İşte Donat'ın o sohbeti:
Fethullah Gülen "Olayı" nedir?.. "Partileşme lafı" nereden çıktı?
Gülen "Partilere hangi mesafede?"
Abdullah Gül... Recep Tayyip Erdoğan... AK Parti... Cemaat... Yargı... Silivri... Ve
"Aklınıza gelebilecek her şey."
Yalova'da Hüseyin Gülerce ile buluştuk.
Gülerce "Zaman yazarı... Hocaefendi'nin dostu."
"Özdilek'te... Havuz başında" kahve içerken ilk soru:
- Hocaefendi Türkiye'ye dönecek mi?
- 2014'te Cumhurbaşkanlığı seçimi var... 2015'te de milletvekili seçimi... Bu iki seçimle Türkiye'de taşlar iyice yerine oturur... Ve Hocaefendi en geç 2015'te döner... Diye düşünüyorum.
Sorduk... Cemaat midir?.. Gülerce dedi ki:
- Dini cemaat değildir... İnsani bir harekettir.
- Partileşir mi?
- Asla partileşmez... Hocaefendi'nin ifadesi var: "Bu harekete verilecek en büyük zarar, hareketin siyasete tahvil edilmesidir." Harekete gönül verenler, zaten siyasi olmadığı için gönül veriyorlar.
- Gülen'in partilere mesafesi?
- Hocaefendi'nin ifadesi var: "Biz partilere eşit uzaklıkta değil, eşit yakınlıktayız
Gülen hareketinin "Partileşeceği" 2 yıldır söylenmeye başladı... Neden?
Gülerce'nin yanıtı: "12 Eylül 2010 referandumundan sonra" söylenir oldu. Zira... Hizmet hareketi gönüllüleri "Evet" için AK Partililer'den çok çalıştılar. Hocaefendi demişti ki: Mezardakiler çıkıp "Evet" deseler yeridir. "Evet" çıktı... Hocaefendi çevresine dedi ki: "Bu referandumdaki evet 20 seçime bedeldir." Hocaefendi bir şey daha söyledi: Son iki asır içinde milletin yaptığı en büyük işlerden birine örnek göster deselerdi "Demokratikleşme için çıkan bu eveti" gösterirdim. Ondan sonra "Hareket partileşecek" lafı çıktı.
Yargı... Silivri... Balyoz... Ergenekon... 28 Şubat ve 12 Eylül davaları... "Cemaatin" bu davalardaki rolü... Yazılıp söylenenler.
Gülerce "Hiçbirine inanmayın" dedi: Bir günah keçisi bulunmak isteniyor... Her taşın altından cemaat çıkarılıyor. Darbe... Darbeye teşebbüs davalarının uzatılması TSK'yı yıpratıyor... Hocaefendi'nin TSK'nın yıpranmamasını çok arzu ettiğini biliyorum.
Gülerce zaman zaman Pensilvanya'ya gidiyor. Gülen "Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan eksenli olası gelişmeler için" ne diyor?
Gülerce'nin yanıtı: Hocaefendi bir tarafa daha çok sempati duyuyormuş gibi bir tavrı asla sergilemez. AK Parti kurmaylarının kararlarına müdahil olmaz... Olursa işte o zaman hareket siyasallaşmış olur.
Tarikat, cemaat, siyaset... "Bu konular" önümüzdeki süreçte çok konuşulacak. Evi Yalova'da olan "Hocaefendi'nin dostu" Gülerce ile vedalaşırken... Dedi ki:
Başbakan kararını vermiş... Çankaya'ya çıkacak. Yerine Numan Kurtulmuş gelecek... Başbakan buna da karar vermiş. Yeni dönemde Erdoğan ile Gül'ün birlikte yürüyeceklerine dair bir işaret şu anda yok.
Donat yazısını şöyle bitirdi:
Noktayı koyarken "bir şeyi daha" söyleyelim. 1980 öncesiydi... MC (Milliyetçi Cephe Hükümeti) dönemi... Demirel Başbakan, Erbakan da Yardımcısı. Erbakan, cumayı Kocatepe'de kılardı.
Yine bir cuma... Caminin hocası "Anons" yaptı:
Muhterem cemaat... "Camimizde kol saati kaybolmuştur."
Saat, camimize sürekli gelen "Merkez Valisi falanca beyefendiye" aittir.
Bulanın, namazdan sonra Valimize verilmek üzere "Bana getirmesini rica ederim."
Anladınız...
"Propaganda... Lobi."
Tercümesi: "Ey Erbakan Hocam... Bu merkez valisi sizden... Onu bir ile vali yap."
Yani... "Her dönemde" var.
Çocukluğundan itibaren "Tarikat, cemaat çeşmesinden su içenler" var.
"Harekete" sonradan katılanlar var.
"Bir yere gelmek için tarikatçı, cemaatçi görünenler" de var.
Dün "İhale için" MHP'li Bayındırlık Bakanı'na "Bozkurt işareti" yapan, bugün ise AK Partililer'le birlikte "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söyleyenler olduğu gibi.