Ameliyattan sonra doktorların "Gözleri görmeyebilir, sol tarafı tutmayabilir" dediği Derin, anne ve babasının inanç ve çabasıyla kollarının altından tutulduğunda adım atmayı, dönerek istediği yere gidebilmeyi, çevresindekilerle mimik ve seslerle iletişim kurmayı öğrendi.
İstanbul'da reklam koordinatörü Emine Çevik ile muhasebeci Mehmet Çevik 2013 yılında evlendikten sonra bebeklerini kucaklarına alacakları günü hayal ederken, 22 Aralık 2014 tarihinde dünyaya gelen kızları Derin'in hastalığıyla yıkıldı. Doğduktan 8 saat sonra beyninde 'kortikal displazi' (Beyin korteksindeki nöronların anormal erken gelişimi sonucu ortaya çıkan bir beyin hastalığı) tespit edilen minik Derin, her gün çok sayıda epilepsi nöbeti geçirdi. 6 aylıkken ameliyata alınan ve sağ beyninin büyük bölümü alınan Derin, anne ve babasının umutlu çabaları sonucu bugün oturmaya, dönerek istediği noktaya gidebilmeye, yatarken oturur pozisyona gelebilmeye, kollarının altından tutulunca adım atmaya ve 'anne', 'baba', 'gel', 'atta', 'abla', 'ağabey' gibi sınırlı sözcükleri kullanmaya başladı.
BEYNİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜ ALINDI
Geçirdikleri süreci anlatan Emine Çevik, riskli gebeliği olmadığı için Derin'in hastalığının anne karnında tespit edilemediğini söyledi. Çevik, "Doğduktan 8 saat sonra epilepsi nöbeti geçirdiğinde fark edildi. 6 ay boyunca günde onlarca epilepsi nöbeti geçirdi. Her nöbette tüm vücudu kaskatı oluyordu. Nefes alabilmesi ve kendini güvende hissetmesini sağlamak dışında nöbetin bitmesini beklemekten başka çaremiz yoktu. 6 aylıkken ameliyat olabileceği kararına varıldı" dedi.
DOKTORLAR UMUTLU KONUŞMADI
Doktorların tüm riskleri kendilerine anlattığını belirten Emine Çevik, bu riskler arasında görmemesi, felç kalması, sol kısmın tutmamasının da bulunduğunu anlattı. Çevik, şöyle devam etti:
"Ameliyat olmazsa bu kadar yoğun epilepsi nöbeti ve beyindeki bozukluk sonucu sadece 1 ya da 2 yıl yaşayabileceği, kucağımızda ölebileceği söylendi. Ameliyat için onay verdik ve 9 Haziran 2015 tarihinde operasyona alındı. 9 saat süren ameliyat sonunda doktoru ameliyatın tahmin ettiklerinden zor geçtiğini, kafatasını açıp EEG çektiklerinde sorunun düşündüklerinden daha büyük boyutta olduğunu gördüklerini söyledi. İleride sorun çıkarıp yeniden epilepsi nöbetlerini tetikleyebilecek tüm noktaları aldıklarını anlattılar."
"TIP KURALLARINA BİLE UYMAYAN MUCİZE"
Böyle bir operasyondan sonra vücudun sol tarafının fonksiyonunu tamamen yitirmesinin beklendiğini söyleyen Emine Çevik, "Derin anestezinin etkisi gittikçe elini ayağını bırakın, parmaklarını bile oynatıyordu. Doktorlar bunun tıp kurallarına uymayan bir mucize olduğunu söyledi. Derin'in beyninin neredeyse yarısı artık yoktu" dedi.
Ameliyatın ardından zorlu bir sürece girdiklerini belirten Emine Çevik, işinden ayrıldığını ve zamanının tamamını kızına adadığını, asla umutsuzluğa kapılmadığını söyledi. Anne Çevik, şöyle devam etti:
“Fizyoterapi ve bizim evdeki çabalarımızla Derin'deki gelişmeleri görmek çok güzel. Derin, başını bile tutamıyordu. Ameliyattan sonra muayene eden çoğu doktor, patoloji raporuna ve Derin'in o andaki durumuna bakıp 'Bu kadar ciddi bir ameliyattan sağ salim çıkmış. Bu zaten bir mucize ama bu çocuktan artık çok da bir şey beklemeyin. Belki de ömür boyu kucağınızda ya da tekerlekli sandalyede taşımanız gereken bir çocuğunuz olacak. Bunu kabul edin' dedi. İşte bu noktada biz bunu asla kabul etmedik."
DERİN'İ MÜZİK, RİTM VE DANSLA BULUŞTURDUK
Minik kızının gelişimi için yoğun çaba gösterdiğini anlatan Çevik, Derin'le birlikte anne- bebek danslarına katılmaya başladıklarını, ardından kızının bir anda sosyalleşmeye başladığını belirtti. Hiç göz kontağı kurmazken bir anda ritmin, hareketlerin ve kendisinden aldığı güvenle mimikleriyle cevap vermeye başladığını söyleyen Emine Çevik, şunları aktardı:
"Halen devam ediyoruz müzikle bir arada olmaya. Biz gücümüzü ve Derin'e olan inancımızı asla kaybetmedik. Yüksek hipotonisi (kas gevşekliği) ciddi derecede azaldı. Sadece vücudunun sol kısmını sağ kadar aktif kullanamıyor. Ama oturabiliyor, dönebiliyor. Ayakta tek başına duramasa da kollarının altından tutunca adım atabiliyor. Yaklaşık 6 kelimeyi net olarak öğrendi. Derin'in algısı inanılmaz açık. Fizyoterapi ve destekle gelişmeye açık bir çocuk. Sadece yeterli fizyoterapi önemli olan. Ben inanıyorum ki gelecekte Derin, biz olmadan da yemek yiyebilecek, su içebilecek, ihtiyaçlarını gidererek hayatını devam ettirebilecek duruma gelecek."
DEVLETİMİZ BU ÇOCUKLARIN YANINDA OLSUN
Derin'in haftada 2 saat fizyoterapi gördüğünü anlatan Emine Çevik, bunun yeterli olmadığını, bu tedavinin haftada en az 10 saat alınması gerektiğini savunurken, "Kimse bu çocuklarda gelişim olabileceğine inanmıyor. Ama biz inanıyoruz. Devlet sadece haftada 2 saat fizyoterapiyi ödüyor. Ben evde yapmaya, destek olmaya çalışıyorum ama tabii ki yeterli seviyeye ulaşılamıyor. Belki de gerçekten yapılması gereken tüm ihtiyaçlarını eğitim anlamında yerine getirebiliyor olsak yaşıtlarını yakalayabilecek. İstiyoruz ki devletimiz bu çocukların yanında olsun" diye konuştu.
Emine Çevik, özel çocukların annelerine de seslendi. Seslerini duyurabilmek için derinbirumut.com adlı internet sitesi hazırladıklarını, burada Derin'deki gelişmeleri paylaştıklarını belirten Çevik, "Kimse asla umudunu kaybetmesin. Benim bebeğimin neredeyse beyninin yarısı yok ama ben bir gün Derin'in bensiz de adım atabileceği inancımı hiç yitirmedim. Anneler de lütfen inansın" dedi.
Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)-