Basında sansürün kaldırılışının 113. yıl dönümü dolayısıyla Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan AGC Genel Sekreteri Haşmet Öyken, "Eğer gazeteciler özgür değilse sansür vardır. Gazeteler ve televizyonlar aynı manşet ve dil örgüsüyle haber yapıyorsa sansür vardır. Gazeteciler eleştiri haklarını kullanamıyor, iktidarın icraatlarını övmek dışında kalem oynatamıyorsa sansür vardır. Öyleyse 24 Temmuz biz gazeteciler için bir bayram değil, basın özgürlüğü için mücadele günüdür. Bu mücadele günümüz kutlu olsun" dedi.
'TOPLUM SAHİP ÇIKMALI'
AGC Genel Sekreteri Haşmet Öyken açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
"24 Temmuz'un bayram olarak kutlanmasının ardında Osmanlı Dönemi'nde basına sansür uygulanmasının 2. Meşrutiyet'le birlikte, 24 Temmuz 1908'de sona ermesi var. Ne yazık ki tarih boyunca bizim gündemimizden sansür ve oto sansür hiç eksik olmadı. Düşünceyi ifade konusunda hep sorunlar yaşıyoruz. Oysa ki gazetecilik belki de tarihin en güç dönemlerinden geçiyor. Mesleğin çilekeş muhabirleri, foto muhabirleri, kameramanları ayakta kalmak adına zorlu bir sınav veriyor. İşsizlik, psikolojik ve fiziksel şiddet, gazetecileri tehdit etmeye devam ediyor. Şeffaflık ve basın özgürlüğü, çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Kamuoyunun gerçekleri öğrenme, doğru haber alma hakkı olarak belirlenen basın özgürlüğü ise uluslararası ölçekte Türkiye'de yok sayılıyor. Bizim 24 Temmuz'u bayram olarak kutlayabilmemiz için önce gazeteciliği düştüğü yerden kaldırmamız, sansürü gündemimizden çıkarmamız gerekir. Basın İş Kanunu bugünün koşullarına göre yeniden düzenlenmeli ancak bu düzenleme medya çalışanlarının köklü ve kitlesel örgütleri yok sayılarak yapılmamalı. Gazeteciler haklarına sahip çıkacak, toplum da haberine sahip çıkacak, medya üzerindeki baskılar son bulunca da kazanan Türkiye olacaktır."
'BEDEL ÖDEMEMİZ LAZIM'
Tasarruf tedbirleri adı altında alınan son kararların işçisi, işvereni ile tüm basın camiasını derinden sarstığını belirten AGC Genel Sekreteri Öyken, "Yerel gazeteler devletten destek beklerken çıkartılan bu genelgeyle soluk alamaz hale gelecektir. Gerçeğe, bilgiye daha fazla ihtiyaç duyulan bu günlerde alınan bu kararlar ekonomik kriz ve dijitalleşmeyle zaten büyük zorluklar yaşayan yazılı basına bir darbedir. Basına uygulanan bu ambargo ile yerel gazeteler tek tek kapanacak, çalışan binlerce meslektaşımız işsiz kalacak" diye konuştu.
Öyken, "Korkularla ve tabularla konuşursak yarın demokrasiyi savunamaz hale geliriz. Özgürlük, bedel ödemeyi gerektiriyorsa bugün tam sırası" dedi.
AKKAYA:YEREL BASIN BİTİYOR !..
Antalya Basın Cemiyeti (ABC) Başkanı İbrahim Akkaya, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışının Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, kimi çevrelerin 24 Temmuz'u adeta Basın Bayramı olarak kutlamaya çalıştığını vurgulayarak, " Acı ama gerçek basın ve ifade özgürlüğü konusunda dünya ülkeleri arasında son sıradayız" dedi. Pandemi nedeniyle güçlükle ayakta kalmaya çalışan yerel basının tasarruf genelgesi ile tamamen çıkmaza sürüklendiğini belirten Akkaya, "Yerel basın bitiyor, ivedilikle çözüm üretilmeli" şeklinde konuştu..
GAZETECİLER SIFIR GÜVENCEYLE ÇALIŞIYOR
Gazetecilik mesleğinin büyük özveri gerektiren çok zor bir meslek olduğunun altını çizen ABC Başkanı Akkaya, "Hatta gazetecilik bir meslek olmanın da ötesinde büyük fedakarlıklar gerektiren adeta kendine özgü bir yaşam biçimidir. Yerel basın çalışanları ise toplumun haber alma hakkının kullandırılması sürecinde çok önemli görevler üstlenmiş birer haber neferleridir. Sıfır güvenceyle çalışan yerel basının görevini en iyi şekilde yapmasını sağlayacak koşulların yaratılması bir yana sesinin kesilmesi, susturulması için her türlü yöntemin uygulandığını kaygıyla izliyoruz. " dedi..
GAZETECİLERİN HAKLARINI ELLERİNDEN ALINDI
Antaalya Basın Cemiyeti(ABC)Başkanı İbrahim Akkaya, günümüzde basın sektörü çalışanlarının pek çok haklarının ellerinden alındığını belirterek, daha sonra şunları söyledi : "Gazeteciler, neredeyse sıfır güvenceyle çalıştırılan, bir kalemde işsiz bırakılan, basın özgürlüğünün dibe vurduğu, halkın haber alma hakkının kalmadığı, düşünceyi açıklama ve ifade ve ifadeyi yayma hürriyetinin yerinde yeller estiği bir atmosferde görevlerini yapmaya çaba göstermektedirler. Gazetecilik mesleğinin bir anlamda miladı olan 24 Temmuz'un yıldönümünde sansür, ifade ve basın özgürlüğü konuları yerine yerel basının ayakta kalma, mücadelesinin gündemde oluşu, gelecek günler için endişeleri daha da artırıyor"
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |