CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, bir ülkede sadece seçimlerin yapılmasının demokrasiyi ispatlamayacağını belirterek, "Kimsenin hesap soramadığı, herkesi yıldırmış, korkutmuş, teslim almış bir iktidar demokratik bir iktidar olamaz. Mısır'da da seçim var. Mübarek yüksek oylarla seçiliyordu. Seçimin olması halkın iradesinin işlediğini, halkın menfaatinin korunduğunu, haklarının savunulduğunu göstermez. Neyi gösterir? İş başındakilerin iyi tezgah kurduğunu, iyi düzen tuttuğunu" dedi.
Seçim çalışmalarına Antalya'da devam eden Deniz Baykal, gününü Korkuteli İlçesi'ne ayırdı. Antalya'ya 50 kilometre uzaklıktaki ilçede, ilk olarak CHP ilçe seçim bürosunun açılışını gerçekleştiren Baykal, daha sora Korkuteli Muhtarlar Derneği'ne geçti.
'KİM KİMİ ÜTÜYOR'
Burada konuşan Deniz Baykal, devletin ve toplumun tadının tuzunun kaçtığını söyledi. Çok sakıncalı, çok tehlikeli ayrışmalar, farklılaşmalar giderek çatışmalar ortaya çıkmaya başladığını ileri süren Baykal, iktidarın zihniyeti, anlayışı ve politikalarının Türkiye'yi bu noktaya getirdiğini savundu. Kimsenin kimseden hesap soramadığı bir korku ortamının Türkiye'ye egemen olduğunu anlatan Baykal, böylesine bir ortamda iktidarın 'Ne yapacağız?' sorusuna, 'Biz birşeyler dağıtırız, hallederiz' diye cevap verdiğini söyledi. Baykal, "Dağıtıyorsun, oyu alıyorsun. Merak ediyorum bu işte kim kimi ütüyor? Dağıtalan paketi alıp oyunu veren mi ütüyor, yoksa o paketi dağıtıp oyunu alan mı ütüyor? Millet iktidarı mı ütüyor, iktidar milleti mi ütüyor? Merak ediyorum? Çok açık değil mi?" diye konuştu.
MÜBAREK YÜKSEK OYLA SEÇİLİYORDU
Deniz Baykal, 'kimsenin hesap soramadığı, herkesi yıldırmış, korkutmuş, teslim almış bir iktidar'ın demokratik bir iktidar olamayacağını söyledi. Demokrasiyi demokrasi yapan niteliğin, halkın oyuyla iktidarın değiştirilmesi olduğunu kaydeden Eski CHP Genel Başkanı Baykal, "Eğer halkın oyuyla iktidar değiştirilemiyorsa o toplumda demokrasi var mı sorgulamak lazım?" dedi. Halkın kendi özgür iradesiyle iktidarı devam ettirdiği durumları "Başımla beraber" deyip kabul edeceğini ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
"Özgür irade nereden belli olacak? Basın özgür olacak, gazeteciler yazacak. Demokrasi işleyecek. Senin iktidarının 3'üncü, 4'üncü dönem devam etmesinin demokrasiyle bir ilişkisi var mı? Dünyanın heryerinde seçim var. Mısır'da da seçim var. Mübarek yüksek oylarla seçiliyordu. Heryerde seçim var. Seçimin olması demokrasiyi ispatlamaz. Halkın iradesinin işlediğini, halkın menfaatinin korunduğunu, haklarının savunulduğunu göstermez. Neyi gösterir, iş başındakilerin iyi tezgah kurduğunu, iyi düzen tuttuğunu, gerekeni kendi şartlarına, ülke şartlarına göre, bazen çıkar askerini jandarmasını sandığın başına koyar, bazen oy pusulası var, seçim var, partiler var gibi gözükür ama yazdırmaz, çizdirmez, hapse atar, bilmem yargıyı kontrolüne geçirir yine sonuç işlemez. Eğer halk, çıkar sağlandığı, baskı altına alındığı için iktidarı değiştiremiyorsa demokrasiden söz etmek doğru değildir."
DEMOKRASİYİ CHP GETİRDİ
Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasinin Cumhuriyet tarihinin ilk iktidar değişikliğinin yaşandığı 14 Mayıs 1950 seçimleriyle geldiğini kaydeden Baykal, 14 Mayıs'ta milletin 27 yıllık bir iktidarı oylarıyla değiştirdiğini söyledi. 14 Mayıs'tan önce yine seçimler yapıldığını aktaran Baykal, "Demokrasi yoktu" dedi. Bu sürecin ülkeyi yönetenler tarafından da istendiğini kaydeden Baykal, şunları söyledi:
"Bunu istediler, öngördüler. Dediler ki, 'Artık Türkiye buna hazırlanmalı. Millet kimi isterse iktidar gelsin. Bizi istemiyorsa da başımla beraber. Ben bunu görmek istiyorum' dedi. 'Sen kendini feda edersin, senin iktidar gider' dediler. 'Giderse gider' dedi. 'Benim için demokrasinin yaşama geçirilmesi iktidarı benim kaybetmemden daha önemlidir' dedi. 'Ben kendimi kazançlı sayarım eğer ülke demokrasiye geçerse' dedi. Bunun gereği yapıldı. Daha önceki seçimler demokratik değildi. Seçim yapıldığı halde değildi."
SEÇMENİN ELİ KOLU BAĞLI
Türkiye'de bir süredir değişimi mümkün kılacak şartlarda seçim yapılamadığını savunan Baykal, "Yani seçmenin eli kolu bağlanıyor. Torbalarla, paketlerle, kömürlerle, baskılarla, buzdolaplarıyla, bilmem koltuklarla, kanepelerle ya da başka yollarla, susturularak, konuşturulmayarak, üstü kapatılarak, konuşanı hapse eterek. Adaleti yargıyı kullanarak" diye konuştu.
KAŞARLI MANTAR SERVİSİ
CHP eski Lideri Deniz Baykal, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Korkuteli'de muhtarlarla yaptığı toplantının ardından 'Mantar Vadisi'ne geçti. Peşi sıra mantar fabrikalarının bulunduğu yerde bir fabrikanın yemekhanesine giren Baykal, sıraya girdi, tabldotla yemek aldı. Baykal yemeğini bitirdikten sonra eline servis kaşığını alarak işçilere kaşarlı mantar dağıttı. Baykal, Mantar Vadisi'nde bulunan fabrikaları ziyaret ederek üretim ve mantar sektörü hakkında bilgi aldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |