Olay, 25 Kasım günü saat 03.00 sıralarında Yusufeli ilçesinin Altıparmak köyünde turizme yönelik hizmet veren 'Barhal Çay Evi ve Yöresel Ürün Satış Noktası'nda meydana geldi. Coşkun Enes Delioğlu kendine ait pansiyonda arkadaşları Semih Kibar ve Onur Güntekin ile birlikte otururken, yaklaşık 100 metre uzaklıkta işletmeciliğini de kendisinin yaptığı kaymakamlığa ait çay evinde yangın çıktığını fark etti. İtfaiyeye haber veren üç genç, ardından üst katı ahşaptan olan iki katlı çay evindeki eşyaları kurtarmak için alevlerin arasına daldı. Yangının şiddetini artırması sonucu Kibar ve Gündekin dışarı çıkarak itfaiyenin gelmesini beklemeye başladı.
ARKADAŞI ÇIKMAYINCA ALEVLERİN ARASINA DALDI
Bu sırada Coşkun Enes Delioğlu'nun dışarı çıkmadığını gören Semih Kibar, alevlere rağmen arkadaşını kurtarmak için yeniden içeri girdi. Dumandan etkilenen arkadaşına destek oldu. İki arkadaş yanan binadan çıkmak için kapıya yöneldikleri sırada tavan çökünce, çıkış yolları kapandı. Özellikle baş ve elleri önemli ölçüde yanan Kibar ve Delioğlu balkonun camekanını açarak kendilerini boşluğa bırakarak kurtuldu.
İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ DERECEDE YANIKLAR OLUŞTU
Çevredekilerin yardımı ile ambulansla Artvin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Delioğu ve Kibar burada yapılan ilk müdahalenin ardından Erzurum Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’nde tedavi altına alındı. Aynı odada yan yana yatan Delioğu ve Kibar'ın el ve başlarında ikinci ve üçüncü derecede yanıklar oluştu. Uzun bir süre tedavi görmeleri gereken iki arkadaş birbirine destek oluyor. Coşkun Enes Delioğlu'na nazaran sağlık durumu daha iyi olan Semih Kibar yaşadıkları olayı şöyle anlattı:
"Arkadaşımız Coşkun Enes Delioğlu'na ait pansiyonda oturuyorduk. Pandemi nedeniyle kimse yoktu. Çıkıp dolaşmak isterken pansiyona yaklaşık 100 metre uzaklıktaki çay evinden alevlerin çıktığını gördük. Orası aslında kaymakamlığa ait ama işletmesini Coşkun Enes Delioğlu yapıyordu. Üst katı ahşaptan olan çay evindeki eşyaları kurtarmak için hemen içeri girdik. Ama ahşap olduğu için alevler bir anda yükseldi. Onur ve ben dışarı çıktık. Coşkun'un içerde kaldığını görünce hemen içeri girdim. İkimiz dışarı çıkmak üzereyken asma tavan düştü ve yolumuzu kapattı. Güçlükle balkona yönelip kendimizi dışarı attık. Sonrasını hatırlamıyoruz. İçerisi cehennem gibiydi. Amacımız devletin malını kurtarmaktı. Yaralarımız derin umarım kısa sürede iyileşiriz."
Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |