"2 Kasım 2015 ,saat 01.29'da ,yani seçim sonuçları netleştikten sonra seçim ve CHP'nin konumu ile ilgili olarak bu mecra'dan düşüncelerimi paylaşmıştım.Gerek kişisel olarak,gerek değişik yollarla bu düşüncelerimle ilgili bir çok yorum aldım.Öncelikle şunu söylemeliyim ki o gece yazdıklarımın tümünün arkasındayım ve hatta fazlası var.
1-Demiştim ki; Atatürk döneminde haftalarca süren kurultaylar yapılır ve o kurultaylarda geniş değerlendirmeler sonucunda politikalar belirlenirdi.Şimdi 3 günde 2 kurultay yapan bir parti haline geldik.Yanlış mı?Kurultay CHP 'nin en yetkili organıdır.Kurultaylar parti'nin temel ilkelerini ve stratejilerini belirler.Tüzük böyle demez mi?Ortak akıl bunu gerektirmez mi? Şimdiki kurultaylarda bir kaç kuru konuşma,en tepeden en aşağıya kadar delege ağalarının belirlediği delegelerin yaptığı seçimler dışında yapılan nedir
2-CHP ;Dünya tarihinin en devrimci partisidir dedim.Yanlış mı?92 yıl önce kurduğu Cumhuriyet, tarihin gördüğü en büyük devrim değil midir?1923-1938 arasındaki devrimlere ve bunların getirdiği ekonomik gelişmeye bilmeyenler bir baksın.1923-1950 arasındaki dış politikaya bilmeyenler bir baksın.İkinci büyük savaş'ta Avrupa'da 50 milyon insan öldürülürken bu topraklarda tek insanın burnunun kanamamasını bu devrimlere borçlu değilmiyiz.
3-Elindeki mutlak hakimiyeti artık demokrasiye geçmemiz gerekiyor diye serbest seçimlere olanak tanıyarak içinden çıkan muhalefete bırakabilen ve bunu kan dökmeden yapabilen dünyadaki tek parti CHP değilmidir.Bu da mı yanlış.
4-Genetiğinde bu müthiş paradigma değişiklerine yol açan CHP,bu CHP midir.Bu değişiklikleri içselleştir(e)meyen insanlar CHP'yi nasıl içselleştirir.Mehmet Bekaroğlu bir simgedir.Yukarıda anlattıklarımı içselleştirdiğini bana anlatabilecek bir tek kişi var mıdır.Bilakis tüm müktesebatıyla CHP'nin tam da karşısında olmadığını bana kim anlatabilir.Kılıçdaroğlu CHP'nin tüm varlık nedenlerine karşı olan Soros finansmanlı TESEV'in mütevelli heyetinde değilmidir.Sorun kişiler değil aslında ancak şu anda CHP üst yönetiminde olan yöneticilere bakın ve elinizi vicdanınıza koyun.Ne kadarı gerçekten bu fikirlere inançla bağlıdır.
5-Bu düşüncelerle Genel Başkan adayı mı olacaksın diye soranlara CHP Genel Başkanlığı'nın ne olduğunu hatırlatayım önce; Sivas kongresi başkanlığıdır,Erzurum kongresi başkanlığıdır,Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk başkanlığıdır,Kuvvay-ı Milliye önderliğidir,gözünü kırpmadan bir ülkeyi dönüştürebilen heyetin başkanlığıdır,iktidarını kaybetme pahasına demokrasiyi getirebilen heyetin başkanlığıdır,Sosyal demokrasi diyerek temel ilkelerinin üzerine çağın en insancıl ve gelişimci düşüncesine inançla bağlı olan heyetin başkanlığıdır.Bana bu soruyu soranlara cevabım Atatürk'ün lafıyla olacaktır;Şaşarım akl-ı perişanınıza.
6-Ne yapmak lazım diyenler;Geçmişimizi iyice öğrenmek ve bu çağın koşullarında yeniden yorumlamak dışında gidecek başka bir yol yoktur.Tekraren;Delege ağalarının,üç kuruşluk belediye rantlarının peşinde koşup bunu da bize Yeni CHP diye yutturmaya kalkarsanız bu büyük parti sonunda bir vakıf olarak kalmaya mahkumdur. Tüm bu düşüncelerle yeniden diyorum ki CHP kurtulmazsa,Cumhuriyet kurtulamaz.Yeni CHP değil,Yeniden CHP
Saygılarımla,
Prof.Dr Alper Demirbaş