195 ton ilaçlı suyun Eğirdir Gölü'ne, yeraltı sularına ve toprağa karışması engellendi. WWF-Türkiye Dünya Sulak Alanlar Günü'nde Eğirdir Gölü'nde gerçekleştirdiği örnek uygulamaların sonuçlarına dikkati çekerek, Eğirdir Gölü çevresinde iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve Göl'ün su kalitesinin iyileştirilmesi için devam eden pilot çalışmalarda umut verici gelişmeler yaşandığını açıkladı.
PİLOT UYGULAMA
Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat Projesi kapsamında, gölün üzerindeki kirlilik baskısının başlıca nedeninin etrafındaki yaygın elma tarımı nedeniyle zirai ilaç kullanımı olarak belirlendi. Bu doğrultuda Esinyurt pilot köy olarak seçildi ve 50 dekarlık elma tarlalarında örnek uygulama gerçekleştirildi. Kurulan bilgisayarlı hava tahmin ve erken uyarı cihazı ve tarımsal zararlılarla biyoteknik mücadele yöntemlerinden olan feromon çubukları sayesinde Göl çevresindeki aşırı tarımsal ilaç kullanımının azaltılması hedefleniyor.
195 TON İLACIN GÖLE ULAŞMASI ENGELLENDİ
Bütün bu çalışmaların yanı sıra bölgede yaşayan çiftçilere, kadınlara ve çocuklara suyun önemi, akılcı kullanımı ve korunması konusunda kapsamlı eğitimler düzenleniyor. 2012 yılında gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında erken uyarı sistemiyle 150 ton, biyoteknik mücadele yöntemleriyle de 45 ton olmak üzere toplam 195 ton ilaçlı suyun Eğirdir Gölü'ne, yeraltı sularına ve toprağa karışması engellendi. Ayrıca feromon çubuğu ile desteklenen tarlalarda, elmadaki kurtlanma oranının 6,5 ila 10 kat azaldığı ve bunun genel verime yüzde 10'luk bir artış olarak yansıdığı görüldü.
SU KALİTESİ İYİLEŞTİRİLECEK
2013 Mart ayı itibarıyla 500 dekara çıkarılacak olan pilot çalışma kapsamında toprak ve su tahlilleri yapılarak Eğirdir Gölü'nde iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırma çalışmaları devam edecek. Uygulama Gelendost ilçesinde yaygınlaştırıldığı takdirde her yıl yaklaşık 16 bin 125 ton ilaçlı suyun doğal kaynaklara karışmasının engelleneceği öngörülüyor. WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak Türkiye'deki birçok sulak alanda kuruma ve kirlilik başta olmak üzere çeşitli sorunlar yaşandığına işaret etti. Baştak, Türkiye'nin en büyük ikinci tatlı su gölü ve uluslararası öneme sahip bir sulak alan olan Eğirdir Gölü de bu sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Göl'ün sorunlarına kalıcı çözümler üretmek için 2008'den bu yana çalıştıklarını anımsatan Baştak, şöyle devam etti: "Proje kapsamında gerçekleştirdiğimiz uygulamaların sonuçları, Göl'ün su kalitesinin iyileştirilmesi ve Türkiye'nin elma üretiminin yüzde 20'sini karşılayan bu bölgede tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından son derece umut verici. Yaptığımız pilot uygulamalar, Göl'e ulaşan tarım kaynaklı kirliliğin yüzde 40'ı aşan oranda azaltılmasının mümkün olacağını gösteriyor. Bu doğrultuda pilot uygulamalarımızı yaygınlaştırarak, Eğirdir Gölü'nde su kalitesinin iyileştirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz."
Mehmet ERÇAKIR/ISPARTA, (DHA)