Büyüknohutçu çiftinin evine, cinayeti işleyen kişi ya da kişilerin dışarıdan tüfekle ateş ettiği de belirlendi. Tel örgüyle etrafı çevrili evin girişindeki demir kapının camlarında ve kapının üst kısımlarındaki duvarlarda çok sayıda saçma izi tespit edildi.
BAŞIMIZA BİR ŞEY GELECEĞİNİ TAHMİN EDİYORDUK
Çiftin komşularından Abdullah Dinç, Büyüknohutçu'nun damadının kendilerini arayıp eve bir bakmalarını istediğini belirterek, kardeşi ve bir komşusunun eve gittiklerini anlattı. Abdullah Dinç, şunları söyledi:
"Kapı açılmayınca merdiven dayayıp baktıklarında, eşi Aysin'i dışarıda balkonda hareketsiz vaziyette görmüşler. Ali beyin de içeride olduğunu görüyorlar. Damadını aradım, 'Acilen buraya gel' dedim. Geldikten sonra tanıdığımız diğer arkadaşları, avukatları aradım. Bugün bundaysa yarın da bizde. Biz başımıza geleceği biliyorduk. Bu taş ocaklarıyla mücadele ettik ama taş ocağından ama başka yerden başımıza bir şey geleceğini tahmin ediyorduk. Davalar açıldı, ocaklar kapatıldı, Antalya'da mahkeme ÇED raporu ruhsatını iptal etti. 100 milyarlık tazminat davası açtılar, onu da kaybettiler. Biz davaları hep kazandık. Ali beyin bu sebepten dolayı mı, neden olduğunu bilemiyorum. Burada bizim başka bir düşmanımız yok. Biz 6 yıldır Ali beyle beraber burada birlikte yaşıyorduk. Hayretler içindeyim şu anda."
KAPIYI AÇAN OLMADI
Dün saat 17.00 sıralarında Antalya'dan damadının 'Babama ulaşamıyorum, eve bir bakıver' diye kendisini aradığını belirten Süleyman Dinç ise eve gelip defalarca seslendiğini, demir kapıya vurduğunu ama açan olmadığını söyledi. Ardından biraz yukarıda oturan komşuları Doğan Sadık'a gittiğini ve 'Nereye gittiklerini biliyor musun' diye sorduğunu belirten Dinç, "'Bilmediğini söyledi. Gel gidelim bu adamın başında bir şey var dedim. Merdiveni aldık kurduk, baktığımızda cenazeleri gördük. Şoke olduk" dedi.
5 Mayıs'ta çıkan orman yangınının ise biraz yukarıda olduğunu kaydeden Süleyman Dinç, yangını çıkardığından şüphelenilen ve cinayeti işlediği belirtilen Ali Yumaç'ın gece yarısı Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu uyandırıp 'Burada yangın var yanıyorsunuz' dediğini söyledi. Duyduklarının bu kadar olduğunu belirten Dinç, "Dün burada olay yerindeydi, gözaltına alındı. 6 sene oldu buraya yerleşeli. Yer aldı. Burada barınıyordu" dedi.
'ÇOK KORKUNÇ, VAHŞET'
Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ise Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun Kent Konseyi'nin kurucularından olduğunu belirtti. Büyüknohutçu'nun konseyin kuruluşundan beri Tüketici Grubu'nun başkanlığını yaptığını kaydeden Kurt, şöyle dedi:
"Çok korkunç, vahşet. İnanılır gibi değil. Antalya kamuoyunun yakından tanıdığı bir kişi. Gerek tüketici konularında olsun, son zamanlarda da çevre boyutu ile de kendini adamış bir insan. Bugüne kadar mücadelesini hukuk çerçevesi içerisinde verdi. Hukuk içerisinde kamuoyu oluşturma çabalarımızı sürdürdük. Hepimiz şoktayız. Bunun bir an önce aydınlatılması gerekiyor. Kamuoyunda hukuksal çerçevede gösterdiğimiz haklı tepkilerimizin önü kesilmemeli. Bu hem hukuk, adalet ve geleceğimizin güvenliği açısından oldukça önemli bir olay. İnsanların katledilmesini asla istemiyoruz. Yapıcı sabırsızlıkla bunun sonucunu bekliyoruz. Sosyal medyadan paylaşımlarından tehditler aldığını biliyorduk. İnsanlık kavramı bitti mi? Bunun hiçbir tarifi yok. Demokrasinin gelişmesine katkı koyan sivil hareketin güvencesi açısından bu cinayetin aydınlatılmasını bekliyoruz. Adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz."
Süleyman EKİN/DHA