Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz, “bir tacize ve tecavüze maruz kaldığını iddia eden kişinin, iddiasını ispat ederek konuyu yargıya taşımasını” istedi.
Yılmaz, “Deniz Baykal'ın vekili” sıfatıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Odatv'de gazetecilik yaptığını söyleyen bir kişinin, 24 Ocak 2011 tarihinde, Deniz Baykal'ın sekreterini iki, korumasını da bir kez arayarak ısrarla görüşmek istediğini” belirterek, “Görüşme gerekçesi olarak, herhangi bir gazetecilik faaliyeti, röportaj talebi dile getirilmemiştir. Bazı fotoğraflar verileceği söylenmiştir” ifadesine yer verdi.
Deniz Baykal'ın bu kişiyle tanışmadığını ve ziyaret öncesi aralarında telefon görüşmesi yapılmadığını kaydeden Yılmaz, görüşmenin Baykal'ın TBMM'deki “22 metrekarelik odasında gerçekleştiğini” bildirdi. Odanın konumuna ilişkin bilgiler veren Yılmaz, “Ziyaretin 15 dakika sürdüğünü, herhangi bir fotoğraf getirilmediğini, ziyaretçinin de herhangi bir gerginlik yaşamadan gülen bir yüzle oradan ayrıldığını” ifade etti.
Avukat Yılmaz, açıklamasında şunlara yer verdi:
“Deniz Baykal'ın o gazeteci ile gerçekleştirdiği tek görüşme budur. Bu görüşmeden sonra da onu ne telefonla ne de elektronik ortamda aramıştır, mesajlaşmıştır. Buna karşılık, o gazeteci Deniz Baykal'ı ev telefonundan, gözaltına alınıncaya kadar defalarca aramıştır. Bu telefon görüşmelerinde yapılan buluşma talepleri, gece gündüz evine çağırma girişimleri, Deniz Baykal'ı evinde ziyaret etme istekleri kararlı bir şekilde reddedilmiştir. Bir şantaj ve komplo projesinin yaşama geçirilmesine fırsat verilmemiştir.
Bir tacize ve tecavüze maruz kaldığını iddia eden kişi, derhal iddiasını ispat etmeli, konuyu yargıya taşımalıdır. Taciz, tecavüz iddialarının dile getirilmesi gereken yer gazete sütunları, TV ekranları değil, yargı mercileridir.”
Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz, “İddia sahibine ispat imkanı sağlamak üzere” konuyu kendilerinin yargıya taşıyacaklarını da bildirdi.
“Ergenekon” soruşturması kapsamında gözaltına alınan Odatv Ankara muhabiri İklim Bayraktar'la ilgili haberlerde, Deniz Baykal'a yönelik bazı iddialar da yer almıştı.
Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınarak serbest bırakılan ve taciz iddialarıyla gündeme gelen OdaTV muhabiri İklim Bayraktar’ın bir AK Partili yönetici ile ilgili iddiada bulunduğunu söyledi.
AİLESİNİ BİLGİLENDİRMİŞ
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, “yalan, iftira, kirli bir tezgâh” sözleriyle nitelediği şahsına yönelik komplo girişimiyle ilgili olarak eşi Olcay Baykal ve kızı Aslı Baykal ile Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’i ilk günden bilgilendirdiği ortaya çıktı. Baykal Ailesini ve yakın çalışma arkadaşlarını, “Bana yönelik bir komplo tezgahı kurulmaya çalışılıyor, hepinizin haberi olsun. Herkes de dikkatli olsun” diyerek uyardı, komplonun detaylarıyla ilgili bilgi verdi. Savcılık tutanaklarına yansıyan iddiaların basına yansımasının ardından ise Baykal, yakın çevresine şunları söyledi:
Kurulmuş tuzak
“Benimle ilgili bir komploya teşebbüs edilmiş ama bu komploya neden Kemal Bey karıştırılmak isteniyor, ince nokta bu. Kemal Bey’e gidip bu yalanları neden anlatıyor? Çünkü, ‘Bu işi ben kendi başıma yapmadım’ demek istiyor. Kemal Bey’e de kurulmuş bir tuzak. O tuzağa düşmüş olsam ‘Sen bu işi nasıl yaptın?’ diye sorulduğunda çıkıp ‘Bunu Kemal Bey’le konuştum’ diyecek. Al sana bir büyük bomba. Ondan sonra çıkıp ‘Birinciyi de kim yaptı anladığınız mı şimdi?’ diyecekler.”
Baykal’ın avukatı Muzaffer Yılmaz dün yaptığı yazılı açıklamada, “Taciz, tecavüz iddialarının dile getirilmesi gereken yer gazete sütunları, TV ekranları değil yargı mercileri. İddia sahibine ispat imkanını sağlamak üzere konuyu yargıya biz taşıyacağız” dedi. Yılmaz’ın yazılı açıklaması şöyle: “24 Ocak’ta Odatv’de gazetecilik yaptığını söyleyen bir kişi Baykal’ın TBMM’deki sekreteryasını bir buçuk saatte üç kez arayarak ısrarla görüşmek istemiştir. Gerekçe olarak herhangi bir gazetecilik faaliyeti dile getirilmemiş, bazı fotoğrafların verileceği söylenmiştir. Baykal bu kişi ile hiçbir şekilde daha önce tanışmamıştır.
10 kişi tanıktı
Ziyaretten önce de bu kişiyle Baykal arasında hiçbir telefon görüşmesi yapılmamıştır, ziyaret 15 dakika sürmüş herhangi bir fotoğraf da getirilmemiştir. Ziyaretçi, hiçbir gerginlik yaşamadan gülen bir yüzle mutlu bir şekilde ayrılmıştır. 10’dan fazla insan bu durumun tanığıdır. Bu şartlar altında bir tacizin ya da tecavüzün gerçekleşmiş olabileceğine inanmak için, insanın kötü niyetli ya da geri zekalı olması lazımdır. Baykal’ın o gazeteci ile gerçekleştirdiği tek görüşme budur. Bu görüşmeden sonra da onu ne telefonla ne de elektronik ortamda aramamıştır, mesajlaşmamıştır. Bir daha da karşı karşıya gelmemiştir.
Evde ziyaret istedi
Buna karşılık o gazeteci, Deniz Baykal’ı ev telefonundan gözaltına alınıncaya kadar defalarca aramıştır. Bu telefon görüşmelerinde yapılan buluşma talepleri, gece gündüz evine çağırma girişimleri Deniz Baykal’ı evinde ziyaret etme istekleri kararlılıkla ret edilmiştir. Bir şantaj ve komplo projesinin yaşama geçirilmesine fırsat verilmemiştir. Bir tacize ve tecavüze maruz kaldığını iddia eden kişi derhal iddiasını ispat etmeli, konuyu yargıya taşımalıdır.” (Onur Konuralp-Hürriyet)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |