Gazeteci siyaset yaparsa

CHP'li Gürsel Tekin ile "adının rant olaylarına karıştığını" iddia ederek haber yapan ANKA'nın kavgasının perde arkasında ne var?

Olayı duymuşsunuzdur:
CHP Ankara eski İl Başkanı Tarık Şengül, bir süre önce yaptığı bir basın toplantısında, CHP’nin bazı üst düzey isimlerini rant peşinde koşmakla suçladı.
Kimi işaret ettiğini açıklamadan, “tenzil-i rütbeye uğramış bir genel başkan yardımcısı”nı hedef gösterdi.
Basın toplantısını izleyen bir TV muhabirinin ısrarlı sorularına rağmen, rant iddiasına karıştığını öne sürdüğü kişinin adını açıklamadı.
ANKA Haber Ajansı da abonelerine geçtiği haberde, Tarık Şengül’ün hedef gösterdiği ismin Gürsel Tekin olduğunu yazdı.
İşte; bunun üzerine Tekin, ANKA aleyhine 20 bin liralık tazminat davası açtı.

Ancak ANKA’nın yaşadığı maddi güçlükleri bilen bazı gazeteciler ve gazeteci örgütleri, bu davayı geri çekmesi ve haberi, “ifade ve basın özgürlüğü” kapsamında görmesi için Gürsel Tekin’e baskıda bulunmaya başladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın ve Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin “Davayı geri çek” çağrısına net bir yanıt verdi:
“ANKA Haber Ajansı, kamuoyu önünde özür dilerse davayı geri çekerim…”
Tekin, bu konuda oldukça kararlı görünüyor…
Çünkü ANKA’nın haberini, sıradan bir “meslek kazası”ndan çok daha öte bir anlam taşıdığını düşünüyor…
Bunun, bir süre önce CHP’de siyaset yapmaya başlayan ve parti içinde kendisini istemeyen kişilerin yanında yer alan ANKA’nın patronu Veli Özdemir’in “bilinçli bir yıpratma operasyonu” olduğuna inanıyor.
Yani olayın temelinde, gazeteci-siyasetçi çatışmasından daha çok, siyasetçi-siyasetçi hesaplaşması yatıyor…
CHP içindeki bazı çevrelerin ise Veli Özdemir’e, “Asla özür dilemeyin, gerekirse tazminatı bulup buluşturur biz öderiz” diye baskı yaptıkları iddia ediliyor.

Kimin haklı olduğunu ve olayların nasıl gelişeceğini elbette zaman gösterecek.
Ama “siyasete” soyunan bütün gazetecilerin bu tartışmadan çıkarmaları gereken bir ders var:
Siyaset, gazetecilikle birlikte asla yürümüyor…
Ve siyasete soyunan gazeteciler, girdikleri kavgada haklı bile olsalar, ister istemez kurumlarına zarar veriyorlar, bir güven sorunu yaşanmasına neden oluyorlar!

VAROL ERSOY (Medyaradar)

Herkül haftaya ayakta

Bursa’nın ünlü Mahkeme Fırını taliplileri bekliyor

YORUMLAR

Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

DERİN İDEOLOJİK KAYGI!

29 Eylül 2011 Perşembe 19:05

Değerli Partililerim,Hemşehrilerim; Partimizin kuruluş felsefesinden ayrılma noktasında ciddi endişeler olduğunun,İstanbuldaki Belediye Başkanlarının 27.9 da Kemal Beyin yüzüne ,Partinin Kürt Sorunu politikasına bakış açısına ve Anayasa Çalışmalarına katkı koyma Politikasına ,"Partinin ideolojisi yoktur "sözüne rahatsızlık duyduklarını ,eğer bu yanlışlara devam edilmesi halinde "PARTİMİZİ GERİ İSTİYORUZ KAMPANYASI BAŞLATACAĞIZ" diye sıkıntıyı ifade ettiklerini sanırım okumuşsunuzdur.Ve sizler de ideoloji diye bir kavramın bilincinde saygıdeğer bir partilisiniz.Kemal Beyi istifaya davet etmemin ve Deniz Beyi savunmamın ,İl başkanımızı desteklememin temelinde ideoloji yattığını farkettiğinizi düşünüyorum.Ve Yeni CHP ile Yeniden CHP arasındaki ideolojik uçurumun farkında olduğunuzu da düşünüyorum.Ayrıca Kongreden 15 gün önce Deniz Beye yapılan komplonun anlamını da bildiğinizi hissediyorum.Parti tabanımızın,halkımızın izlenen politikalardan rahatsızlığının;Partimizin esas bundan dolayı da kan kaybettiğinin farkında olduğunuza yürekten inanıyorum.Kemalist Çizgi,Atatürkün partisi ne demek ,bundan uzaklaşmak ne demek mutlaka biliyorsunuz..Eğer bu ayırdımlarının farkında iseniz ;sizlerin de Sesiz kalmamanız gerektiğini düşünüyorum.Ortadoğunun ;Türkiyemizin ateş çemberi içinde olduğunun ve izlenen politikanın yanlışlarının önce insanımıza,sonra halkımıza,partililerimize,partimize,Türkiyemize ve Ortadoğuya hatta insanlığa nelere mal olduğunu zaten yaşıyoruz.Hergün yaşadığımız acılar, Şehitler yüreğimizi sızlatıyor.Büyük kurtarıcı Mustafa Kemalin kurduğu partimizin kurtarılmayı gerektiği günleri yaşadığımızı düşünüyorum..O nedenle Yeni CHP Kavramını savunan Sayın Kemal Kılıçdaroğluna karşı bir tavır koymak gerektiğini düşünüyorum.Sayın Deniz Baykalı savunmanın temeli de bunlardır değerli arkadaşlarım..Ve Lider kolay yetişmiyor.Bu durumu Antalya Siyasetinin,Gazipaşa Siyasetinin basit iç kavgaları olarak,Çok Basite İndirgeyen bazı arkadaşlar,sanırım kendi şahsi siyasi hesaplarını-kavgalarını yaparken ÖZÜ unuttuklarının farkında değiller..Kusura bakılmasın.Şu anki durumumuz bu kadar basit ve rahat değil..Umarım herkes artık bunun farkına varır, ÖZE bakar,bu mücadeleye katkı koyar,bu hedef doğrultusunda BİRLİK olunur..Ben kendimce yapmam gerekeni cesurca yapmaya çalışıyorum. Siyaseten birşey olup olmamak ta çok önemli değil.Önemli olan inandığını savunma cesareti gösterebilmektir..En azından onurlu bir mücadele yapıyorum;Siyaseti ticaret aracı olarak değil İDEOLOJİ olarak görüyorum.:Evet aynen bu cümlenize imza atıyorum:"Bu parti Atatürk'ün partisi olup halkçı ve devrimci yönü ile ağır basmalıdır." O nedenle inanız tüm kalbimle söylüyorum Sayın Deniz Baykala gelin hep beraber omuz verelim.Saygılarımla. Bülent Kocabaş Gazipaşa

Yorumu oyla 11 4