Çocukluk çağındaki konuşma bozukluklarının önem taşıdığına dikkati çeken Uzm. Dr. Kılınç, "Dil düşündüklerimizi karşımızdakilere iletmek için kullandığımız faaliyetlerin tamamını konuşmayı, anlamayı, yazmayı, okumayı ve tekrarlamayı içerir. Konuşma bu faaliyetler içinde olduğundan önemlidir" dedi.
Konuşma bozukluklarının çocuğun sosyal gelişimini de etkilediğini kaydeden Uzm. Dr. Kılınç, konuşma bozukluklarının temelde sinir sistemindeki bozuklukların etki ettiğini söyledi. Ateşli hastalıklar ve travma, menenjit, damarsal kökenli hastalıklar, kas hastalıkları, beyni etkileyen enfeksiyon ve travmaların çocuklarda dil ve konuşma bozukluğuna yol açtığını kaydeden Uzm. Dr. Kılınç, "Ses tellerindeki hastalıklar, ses teli felçleri, tümörler konuşma bozukluklarına neden olur" dedi.
Damak veya dudak yarıklarının da konuşma bozukluğunun nedenleri arasında gösterilebileceğini aktaran Uzm. Dr. Kılınç, işitme bozukluklarının direkt dil ve konuşma bozukluğuna yol açtığını söyledi. 2,5 yaşındaki bir çocuğun 50 kelime söyleyebilmesi gerektiğine dikkati çeken Uzm. Dr. Kılınç, "3-4 yaşında konuşmasının yüze 50'si anlaşılabilir olması gerekir. Bu yaşa kadar konuşamıyorsa konuşma gecikmesi vardır. Bu durumda hemen işitme testi yapılması gerekir" diye konuştu.
Adem DURMAZ/KORKUTELİ, (DHA)