Elmalı İlçesi'nin Tekke Köyü'nde Alevi inancında kutsal sayılan ve Abdal Musa Dergahı'nın da bulunduğu Dur Dağı'nda Hintli bir firma tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı izni ile açılan mermer ocağına karşı başlatılan hukuk mücadelesinde, Antalya 3'üncü Bölge İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak mahkemenin kararına 7 gün içerisinde firmanın itiraz hakkı bulunuyor. İtiraz edilmesi durumunda Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nin kararı bir üst mahkeme tarafından yeniden ele alınacak. Bu nedenle firmanın faaliyetleri henüz durdurulmadı.
DAVA 1 YIL ÖNCE AÇILDI
Davada mermer ocağına karşı olanların avukatlığını yapan Mülayim Zafer, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Antalya Ziraat Odası Başkanı Vahap Tuncer, Abdal Musa gönüllüsü Cemal Kaya yargı kararını değerlendirdi. Avukat Zafer, yaklaşık 1 yıl önce Abdal Musa Dergahı ve türbelerine çok yakın bölgedeki mermer ocağının ruhsatlarına ilişkin açılan davada Antalya 3'üncü Bölge İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararının, Aleviler ve çevreciler için mutlu edici olduğunu söyledi. Mülayim Zafer, sahadaki madencilik faaliyetinin çevresindeki bakir doğal yapıya olumsuz etkilerinin, tüm alınan teknik önlemlere rağmen kaçınılmaz olduğu ve olacağı gerekçesi, Anayasa ve kanunlar ile tanımlanmış insan hakları, kültürel miras, inançlara saygı ve Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve ilgili kanun gereği, sahadaki ruhsat hukukunun sürdürülmesinde kamu yararının olmadığı kanaatiyle madencilik faaliyetinin durdurulmasına karar verildiğini söyledi.
ÇİFTÇİLERİ DE MUTLU ETTİ
Kararda iki önemli hususun ortaya çıktığını anlatan avukat Zafer, faaliyetin çevreye sayısız olumsuz etkisinin yanında, kültürel miras ve inançlara saygı ile Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve ilgili kanuna da aykırılıkların uzun uzun anlatıldığını söyledi. Avukat Zafer, kararın Alevi inancı mensuplarını olduğu kadar Tekke ve Akçeniş köylerinde elmacılık yapan çiftçileri de çok mutlu ettiğini dile getirdi.
HESAPSIZ KİTAPSIZ RUHSATLAR VERİLİYOR
Alevilerin mücadelesine destek veren CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Türkiye'de adı konulmamış taş ocakları ve HES talanı yaşandığını öne sürerek, hesapsız ve kitapsız şekilde ruhsatlar verildiğini söyledi. Gürkut Acar, HES'ler ile Türkiye'nin su kaynaklarının, taş ocaklarıyla da yer altı maden kaynaklarının birtakım kişiler ve özellikle yabancıların zapturaptı altına verildiğini belirtti.
SULARIMIZ VE MADENLER YABANCILARA VERİLİYOR
Ziraat Odası Başkanı Vahap Tuncer de Türkiye'nin doğal zenginliklerinin iktidar tarafından yandaşlarına peşkeş çekildiğini, HES ve taş ocağı adları altında Türkiye'nin su kaynakları ve madenlerinin yabancıların eline geçtiğini kaydetti. Bu olayların pervasız bir hal aldığına değinen Tuncer, Tekke Köyü'ndeki yaşananların bir örnek olduğunu dile getirdi.
SIRRINI İKİNCİ KEZ GÖSTERDİ
Abdal Musa gönüllülerinden Cemal Kaya, kutsal dağda 700 yıldır yanan ışığın hiç sönmediğini belirterek, sırrını ve gizemini ikinci kez göstererek, 700 yıl önce Abdal Musa dervişlerinin Alanya ve Tekke Beyi'nin 40 bin kişilik ordusunu Kutsal Dur Dağı'nın gizemiyle yenilgiye uğrattıklarını söyledi. Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu belirten Kaya, bugün de Hindistan Beyi ve işbirlikçilerinin saldırmaya kalktıklarını, ama yine aynı akıbete uğradıklarını kaydetti.
Mehmet ÇINAR/ ANTALYA, (DHA)