Uzun yıllardır Alakır Vadisi'nde ikamet eden Elif Arığ, İsmet Papila ve Özge Akkın'dan oluşan 3 kişilik grup, bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü yayladaki evlerinde katledilen Büyüknohutçu çiftine adamak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklama yapan Özge Akkın, geçen 9 Mayıs'ta öldürülen Büyüknohutçu çiftinin, hayatlarını doğaya adadığını söyledi. Akkın, uzun yıllar Finike'nin Alacadağ- Kızılcık yaylasında yaşayan çiftin sedir ve çam ağaçlarını maden ve taş ocaklarına karşı savunmak için hukuki yollarla hak aradığını söyledi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü bu yıl onlara adamak için bir araya geldiklerini anlatan Akkın, “Onların hepimiz adına sürdürdükleri bu onurlu hak arayışını şimdi bizler devralacağız. Onların kaldığı yerden devam edeceğiz. Bizler, bu ülkenin vatandaşları olarak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz" dedi.
Ali ve Aysin Büyüknohutçu'nun hukuki ve barışçıl bir mücüdele verirken öldürüldüğünü ileri süren Akkın, "Ülkemizde doğa koruma mücadelesinde karanlık bir dönemeç olan bu cinayetin ardındaki gerçeklerin en kısa sürede ortaya çıkartılacağına inanıyoruz" dedi.
6 Haziran'da TBMM'de Ali ve Aysin Büyüknohutçu cinayetinin aydınlatılması konusunda siyasi partilerle ve gruplarla görüşeceklerini de anlatan Akkın, şöyle devam etti:
“HES projeleriyle, mega projelerle denizler, ormanlar, yol ve köprü projeleriyle yaylalar, termik ve nükleer santral projeleriyle kentler, yeni hazırlanan üretim reformu paketiyle de zeytinlikler, meralar kıyılar yok olmasın. Sesimizi duyun. Biz bu seneki çevre ödüllerini rant peşinde koşan şirketlere değil, doğa ve yaşam mücadelesinin gerçerk yürütücelerine, bu uğurda bir cinayete kurban giden arkadaşlarımız Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'ya doğanın ve yaşamın en güzel ödülünü veriyoruz. Onların mücadelesini, taş ve mermer ocaklarına karşı yürüttükleri mücadeleyi devralıyoruz. Bu yılki Dünya Çevre Günü'nü yaşam için mücadelede yitirdiğimiz Ali ve Aysin'e adıyoruz. Büyüknohutçu çiftinin anısına doğayı ve yaşamı yok eden taş ve maden ocaklarına, rant ve talan çetelerine karşı mücadeleyi ülkemizin her karış toprağında sürdüreceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın. Artık her ovada, her yaylada, her nehirde tüm denizlerde ve ormanlarda bütün ırmaklarda ve dağlarda Ali ve Aysin'in sesi yankılanacak."
Hayatının 5 yılını Alakır'da geçiren Elif Arığ ise kendisinin de doğayla iç içe yaşadığı dönemde tehditler aldığını söyledi. Arığ, buna karşılık kent yaşamında daha büyük tehditlerin olduğunu sözlerine ekledi.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA)