CHP Grup Başkanı Özgür Özel, genel merkezde düzenlediği basın toplantısı ile CHP genel başkanlığına adaylığını ilan etti. Özgür Özel’in konuşması öncesinde 'Değişimin Yüzyılı Yüzyılın Değişimi' kitapçığı basın mensuplarına ve partililere dağıtıldı. Özel'e destek veren milletvekilleri, MYK üyeleri ile eşi Didem Özel ile kızı İpek Özel de salonda yer aldı. Özel, parti yönetimini eleştirerek, ittifak siyasetinin ittifak kuranların birbirine dönüştüğü, benzediği siyaset olmaması gerektiğini belirtti. Özel, "Örneğin, partimizin seçilecek sıralarından 39 milletvekilinin başka partilere verilmesi parti vicdanında, parti tarihinde unutulmayacak bir hasar bırakmıştır. Bu süreç hiçbir parti içi müzakereye, üzerinde uzlaşılmış bir iç hukuka, objektif ölçme-değerlendirme kriterlerine dayanmaksızın ve parti içi denetime kapalı olarak yürütülmüştür. Aynı şekilde partiler arası imzalanan protokollere dair seçilmiş kurulları bilgilendirmelerin dahi yapılmadığı süreçler işletilmiştir. Bu ölçüde yetki kullanıp, sorumluluk üstlenmeyen bir yönetim tarzı kabul edilemez" dedi.
'CHP'NİN KAYIT DIŞI SİYASETE TESLİM OLMASI KABUL EDİLEMEZ'
Özel, güçlü ve umut veren bir değişim için partinin lideri, kadroları, yönetim biçimi, örgüt yapısı, siyaset yapma tarzı ve söylemi, program ve tüzüğünün yenilenmesi gerektiğini söyledi. Özel, "Parti içi kurumların, karar ve yönetim organlarının işlevsiz kılınması, siyasal yetki ve sorumluluğu olmayan danışmanlık kurumunun partinin kurumsal yapısının yerine geçmesi, partimizi bir bütün olarak etkisiz ve işlevsiz hale getirerek zayıflatmıştır. CHP'nin şartlar ve gerekçeler ne olursa olsun kayıt dışı siyasete teslim olması kabul edilemez. Kurumsal yönetim ve iş yapma biçimi, güçlü kurumsallaşma başarının ön koşuludur. CHP tüm kurul ve organlarıyla diri, canlı ve güçlü olmak zorundadır. Partimizde karar alma ve aday belirleme süreçleri neredeyse tamamen merkezileşmiş, üye ve örgüt yapısının sağlıksız olduğu iddia edilerek önseçim terk edilmiştir. Parti kararları çok büyük ölçüde atanmış danışmanların yönlendirmesi ile belirlenmektedir. Türkiye’de kayyum uygulamasına itiraz eden bir partinin, kendi il ve ilçe örgütlerini görevden alarak geçici kurul ataması ve parti tüzüğüne aykırı şekilde uzun süre geçici kurul eliyle parti örgütlerinin yönetilmesi, kurultay sürecine girilmişken, geçmişte örneği olmadığı kadar örgütlerin görevden alınması, bazı illerde kongre dengesine etki edecek büyük ilçelerde kongre yapılmasının engellenmesi, sorunlarımızın sadece yazılı metinlerden kaynaklanmadığını ve her şeyden önce bir zihniyet değişikliğine de ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
'PARTİ İÇİ İKTİDARI KAZANMAK İÇİN DEĞİL'
Özel, "Seçimin kaybedildiğini kabul etmeyen, içinde bulunulan siyasi duruma başkaca tanımlamalar geliştiren, hiçbir şey olmamış gibi davranan bir siyasetsizliğin parçası mı olacağız, yoksa örgütümüzü siyasetin öznesi yapacak bir değişimle Türkiye’ye umut mu olacağız? Değişim ihtiyacına referans aldığımız seçmendeki duygusal kopuşu görmezden mi geleceğiz, yoksa onu dinleyen, anlayan, endişelerini gideren ve yeniden ona umut olan bir değişimin öncülüğünü mü yapacağız? Partimizin üzerindeki yüzde 25’lik görünmez cam tavana inanıp, siyasetimizi sağ söylemlere sığınarak mı yapacağız, yoksa sosyal demokrasinin ve kurucu değerlerimizin ışığında özgüvenli bir siyasetle görünmez cam tavanı tuzla buz mu edeceğiz? CHP olarak vereceğimiz kararın özeti budur. Parti içi iktidarı kazanmak için değil, partimizi iktidar yapabilmek için Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına adayım" dedi.
‘KENDİSİNİN BU YÖNDE BİR TALEBİ OLMADI’
Özel, kurultaya hazırlık sürecinde grup başkanlığı görevine devam edip etmeyeceğine ilişkin, "Şu anda kurultay kararı alınmış, kurultay tarihi belirlenmiş değil. Bundan sonraki süreçte ekibimizle ve grubumuzla birlikte bu değerlendirmeyi yapacağız. Ancak servis edilen kulis haberlerinde sayın genel başkanın bu konuda bir talebi olduğu iletiliyordu. Kendisinin bana bu yönde böyle bir talebi olmadı. Zaten kendisi kendi alanında olmayan böyle bir alana müdahale edecek bir antidemokratik tutum içinde olacağını da hiç düşünmemiştik" dedi.
Özel, soru üzerine adaylık açıklamasından önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmediğini belirterek, "Ama Sayın Ekrem İmamoğlu ile partimizdeki herkes gibi, açık bir iletişim kanalımız var. Ancak bugün herhangi bir görüşmem olmadı" dedi.
'BİR HESAPLAŞMANIN GERÇEKLEŞMESİ GEREKİYOR'
Özel, kurultayın bir an önce yapılması gerektiğini belirterek, "Çünkü toplumda ve seçmende çok ciddi travmalar yaratan bir seçim sonucuyla karşı karşıyayız. Bir hesap vermenin, bir hesaplaşmanın gerçekleşmesi gerekiyor. Demokraside bu sandıkla olur. Eğer siz sandığı seçmenin ya da üyenizin önünden kaçırırsanız, o hesap gelen ilk sandıkta görülür. Yerel seçimlerde bir büyük başarısızlık yaşamamak, umutsuzluğu umuda çevirmek ve büyük bir başarıyla, büyük bir moralle Cumhuriyetin 2’nci yüzyılının ilk seçimlerini kazanmak istiyorsak bir an önce kurultay yapılmalıdır. Kurultay tartışmalarına bu şekilde bakıyoruz" dedi.
Kaan ULU-Özgür ÖZEL/ANKARA, (DHA)