Kumluca İlçesi'nde çiftçilik yapan Osman Bozdoğan'da 1989 yılında kronik böbrek yetmezliği başgösterdi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde her iki böbreği için de iflas teşhisi konulan Osman Bozdoğan, 1989 yılında annesinin verdiği böbrekle yaşama tutundu. Bir yıl sonra vücudu böbreği reddeden Bozdoğan, yeniden diyalize girmeye başladı. Bu kez babası, Bozdoğan'a böbreğini vermek istedi. Osman Bozdoğan'ın yapılan LCM (Lenfosit Cross Match) testi pozitif çıktığı için nakil olamadı. Daha sonra 15 kez daha, "Uygun böbrek bulundu, acil gel" çağrısını alınca koşarak hastaneye giden Osman Bozdoğan, her seferinde kanındaki LCM'nin pozitif çıkması nedeniyle nakil yapılamadan ameliyathane kapısından döndü.
LCM TESTİNDE KANLAR KARIŞTIRILIYOR
AÜ Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, naklin başarısı açısından kan grubu uyumunun, doku tipi uyumundan çok daha önemli olduğunu söyledi. LCM testinde verici ve alıcı adayının kanlarının karıştırıldığını belirten Prof. Dr. Süleymanlar, "Bu testte alıcının kanında, vericinin böbreği ile reaksiyona girebilecek antikorların varlığı araştırılır. Yüksek miktarda antikor varlığında, sonuç pozitif çıkacaktır. Bu durumda nakil yapılsa bile böbrek saatler sonra kaybedilir" dedi.
Bu testin canlı veya kadavradan nakillerde kan ve doku uyumundan sonra yapılması gereken ilk test olduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleymanlar, "Özellikle daha önce böbrek nakli olmuş ve geçmişte kan verilmiş hastalarda testin pozitif çıkma riski daha yüksektir. Bu sebeple, diyaliz hastalarına çok gerekli olmadıkça asla kan verilmemelidir" diye konuştu.
HEM ŞANS HEM ŞANSSIZLIK
Kendisini hem şanslı hem de şanssız gördüğünü belirten Osman Bozdoğan ise "Annemden sonra babam da böbreğini bana vermek üzere gönüllü oldu, fakat bu sefer de yapılan testlerimde LCM pozitif çıktı. Daha sonraki yıllarda 15 defa böbrek nakli için çağırıldım, tüm testlerin sonucunda LCM pozitif olduğu gerekçesiyle ameliyathane kapısından dönmek zorunda kaldım. Kendimi hem çok şanslı hem de çok şanssız görüyorum. Böbrekleri iflas ettikten sonra benim kadar nakil şansı yakalayan hasta yoktur. Bu yönüyle bakıldığında çok şanslı bir hastayım. Fakat karşıma çıkan imkanları engeller nedeniyle değerlendirememiş olmam da büyük şanssızlık" dedi.
Yaşadığı bunca olumsuzluğa karşın yaşama azimle tutunduğunu belirten Osman Bozdoğan, 1989 yılında halsizlik, bulantı ve görme bozukluğu şikayetleriyle gittiği doktorda konulan kronik böbrek yetmezliği teşhisiyle başlayan sürecin devam ettiğini, hayatına diyalize girerek devam ettiğini söyledi.
Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)