Lara'dan Meltem'e giderken Yeşilbahçe Mahallesi Metin Kasapoğlu Caddesi'nde direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çıkan ve durakta bekleyen Sultan Yeşilbaş (41), Sadık Taşkıran (61) ile Koray Onay'ın (27) ölümüne sebebiyet veren tutuklu sanık Begüm Akdoğan'ın yargılanmasına 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Davanın ilk duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Tufan Turan iddianamesini okudu. Görgü tanıklarının kazanın meydana geldiği 14.45- 15.00 saatleri arasında sürücünün cep telefonuyla konuştuğunu iddia etmeleri üzerine savcılığın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) istediği, Begüm Akdoğan'ın cep telefonu kayıtları dava dosyasına konuldu. TİB kazanın meydana geldiği sıralarda Begüm Akdoğan'ın cep telefonuyla 12 kez görüşme yaptığını, SMS gönderdiğini ve aldığını bildirdi.
Savcı Turan, sürücünün, tanık ifadelerinde belirtildiği ve aracın kaldırıma çıktıktan sonra dahi hızının yavaşlamaması sonucu insanlara çarpması birlikte değerlendirildiğinde, hız sınırlarının üzerinde seyir halinde olduğu, kaza anında cep telefonu ile görüşme yapması nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokacak nitelikte konsantrasyonunun bozulması sonucu, 'bilinçli taksirle' kazanın ve ölümlerin meydana geldiği sonucuna varıldığını kaydetti.
Cumhuriyet Savcısı Turan, iddianamesinde bu nedenlerle Begüm Akdoğan'ın TCK'nın 85/2 (Taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olma) suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Savcı Turan ayrıca TCK'nın 22/3 maddesi (Bilinçli taksir) gereğince de suça ilişkin cezanın üçte birden yarısına kadar artırılmasını istedi. Sanık Akdoğan mahkemece 4 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
TANSİYONUM DÜŞMÜŞ OLABİLİR
Begüm Akdoğan ise duruşmada verdiği ifadede, kaza anında telefonla görüşme yaptığı iddiasını reddetti. Duruşma boyunca gözyaşı döken Begüm Akdoğan, şöyle konuştu:
"Bir anda gözüm karardı. Direksiyon hakimiyetini kaybettim. Savcılıktaki ilk ifademde belirttiğim gibi tansiyonum düşmüş olabilir. Sonrasını hayal meyal hatırlıyorum. Birileri üzerime su döktü. Kaldırımda birilerine çarptığımı bile bilmiyorum. Yüzüme hava yastığı gelmişti. Su döküldükten sonra biraz kendime geldiğimde araçtan benzin döküldüğünü sandım ve 'Tüh benzini de yeni doldurmuştum' dedim şaşkınlıkla. Çarptığım insanları sonradan fark ettim. Ve hala hayal meyal hatırlıyorum her şeyi. Çok üzgünüm."
Akdoğan'ın avukatları Aziz Çetin ve Fevzi Dursuneli de ölenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek, delilleri sunmak için süre istedi.
Duruşmayı kazada yaşamını yitiren Sadık Taşkıran, Koray Onay ve Sultan Yeşilbaş'ın yakınları da izledi. Ölenlerin yakınları, gözyaşları arasında Begüm Akdoğan'dan şikayetçi olduklarını söyledi.
Annesi ile kaldırımda yürürken ölümüne tanık olan Dilara Ekim Yeşilbaş, "Annemle yürüyorduk. Kaldırımdan inip, yolun karşısına geçmek istedik. O sırada karşımdan gelen aracı gördüm ve anneme dönerek onu kendime doğru çekmeye çalıştım ama her şey çok hızlı oldu ve araç anneme çarparak, apartmanın bahçesindeki çalıların üzerine düşürdü" dedi.
Tutuklu sanık Begüm Akdoğan'ın tutukluluk haline devam edilmesine, ölenlerin yakınları olan bazı müştekilerin ve bazı tanıkların dinlenmesi için duruşmanın 24 Temmuz tarihine bırakılmasına karar verildi.
KAZA NASIL OLDU?
Kaza, 6 Nisan günü saat 15.00 sıralarında Metin Kasapoğlu Caddesi'nde meydana geldi. Begüm Akdoğan yönetimindeki 07 BGD 76 plakalı otomobil, aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkarak, otobüs durağında bekleyenlere çarptı. Otomobil, bir reklam panosuyla Ercivan Apartmanı'nın bahçesindeki ağaca çarparak durabildi. Kazada, sürücü Begüm Akdoğan yaralandı, Sultan Yeşilbaş, Sadık Taşkıran ve Koray Onay yaşamlarını yitirdi.
Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)