MHP'den seçilip ihraç edilen bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, “Saray Türk milliyetçilerinin ‘hayır’ oyu kullanacağı endişesiyle büyük bir korkuya kapılmış durumda. Halkla biraraya gelmemizden korkuyorlar. Kontrollü bir kaos planlıyorlar” dedi.
Özdağ, "Arkadaşlarımıza 'eğer sivil toplum örgütü, bağımsız veya platform olarak hayır propagandasına çıkarsanız sizi gözaltına alırız’ deniliyor. Şu ana kadar ‘Hayır’ çalışmalarında gözaltı resmi rakamı 45. Vandalizm yok. Şiddet yok. 45 kişi ‘hayır’ dediği için gözaltına alınmış. Ben hükümetin ve Saray’ın şu anda ‘Türkiye’de bir Gezi olayı olsun’ diye dua ettiğini düşünüyorum. Hatta elimde bunun kanıtları da var. Kontrol edilebilir bir kaos istiyorlar. Ve bu kaosta “Hayırcı”ların şiddet yanlısı görünmelerini, ondan sonra da devletin elindeki bütün imkanlarla bu gösterileri ezmeyi ama bir panik de yaratmayı ve bu panikten istifade ederek ‘Evet’ oylarının artması düşünülüyor." ifadelerini kullanarak şöyle devam etti:
"Kontrol edilebilecek bir kaosla muhalefet üzerindeki baskıyı her geçen gün biraz daha arttırıp muhalefeti sert tepki vermeye zorluyorlar. Bu yaklaşımın kanıtları da elimde olduğu için bunu gidip CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bütün ayrıntılarıyla paylaştım ve uyardım. Ortada böyle bir plan var ve bu plan tehlikeli bir plan. Hiç bir hükümetin kontrol edilebilir bir kaosu yaratma lüksü yok. Çünkü artık Türkiye’de hiç bir kaos kontrol edilemez. Bu da Türkiye’yi bilinmez bir yere götürür. Ortada böyle çok tehlikeli bir plan var. Türkiye bu tuzağa düşmemeli.”
İKİNCİ UYARI BİR GAZETECİDEN
Aydınlık Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar ortalığı sarsacak bir iddiada bulundu.
"Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey" adlı kitabı Bahçeli'ye "donanımsız" dendiği için toplatılan Önkibar Bahçeli’ye çakma suikast yapılacağını öne sürdü.
Referandumda evetin zora girdiğini kaydeden Önkibar'ın iddiası şöyle:
"Tablo bu ise olacak olan şudur: İktidar büyük bir algı ve dezenformasyon taaruzuna geçecek.
Altını çizerek yazıyorum, Bahçeli’ye çakma bir suikast bile gündemdedir.
Amaçları bu sözde suikast ile Bahçeli’yi mağdur konumuna sokup karşıtlarını töhmet altında bırakmak.
Naylon bu suikast sonrasında FETÖ’nün yaptığı gibi bir-iki itirafçı uydurup güya onların vereceği isimlere tutuklamalar yapacaklar...
Suikast tiyatrosunu beceremeseler bile Bahçeli’ye suikast hazırlığı iddiasıyla operasyon yine kesindir.
Bugünden itibaren başta Meral Akşener ve bütün muhalif önder isimler, uydurulacak bir iftira ile karalanıp tutuklanmaları gündemdedir.
Keza Atatürkçü bir istihbarat mensubundan öğrendiğime göre bizim son kitabımızı da güya Bahçeli’ye karşı kurulan kumpasın(!) organize enstrümanı şeklinde sunacaklar.
Buradan ilan ediyoruz... Biz bağımsız gazeteciyiz ve yasalar içinde işimizi yapıyoruz... Kitabımızda asla ve kata suç ve karalama yoktur... Dolayısıyla ne kimseye tuzak kurar ne de tehdit ve korkutmalara boyun eğip teslim oluruz!
ÜÇÜNCÜ İDDİAYA AÇIKLAMA GELDİ
Bu iki iddianın dışında bir üçüncü iddia daha gündeme geldi ancak hemen yalanlandı.
Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların ‘işaretlenmesi’ çevrecileri ayağa kaldırdı. Gezi Parkı’nın girişine konulan barikatlar “Neler oluyor?” sorusuna neden olurken ağaçların kesileceği iddialarının doğru olmadığı iddia edildi.
Taksim Gezi Parkı’nda barikatlar kuruldu ve ağaçlar numaralandırıldı. Tepkilere neden olan bu gelişmenin ardından açıklama geldi.
Kültür Bakanlığı’na bağlı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun, ağaçların devletin envanterine işlenmesi amacıyla rölövesinin çıkarılmasını istediği, bu amaçla ‘işaretleme’ çalışmasının İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden bir ekip tarafından yürütüldüğü bildirildi.
Buna karşılık barikatların neden Gezi Parkı girişine konulduğu ise hala merak konusu.