Erdoğan, Gebze Stadı'nda AKP Kocaeli Gençlik Şöleni'nde yaptığı konuşmada, AKP olarak siyaset mühendisliğinin her zaman karşısında olduklarını, her zaman ''söz milletindir, karar milletindir, yetki milletindir. Millet dışında hiçbir kuvvet bu ülkeye istikamet ve rota çizemez'' dediklerini belirterek, şunları söyledi:
''27 Mayısta bu ülkeye milli irade dışında rota çizmeye kalkıştılar. Ülkeyi uçurumun eşiğine getirdiler. 12 Eylülde milli iradeyi hiçe saydılar ülkede çok ağır yaralar açtılar. 28 Şubatta bu ülkede bir kez daha milli iradeye müdahale ettiler. Siyaset mühendisliği yaptılar, ülkeyi yokluğa, yoksulluğa, zulme ve baskıya mahkum ettiler. Biz hiçbir şekilde sivil siyasete müdahale edilmesine, siyasetin o siyaset mühendisleri eliyle şekillendirilmesine seyirci kalmadık kalmayacağız.''
Erdoğan, CHP'de bir kaset olayı çıktığını ve eski genel başkan giderek yerine kaset mamulü bir genel başkanın geldiğini belirterek, şunları söyledi:
''Ardından işte o kaset yoluyla CHP'ye yeni bir şekil verdiler, adına yeni CHP dediler. Sadece kaset mamulü bir CHP değil aynı zamanda siyaset mühendislerinin tasarımı olan bir CHP'dir bu. Şimdi aynısını MHP'ye yapıyorlar. MHP'yi de aynı çirkin kaset tezgahları ile şekillendirmek, yeniden tasarlamak istiyorlar. Bunu çok çirkin çok tehlikeli gördüğümü ifade etmek istiyorum. Siyaset elbette ki kirinden, pasından, edepsizliklerden arındırılmalıdır. Elbette temiz olmalıdır. Ama bunu milletim sandıkta yapar. Demokrasilerde siyaset tasarımını siyasetin yeniden dizaynını sadece ve sadece millet yapar.
Bu kaset komplolarından dolayı bizi, AK Parti'yi suçlayanlar, çok ciddi bir hezeyan içindeler. Özellikle CHP'nin kaset mamulü kasetlerden nemalanmış kasetler sayesinde iş başına gelmiş genel başkanının, çıkıp AK Parti'ye iftira atması, kendi münasebetsiz pozisyonunu örtme çabasından başka bir şey değildir. CHP'de kaset mağduru beyefendiyi yeniden milletvekili adayı yapan, kaset mağduru hanımı liste dışı bırakan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu'dur. CHP'de eski genel başkanı şantaj için odasında bayan gazeteciyle pazarlık yapan da yine bizzat Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bu ortaya saçılan kasetlerden dolayı sağı solu suçlayacak en son kişi de yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur.