Finike İlçesi Turunçova Mahallesi Asarönü mevkisinde Kızılcık Yaylası'ndaki dağ evinde oturan çevreci çift, 3 çocuk babası Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu'dan haber alamayan Antalya'daki çocukları, komşularından yardım istedi. Ailenin evine giden komşuları, kapıyı çaldı. Açan olmayınca merdivenle balkondan evin içine bakan komşuları, Büyüknohutçu çiftinin yerde hareketsiz yattığını gördü. Olay yerine gelen jandarma ve sağlık ekipleri, çiftin hayatını kaybettiğini belirledi. İncelemede, 2 katlı evin giriş kat balkonunda Aysin Büyüknohutçu'nun, salonun kapısında ise Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun cesetleriyle karşılaşıldı.
AV TÜFEĞİ İLE ÖLDÜRÜLDÜ
İlk incelemede, Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun yakın mesafeden yüz bölgesine av tüfeğiyle tek el, eşinin ise göğüs bölgesine ateş edilerek öldürüldüğü belirlendi.
Savcının ve olay yeri inceleme ekiplerinin evde yaptığı incelemede giriş kapısında ve çevresinde saçma izlerine rastlandı. Çiftin dün yakınlarıyla cep telefonuyla görüştüğü ve Ali Büyüknohutçu'nun en son dün saat 16.00 sıralarında torununa 'Şehzadem' diye mesaj attığı kaydedildi.
Jandarma, sağlık ekipleri ve savcının incelemesinden sonra Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu çiftinin cesetleri otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.
PARA İÇİN ÖLDÜRMÜŞ
Jandarma istihbarat ekipleri, olayla ilgili yaptığı çalışma sonunda Büyüknohutçu çiftini öldürdüğü iddiasıyla Turunçova Mahallesi'nde oturan Ali Yumaç'ı dün gece gözaltına aldı. Ekipler, olayda kullanıldığı belirtilen av tüfeğini ise bir kuyunun içinde buldu.
Şüpheli Ali Yumaç jandarmaya verdiği ilk ifadesinde işsiz olduğunu, cinayetleri para için işlediğini ve evden yaklaşık 2 bin lira aldığını söyledi. Ali Yumaç'ın jandarmadaki sorgusu sürüyor.
KUNDAKÇI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKTIK
Öldürülen Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun avukatı İsmail Tunçbilek, gözaltına alınan kişinin bir süreden beri bölgede dolaştığının belirlendiğini söyledi. Büyüknohutçu'nun bölgede 5 Mayıs'ta çıkan yangını Ali Yumaç'ın çıkardığından şüphelendiğini belirten avukat Tunçbilek, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunacağını kendisine söylediğini anlattı.
Avukat Tunçbilek, gece saat 02.00 sıralarında evinin hemen yanındaki ormanlık alanda çıkan yangını söndüren Büyüknohutçu'nun bu kişiyle karşılaştığını ve Yumaç'ın su almaya geldiğini söylediğini kendisine anlattığını belirtti. Tunçbilek, şunları söyledi:
"Bölgede yaşıyor, sonradan buraya taşınmış biri ama herkes 'yabancı' olarak biliyor. Yangın gecesi Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu 'yangın var' diye bu kişi uyandırıyor ve 300 lira da para istiyor. Ama Ali bey 100 lira veriyor. Ali bey bana, 'Bu kişiden şüpheleniyorum, hareketleri beni tedirgin ediyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunalım' demişti. Konuşmamıza göre dün itibariyle karakola gidip suç duyurusunda bulunacaktık ama eşiyle birlikte ikisi de silahla vurulmuş bulundu. Olay yeri inceleme ekiplerine göre cinayetin saat 17.00-18.00 gibi işlendiği tahmin ediliyor. Ama bizce sabah saatlerinde olmuş. Çünkü tavuklar salınmamıştı. Ali ağabey her gün tavukları saat 09.00'dan önce salardı. Ayrıca telefon kayıtlarında da saat 09.00'dan sonra hiç görüşme olmamış. Sonrasında ise çocukları WhatsApp üzerinden torununun bir fotoğrafını gönderiyor. Buna yanıt verilmiş ama tek kelime 'Şehzadem' diye yazılmış. Zaten hep 'Şehzadem' derdi ve bu yanıtın cinayeti işleyen kişi tarafından verilmiş olabileceğini de tahmin ediyoruz."
Avukat İsmail Tunçbilek, eve yakın çobanların olduğunu ancak hiç kimsenin silah sesi duymadığını kaydetti.
ÇEVRE MÜCADELESİ YAPIYORDU
Kiracılar Derneği Genel Başkanlığı ve Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanlığı yapan Ali Ulvi Büyüknohutçu, özellikle Finike İlçesi'nde bulunan taş ocaklarına karşı açtığı davalar ve yaptığı eylemlerle adını duyurmuştu.
Ali Ulvi Büyüknohutçu, Antalya'da 1999 yerel seçimlerinde DSP'nin Kepez Belediye Başkan adaylığının yanı sıra Genç Parti Antalya İl Başkanlığı, DSP İl Başkanlığı gibi görevlerde bulundu. Büyüknohutçu, 5 Mayıs cuma günü saat 02.00 sıralarında 'Ali Babanın Çiftliği' olarak da adlandırdığı evinin hemen yakınındaki ormanlık alanda yangın çıktığını ve büyük bir facianın eşiğinden döndüklerini belirten bir paylaşımda bulunmuştu.
ŞÜPHELİ SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Ali Ulvi ve eşi Aysin Büyüknohutçu'nun öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan Ali Yumaç'ın suçunu itiraf ettiği belirtildi. İl Jandarma Komutanlığı ve Finike İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Ali Yumaç'ın çiftten daha önce borç para aldığını belirledi. Gözaltına alındığı sırada zanlının üst aramasında, Büyüknohutçu'nun evinden gaspettiği öne sürülen 2 bin liranın ele geçirildiği kaydedildi.
Jandarmadaki ifadesinde suçunu itiraf eden Ali Yumaç'ın, hasta eşinin tedavi masraflarını karşılamak için eve gasp amaçlı girdiğini söylediği belirtildi. Yumaç'ın Finike Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgusu sürüyor.
ENİŞTESİ: MERMER OCAKLARINDAN ŞÜPHELENMİŞTİ
Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun eniştesi İbrahim Çankaya, evin yakınındaki ormanlık alanda çıkan yangından sonra kendisini uyardığını söyledi. İbrahim Çankaya, "Kendisiyle telefonla 3-4 gün önce konuştuk. Orada yangın çıkmış. Dikkat etmesini, bulunduğu yerin çok tehlikeli bir yer olduğunu konuşmuştuk. 'Biliyorum abi, tamam' dedi. 'Dostunu düşmanını iyi tanı. Etrafta kimse yok. Çünkü yerleşim alanı değil' dedim. Dikkatli olması konusunda mutabakata vardık ama neticede 3 gün sonra bu haberi aldık. Çok üzgünüz" dedi.
Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun yangınla ilgili mermer ocaklarından şüphelendiğini belirten Çankaya, şunları söyledi:
"Bir çocuk varmış, yangını haber veren bir çocuk. Gecenin üçünde haber vermiş. 'Yangını köylülerle söndürdük' dedi. Ben Ali'ye bunun tesadüf olmadığını söyledim. Bu bir kasıttır. Zaten kendisinin evi ormanın içerisinde. Allah göstermesin bir yangın olduğu takdirde her şey giderdi. Baktılar onda başarılı olamadılar, bunun arkasını getirirler diye kendisine de söyledim. Bilmiyoruz tabi, elimizde somut bilgi yok. Ama verilere baktığımız zaman insanın aklına ister istemez böyle bir şey geliyor" diye konuştu.
Gözyaşı döken Büyüknohutçu'nun kardeşi Hatice Çankaya ise çok üzgün olduğu için konuşamayacağını belirtti. Çiftin cenazeleri, otopsinin ardından yarın toprağa verilmek üzere Antalya'daki Uncalı Mezarlığı morguna gönderildi.
Mehmet ÇINAR- Suat SÖĞÜT/ANTALYA, (DHA)