Türkiye çok ciddi bir bataklıkta debeleniyor. Uyuşturucu kabusu ve sözde din tüccarları...
Uyuşturucu kullanan yaşı, ne yazık ki 10 yaşlarına kadar düşmüş. İnternet ortamında peynir ekmek gibi satılıyormuş. Baliciler, hapçılar, kokocular, esrarcılar, eroinciler... Sokak aralarında kimi büfelerde uyuşturucu çeşitleri kolayca bulunuyormuş. Polis temizledikçe, uyuşturucu satışı başka semtlere kayıyormuş.
Güvenlik yetkilileri, baskınlarda ele geçirilen madde miktarlarını açıklamakla övünüyor. Uyuşturucu bağımlısı olanların sayısı katlanarak artıyor. Siyasetçiler daha ciddi ve çok sayıda önlem alınmasını öneriyor.
KENDİNCE HOCALAR
Ülkemizde bir başka kesim de akıldan, bilimden, mantıktan uzak bir yolu tercih ediyor. Mahalle aralarında kulaktan kulağa duydukları, sözde hocalara, kendine şeyh dedirtenlere muska yazdırıyor. Talep o kadar çok ki, önce sıraya giriyor, sonra para veriyor fiş alıyor, kimisi de ucuz diye beyazı tercih ediyor, kimi daha çabuk tutar hayaliyle pahalıya parayı yatırıyor.
Kimi cin çıkaran hoca oluyor, kimi -nasıl oluyorsa- kendince hastalık iyi ediyor. Kimi de üfürükçülük yaparak bir anlamda geçimini sağlıyor. Randevu ile muska yazan mı ararsın, okudukça sorunlara çözüm bulanı mı, "ben devletim" diye tehdit edeni mi?
TEPKİLER YÜKSELİYOR
Durum çok karmaşık ve hiç iyi değil. Kârlı bir ticaret ortamında, önüne gelen istediği gibi at oynatıyor. Bu olanlar, sadece gecekondu semtlerinde yapılmıyor. Zenginler de kendilerine birilerini buluyor.
Sonra yüksek sesle, "ülkemiz gerici kuşatmada" veya "şeriat geliyor" ya da "pırıl pırıl gençler ateist oluyor" diyenlerin tepkileri yükseliyor. Kavimler göçü gibi bir yabancı uyruklu istilasının -Afgan, Suriyeli, Pakistanlı, Afrikalı- yaşandığı, çağdaşlıktan gericiliğe evrilen bir ülke oluyoruz.
Seçimden günümüze kadar geçen süreçte, gericiliğe doğru hızla koşan bir zihniyeti izliyoruz.
KENDİ YAŞAM BİÇİMLERİ
Şeriat rejimine doğru güçlü adımların atılmasına muhalefet de sessiz kalıyor. Sokakta, metroda, parkta el ele tutuşanlara tepki gösteriliyor. Festivallere izin verilmiyor. Konserler iptal ediliyor. Cuma günü tatil olması öneriliyor. Karma eğitime birileri karşı çıkıyor. Okullarda İmamlar görev alıyor. Kamusal alanda içki yasaklanıyor. Burkalı veya çarşafla kamuda görev yapmak için nabız yoklanıyor.
Gerici ve yobaz kitleler, özlem duydukları yaşam biçimini, bu tür isteklerle gündeme getiriyor ve topluma dayatıyorlar. Sorumlular olan biteni uzaktan izlerken bıyık altından gülümsemekle yetiniyorlar.
Koca bir ülke bataklıkta yaşamak istemiyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |