Türkiye'nin biyolojik ve kültürel çeşitliliğinin tanıtılması ve korunmasına yönelik yaptığı çalışmalarla tanınan biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce'nin hazırladığı 'Doğadabuan' kitabı, A7 Kitap Yayınları'ndan çıktı. Türkiye'nin önde gelen bilim insanlarının danışmanlığında hazırlanan kitap, doğa gözlemine başlama rehberi özelliği taşıyor. Doğada ansızın karşılaşılan ve bir anda kaybolup giden canlıların geçmiş kültürlerdeki izleriy ve hikayeleriyle birlikte anlatıldığı kitap, basit anlatımı ve özgün tür fotoğraflarıyla doğadan giderek uzaklaşan kent insanıyla, her zaman doğayla iç içe yaşayanlara aynı anda hitap edecek şekilde tasarlandı. Doğada tıpkı serçe ya da çam ağacı gibi en sık görülen canlı türlerini bir araya getiren kitapla, bir ispinoz kuşu ya da sarı azamet kelebeği, bir gelengi ya da ağaç kurbağası, sandal veya sedir ağacı rahatlıkla tanımlanabilecek.
ÖNSÖZ EDİZ HUN'DAN
Doğadabuan kitabının bilim kurulunda, Yard. Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz (kuşlar), Doç. Dr. Evrim Karaçetin (kelebekler), Prof. Dr. Mustafa Sözen (memeliler), Prof. Dr. Yusuf Kumlutaş ve Prof. Dr. Çetin Ilgaz (sürüngen ve amfibiler), Prof. Dr. Tuncay Neyişçi (ağaçlar ve çalılar) gibi isimler yer alıyor. Tür seçimlerinden metin ve haritalamaya kadar bilimsel danışmanlığını üstlenen uzmanların denetiminde hazırlanan kitap, Türkiye'nin doğa rehberi olmaya aday. Kitabın önsözü ise Türk sinemasının usta oyuncularından biri olmasının yanında aynı zamanda bir uzman ekolog olan Ediz Hun tarafından hazırlandı.
220 TÜR, 320 FOTOĞRAF
Kitapta 30'un üzerinde profesyonel doğa fotoğrafçısının çektiği 220 canlı türüne ait toplam 320 fotoğraf yer alıyor. Doğa tutkunları için her bölüm için haritalar ve infografik tasarımlar hazırlandı. Doğadabuan kitabının günlük yaşamda ve yolculuklarda okuyucunun kendi belgeselini yaşamasına yardımcı olacağını dile getiren yazar Hüseyin Çağlar İnce, "Kentin merkezinde dahi kendi belgeselimizi yaşayabiliriz. Pencereden baktığımızda gördüğünüz kuşları tanımak veya parkta bir kelebeğin peşine takılmamak için hiç bir engel yok. Yakınlardaki doğal alanlarda yaşayan canlıları keşfetmemiz için onları fark etmemiz yeterli. Doğayı keşfetmek için sadece bir adım atmaya ihtiyacımız var" dedi.
RAMBO BIÇAKLARIYLA DOĞAYA ÇIKIYORUZ
Doğaya çıkmanın gün geçtikçe daha karmaşık hale getirildiğini de kaydeden İnce, “Etrafımızdaki hemen her şey, medya, tv programları, sinema filmleri ve sosyal çevremiz doğaya çıkmanın ne kadar zor olduğunu bizlere aşılıyor. Onlara göre bir kere müthiş bir fiziğimiz olmalı, pahalı marka zor koşullara uygun kıyafetler ve rambo bıçakları ile doğaya çıkmamız gerekiyor. Doğada bizi acayip tehlikelerin beklediği, belki de kilometrelerce aç ve susuz, yönümüzü kaybetmiş bir şekilde oradan oraya savrulacağımız söyleniyor. Kısacası sanki savaşa gider gibi Rambo bıçaklarıyla doğaya çıkmamız gerektiğine dair izlenim yaratılıyor. Doğanın en çok sevgiye ve şefkate ihtiyacı olduğu bir çağda yaşıyoruz. Doğadan giderek uzaklaşırken atalarımızın tarihteki serüveni boyunca deneyimlerle biriktirdiği 'Doğa Bilgisi'ni de geri dönüşümsüz olarak kaybediyoruz. Tek yapmamız gereken, doğaya yeniden samimi yüzümüzü dönmek ve ona doğru basit bir adım atmak. Dileğimiz, bu kitabın bu tür bir adım için araç olmasıdır" diye konuştu.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)