinin olabileceği dahi literatürlerde bahsediliyor. O yüzden çok masum değil. Hem kısa hem de uzun vadeli yan etkileri halka bildirmek görevimiz" diye konuştu.
SAĞLIK KURULUŞUNA GİDİLMELİ
Özellikle yağlı kremlerin bu tip kimyasal gazların vücuda tutulumunu artırdığı için etkisinden kurtulmanın daha uzun sürdüğünü kaydeden Dr. Yalçın, su, süt, limon ve sirke gibi sıvılarla gazın etkisinin azaltılabileceğini aktardı. Kullanılacak sütün yağlı olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Dr. Yalçın, "Mutlaka sağlık kuruluşuna gidilmesi lazım. O ana kadar çıkmayan birtakım alerjik semptomlar ya da ağır astıma kadar giden tablolar bunlara maruz kalındığında ortaya çıkabilmektedir" dedi.
Özgür ÖZTÜRK/ANTALYA, (DHA)