O bir "müstafi". Tümgeneral rütbesinde, çok sevdiği askerlik mesleğini bıraktı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine veda etti. Cihat Yaycı, sade bir vatandaş olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti için çok önemli ve değerli özgün çalışmalar yapıyor.
Dünün komutanı, bugün Cihat bey olarak, bilimsel araştırma ve güncel konulardaki önerileriyle Türk ulusuna yol gösteriyor, önderlik ediyor.
O'nu kimi zaman üniversitede akademik çalışmalarda, kimi sivil toplum kuruluşlarının sempozyumlarında görüyoruz. İstanbul'da Türk Ocağında konferans veriyor, ardından Ankara'da oluyor, sonra Batman'da duyarlı yurttaşlarla buluşmasında izliyoruz.
Yaycı Paşa, her yerde şu cümleleri dile getiriyor:
"Biz, hep birlikte Türk milletiyiz. Türk, bir etnik kimlik değil, ulus kimliktir. Atatürk'ün dediği gibi, Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk milleti denir."
BÖLME PROJESİNE TEPKİSİ
Cihat Yaycı, kimi dijital medyada, kimi televizyon ekranında, 2023 yılının Mayıs ayında yürürlüğe girdiği ileri sürülen, 17 maddede “Türkiye’yi büyütme görüntüsü altında bölme projesini” anlatıyor.
"Bu açıklamalarda devlet aklı falan yok" diyen Doç. Dr. Cihat Yaycı nelere dikkat çekiyor:
"Anayasa'da özellikle ilk 4 madde değiştirilmese dahi, 42 ve 66. maddelerde yapılacak değişiklikler, bölücülerin istediği “kendi kaderini tayin hakkına” yasal zemin hazırlar."
"Projenin silahla olmayacağını anladılar, ayak oyunları başladı" diye uyaran Cihat Yaycı umudunu yitirmiyor:
"Umarız, Atatürkçü- milliyetçi partiler ve vatandaşlar, ulus
kimliğimizin kaldırılmasına müsaade etmez. Yoksa, ne “Türk” milleti, ne de “Türk” Silahlı Kuvvetleri kalır... Türk tarihi, Türk müziği, Türk mutfağı da kalmaz. Uyan Türk milleti."
EN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜM DURUM
Cihat Yaycı'nın güncel konulardaki görüşleri şöyle:
"Devletin, bir terörist elebaşına muhtaç hale gelmesi, 40 yıllık askerlik hayatımda beni en çok üzen durum oldu. Devletin aciz duruma düşmesi kabul edilemez. ABD'de 40 bin kişinin ölümünden sorumlu biri sokakta gezebilir mi? Temsilciler Meclisine çağrılabilir mi? Başarısız bir isyanın lideri dünyanın hiçbir devletinde Meclise çağrılıp konuşma yapamaz. Bu, tarihte örneği olmayan bir durum."
"Terörist elebaşı Türkiye'ye iki şart sundu. En tehlikeli talep, bir garantör devletin varlığının istenmesi. Türkiye'nin garantisi yeterli görülmüyor. Bu, ülkeyi adeta müstemleke durumuna düşürüyor. Bu talebin dile getirilmesi bile utanç verici. TBMM'de "Bir garantör olursa ancak anlaşırız" ifadesiyle anayasal değişiklik talepleri gündeme gelebilir. Asıl tehlike, bu değişikliklerin ülkenin bölünmesine yol açma riskidir."
TÜRKİYE'Yİ BÖLME HAYALLERİ
"Hiçbir devlet, Türkiye'ye doğrudan savaş açma cesaretini gösteremez ama dolaylı yollardan saldırılar yıllardır sürüyor. PKK'nın varlığı ve 'Türkiye'yi bölme" hayalleri, Arz-ı Mevud sınırlarıyla örtüşüyor. Fırat’ın doğusundan Dicle’nin güneyine uzanan bölgeler, jeopolitik planların merkezinde."
"2005 KCK sözleşmesinde, Kürt kimliğinin anayasada tanınması ve 'Türk' vurgusunun çıkarılması hedefleniyordu. Yerel özerklik ve kanton planları sadece Doğu ve Güneydoğu’yu değil, İstanbul gibi büyük şehirlerdeki Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgeleri de kapsıyor.
Anayasanın ilk 4 ve 42. maddelerinin değiştirilmesi, Kürtçe’nin ana dil olarak tanınması ve federal yapı talepleri 2005’teki KCK sözleşmesinde hedefleniyordu.
Türkiye’nin anayasal vurgusu olan 'Türk' ifadesinin çıkarılması yönündeki talepler, sadece bir siyasi tartışma değil, milletin kimliğine yönelik en büyük tehditlerden biri. Ulusal bütünlüğümüzü savunmalıyız."
BUGÜN ARTIK TERÖR BİTMİŞTİR
"Uluslararası hukuk, 1930 tarihli Adalet Divanı kararı ve 1933 tarihli Montevideo Sözleşmesi'nde devlet olmanın kriterlerini net bir şekilde tanımlar.
Anayasa'da özellikle ilk 4 madde değiştirilmese dahi, 42 ve 66. maddelerinde yapılacak değişiklikler bölücülerin istediği “kendi kaderini tayin hakkına” yasal zemin hazırlar."
"Özgür Özel’in sarf ettiği “Kürt halkı, Kürt sorunu bitmeden, sorun bitmez” demesi son derece yanlıştur. O zaman Yunanistan, Türkiye ile sorunumuz yok diyene kadar sorun gerçekten devam ediyor mu demek? Rumlar, sözde Kıbrıs sorunu bitti diyene kadar sorun devam mı edecek? Sorun olarak sunulan meseleleri karşı tarafın inisiyatifine mi bırakıyoruz?"
"Bugün Türkiye’de terör bitmiştir!. Zaten Hükümet de bununla övünmüyor mu?” O vakit, nasıl oluyor da terör bitmişken, terör örgütü elebaşı hapisten çıkartılmak isteniyor, ‘devlet sana muhtaç’ deniliyor."
.......
Yaptıkları büyük işler
Yunanistan'ın taleplerinin haksız ve hukuksuz olduğunu delilleriyle ispatladım. KKTC’nin haklarını ortaya koydum ve Mavi Vatanı çizdim, stratejisini yazdım. FETÖ hainlerinin tespiti için algoritma geliştirdim. BÜYÜK TÜRKMENELİ HARİTASINI çizdim. Yayladağı ve Hatay’da depremi suistimal eden maden çetelerinin ortaya çıkmasına katkı verdim. Büyük İsrail Projesinin hedefinde Türkiye olduğunu anlatmaya çalıştım.
Libya Antlaşması fikrini ortaya koydum. Montrö Antlaşması kapsamında "Altın frank" fikri ile Türkiye’nin yıllık 500 milyon dolar para kazanmasına öncülük ettim. Mavi Vatan Doktrinini yazdım. Filistin Türkiye’nin denizden komşusudur dedim. Ormanları yakanların PKK- FETÖ işbirliği örgütlerin olduğunu açığa çıkardım. Sümela ayini tuzağını Aziz Türk Milletine anlattım. Zürafa adası karasularında Türk bayrağı açtım. Sivas‘ta uyduruk Aziz Vlas anıtı dikilerek Ermeni oyununun önüne geçtim. Fener Kilisesinin tuzaklarını ortaya çıkardım. Şimdi de Türkiye’ye kurulan BÜYÜK İSRAİL (ORTADOĞU) PROJESİNİ anlatmaya çalışıyorum. Türk Devleti ve Türk Milletine hizmet etmeye kendimi adadım.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|