Nature dergisinde yayınlanan ve altmıştan fazla bilim insanı tarafından imzalanmış olan makalede uzmanlar dünyanın küresel iklim değişikliğiyle mücadele edebilmek için gereken adımları atılması için sadece üç senesi olduğunu söylüyor. Makaleyi imzalayanlar arasında Pennsylvania State Üniversitesi’nden Michael Mann, eski Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon, eski İrlanda Devlet Başkanı Mary Robinson ve Unilever Yönetim Kurulu Başkanı Paul Polman gibi isimler bulunuyor.
EKOSİSTEMLER ÇÖKÜYOR
Makalede dünya liderlerine kafalarını kumdan çıkarmaları çağrısı yaparak kutuplardaki deniz üstündeki buz tabakalarının yok olduğunu ve aşırı sıcaktan mercan kayalıklarının öldüğünü hatırlatarak ekosistemlerin tamamının çöktüğünü belirtiyor. Buna ek olarak Grönland ve Antarctica’da da büyük parçalar halinde buz tabakası kaybı yaşandığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, eğer emisyon salımları bu şekilde devam ederse 4 ila 26 yıl arasında Paris Anlaşması’nın 1,5 – 2 derecelik sıcaklık artış hedefi boşa çıkabilir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) eski İdari Sekreteri Christiana Figueres, emisyon değerlerinin 2020 yılından itibaren düşmeye başlaması gerektiğini bunun siyasetten çok bir fizik yasaları meselesi olduğu uyarısını yaptı.
‘TRUMP’A UYMAYIN BİLİMİ KILAVUZ ALIN’
Makalede bir bilim inkarcısı olan ABD başkanı Donald Trump’ın aksine karar alırken bilimsel verileri kılavuz alma çağrısı yapılıyor. Bu çağrıya saygı duyulası bir cevap veren lider olarak da Trump’ın “ABD’yi Tekrar Büyük Yapın” sloganına nazire yapıp “Gezegeni Tekrar Büyük Yapın” sloganıyla icraata geçen Fransa’nın yeni devlet başkanı Emmanuel Macron’un iklim konusunda araştırmalar yapan bilim adamlarına Paris Anlaşması’na yönelik hızlandırılması için Fransa’ya yardım etmeleri için davet etmesi örnek gösteriliyor. Son olarak makalede karamsarlığa kapılınmaması gerektiği, eğer gerekli adımlar atılırsa Paris hedeflerinin tutturulmasının mümkün olduğu belirtiliyor.
Hava kirliliğine çözüm: Şehir ağaçları
Büyük şehirlerdeki hava kirliliği ve buna bağlı düşük hava kalitesi astım gibi kronik hastalıkları tetiklerken,gündelik rutinde zaman geçirmeyi zorlaştırıyor. Buna en basit ve en doğal çözüm yeşil alanlar yaratmak olarak gözükse de bu yeşil alanlar büyük şehirlerde çoğunlukla konut projelerine dönüşüyor.
Böylesi konut projelerinin çoğalması hava kirliliğini daha da artırıyor. Bu sorunu gören bir Alman firması tarafından geliştirilen ve doğanın gücüyle “nesnelerin interneti” (IoT) teknolojisini bir araya getiren şehir ağaçları (CityTree) Green City Solutions adlı proje büyüyen şehirlere bir çözüm alternatifi haline gelmiş.
HEM AĞAÇ HEM REKLAM PANOSU
Yeşilist’ten Görkem Gömeç’in haberine göre şehir ağaçları bir ağaçtan ziyade teknolojik bir araç olarak tanımlanıyor. Yosun kültürü ile kaplı olan bu dikey ünite, şehrin görüntüsü içinde kaybolan ama 3 buçuk metre bir alanı işgal eden 275 ağaç kapasitesinde toz, azot oksit ve karbondioksit temizleyebilen teknolojik bir aygıt. Normal ağaçlardan daha fazla yaprak alanına sahip olduğu için seçilen yosun kültürleri, ağaçlardan çok daha kirletici yakalama kapasitesine de sahip. Şehir ağaçları 50 metrelik bir alanın hava kalitesini arttırabiliyor ve aynı zamanda bir pano ve reklam alanı veya kısa menzilli ve kablosuz bir iletişim yöntemi olan ” Yakın Alan İletişimi” (NFC) için de kullanılabiliyor.
Kendi enerjisini güneşten sağlayan şehir ağacı, yağmur suyunu toplayıp otomatik olarak kendini sulayabiliyor. Green City Solutions şimdiye kadar 20 adet “ağacı” Oslo, Paris, Brüksel ve Hong Kong gibi şehirlerde kurmuş. Uzmanlar şehir ağaçlarının her ne kadar yeşil alanların yerini tutmasa da, bu halihazırda beton ormanı bölgelere yeni bir soluk getirebilecek be hava kirliliğinin etkisini azaltabilecek yaratıcı bir çözüm olarak görüyor.