Habertürk gazetesinden Ceyda Erenoğlu'nun haberi şöyle:
İşlerine konsantre olmaları ve çok yoğun çalışmaları gereken 3 belediye başkanı duruyor karşımda. Kısa süre önce geçirdikleri metabolik cerrahi ameliyatı sonrasında yüzleri gülüyor. Oysa çağın hastalığı sayılan diyabet ve farklı sağlık sorunları yüzünden az şey yaşamamışlar...
Zaman içinde daha sinirli, daha sabırsız ve daha durgun hale gelmişler. Ellerini kollarını bağlayan hastalıklar çoğumuzun uzağında olmayan diyabet ve hipertansiyon gibi sorunlar.
Sonra bir gün, İzmir'in Bayraklı İlçesi'nin Belediye Başkanı olan Hasan Karabağ, dünyada sadece 8 cerrah tarafından uygulanan ve diyabet hastaları için özel olarak geliştirilen, "İleal İnterpozisyon" isimli metabolik cerrahi ameliyatını öğrenip diyabet hastası olduğunu bildiği diğer başkan arkadaşlarına da bu operasyondan bahsetmiş ve kendisinin (Türkiye'de pek bilinmeyen) bu ameliyatı olmaya karar verdiğini söylemiş. Ona Çiğli Belediye Başkanı Metin Çolak eşlik etmiş ve ikili operasyona birlikte girmişler.
Onlardan 1.5 ay sonra da arkadaşlarının sonuçtan duyduğu mutluluğu ve normale düşen değerlerini gören Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı yatmış ameliyat masasına... İşte Üniversal Taksim Alman Hastanesi Metabolik Cerrahi Ünitesi'n-den Doç. Dr. Alper Çelik tarafından gerçekleştirilen ameliyatlar sonrasında 3 belediye başkanının kendilerinde meydana gelen değişimle ilgili anlattıkları:
Metin ÇOLAK (Çiğli Belediye Başkanı)
‘Günde 15 ilaç kullanıyordum’
Çiğli Belediye Başkanı Metin Çolak da diyabet hastası belediye başkanlarından. Açlık şekerinin 240, tokluk şekerinin ise 380-400 civarında olduğunu, tansiyonunun 13 - 23 gibi rakamları gördüğünü söylüyor ve bu tür bir operasyonun varlığını arkadaşı Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'dan öğreniyor. Ameliyata tereddütsüz giren Çolak, geride kalan 2.5 ay içinde 130 kil odan 103 kil oya düşüyor ve tansiyonu eskiden ilaç kull anarak düşürebildiği düzeye hiç ilaç kullanmadan geliyor. Ameliyat öncesinde günde 15 ilaç kullandığını ifade eden Çolak, yaşadığı değişime inanamıyor ve artık günde sadece bir vitamin hapı aldığını belirtiyor. Bayraklı Belediye Başkanı'yla bir gün arayl aameliyat olup hastaneden bir gün arayla çıktıklarını söyleyen Çolak, "Birbirimize moral vermek için odalarımızın yan yana olmasını istedik ve zorlu süreci birlikte atlattık" diyor. "Bu hastalık sizde neleri değiştirdi?" sorusunu ise "Eskiden de güler yüzlüydüm ama şimdi daha sakin ve sabırlıyım" diye yanıtlıyor. Çolak, ilçesindeki insanların artık sadece bir belediye başkanı olarak değil sağlıkla ilgili konularda da kendisine danışmaya başladıklarını belirtirkende gülüyor.
Ercan TATI (Buca Belediye Başkanı)
'Dünyaya yeniden geldim'
Diyabet ve hipertansiyon hastası ve İzmir'in Buca İlçesi Belediye Başkanı olan Ercan Tatı, 16 yaşından beri tedavi görüyor. Son 4 yıldır diyabeti pek çok kez 500'ü geçen rakamlara ulaşınca ciddi sağlık problemleri yaşıyor. Tavsiye üzerine Doç. Dr. Alper Çelik'e başvuruyor. Yapılan tetkikler sonucunda ulaşılan değerlerin operasyona uygun çıkmasıyla ameliyata alınıyor. 10.5 saatlik ameliyat planlandığı gibi geçiyor ve sonuçlar şaşırtıcı bir hızla geliyor. Tatı, ameliyatının üzerinden henüz bir ay geçmesine rağmen ameliyat öncesi ve sonrası arasında dağlar kadar fark olduğunu belirtiyor. Ameliyata girerken 500 civarında olan şekeri ameliyattan sonra 109'a, tansiyon ilacı kullandığı halde 10 - 17 aralığında seyreden tansiyonu ise 8 12 gibi rakamlara geriliyor. Verdiği 10 kilonunda etkisiyle kendisini çok iyi ve dinç hissettiğini söyleyen Tatı, "Artık kafamı toparlamakta zorluk çekmiyor ve olaylara daha kolay uyum sağlayıp, kendimi çok daha enerjik hissediyorum. Sanki dünyaya yeniden gelmiş gibiyim" diyor.
Hasan KARABAĞ (Bayraklı Belediye Başkanı)
'Çok şanslı hissediyorum'
Yaklaşık 20 yıldır diyabet hastası olan Hasan Karabağ, böyle bir operasyonun varlığını iş arkadaşlarından duyuyor ve tavsiye üzerine Doç. Dr. Alper Çelik'e başvuruyor. Ortalama şekeri 200 olan Hasan Karabağ "Şekerim şu an 170 civarında. Önümüzdeki 3- 4 aylık periyotta bu oranın 110 120 civarına düşmesini bekl iyoruz" diyor. Daha önce bu uygulamanın yapıldığı hastaların tamamının değerlerinin düştüğünü söyleyen ve 2.5 aylık periyotta 12 kilo veren Karabağ, "Diyabet çok sıkıntılı bir hastalık ve insanın yaşam kalitesini düşürüyor. Bizim kuşağımız bu cerrahi yönteme yetiştiği için kendimi çok şanslı hissediyorum" diyor.;
OBEZİTE CERRAHİSİ AMELİYATI DEĞİL
"İleal İnterpozisyon" ameliyatı, incebağırsağın son bölümü olarak adlandırılan "ileum"un incebağırsağın başlangıç bölümü ile yer değiştirmesi işlemine verilen isim. Bu operasyonun sonucunda gerçekleşen hormon değişimiyle hastalar diyabet hastalığını bertaraf etmiş oluyor.
Türkiye'de bugüne kadar 45 hastaya başarıyla uygulanan ve sadece tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi amacıyla yapılmakta olan bu ameliyat, laparoskopik (kapalı) olarak gerçekleştiriliyor ve 3 temel aşaması bulunuyor. Bunlardan ilki bir tüp mide işlemi, ikincisi mide ile onikiparmakbağırsağı arasındaki bileşkenin kapatılması, üçüncüsü ise incebağırsağın başlangıç ve son bölümlerinin yer değiştirmesi. Doç. Dr. Alper Çelik, bu ameliyatın obezite cerrahisi ameliyatlarıyla karıştırılmaması gerektiğini ve kilo problemi olmayan hastalara da güvenle uygulanabildiğini söylüyor. Bu ameliyatta hastalar obezite cerrahisinden farklı olarak uzun dönem vitamin ve mineral takviyesine de ihtiyaç duymuyor. Ameliyatın tek dezavantajı, teknik olarak çok zor olması ve çok ciddi bir eğitim ile teknik beceri gerektirmesi.
AMELİYAT KİMLERE UYGULANIYOR?
Ameliyatın uygulanması için 3 ayrı kriter bulunuyor:
■ Uygun ilaç ve ensülin tedavisine rağmen kan şekerini kontrol altına alamayan bireyler.
■ Organ hasarı yaşamakta olan bireyler.
■ Ciddi kilo ve ensülin direnci olan bireyler.