Madde bağımlılığı alınan tedbirlere rağmen her geçen gün artıyor. Uyuşturucu ile mücadeleye sadece kriminal gözle bakmamak lazım. Narkotik şubenin tüm departmanlarında çok kıymetli deneyimler kazandım. Nitekim saha tecrübesi olarak AMATEM’lerde hastane polisliği yapmış biri olarak belirtmeliyim ki, uyuşturucu ile etkin mücadele sadece Polisiye tedbirlerle yürütülecek bir konu değildir.
Eğitim kurumlarına, Belediyelere, STK’lara, Medyaya, Üniversitelere ve şirketlere de çok büyük görevler düşüyor. İran’da uyuşturucu madde imal etmek ve satmanın cezası idam. Ama ülkede 10 milyona yakın bağımlı var. Demek oluyor ki, sadece olaya kriminal açıdan bakmamak gerekiyor. Farkındalık ve bilinç sağlamak birincil koşuldur.
Aileler evlatlarının bağımlı olduğunu en az iki yıl sonra fark ediyor. Aileler durumu fark ettikten sonra da nasıl bir yol izleyeceğini bilmiyor. Kaymakamlıklar ve Belediyelerde bu konuda bağımlı danışmanları görev almalıdır. Kadına şiddet uygulayan ya da kadınlarımızı katledenlerin büyük çoğunluğu madde bağımlısı. Her 10 katil ya da sanıktan 6’sı madde kullanıyor.
Maddeye başlama yaşı ülkemizde 14. Amatemler sayıca yetersiz. AMATEM’lerin iyileştirilmesi gerekiyor. Sadece ilaç vermek bağımlıyı iyileştirmiyor. Rehabilitasyon için bağımlı köyleri acilen kurulmalıdır. Pandemiden sonra madde bağımlılığı arttı. Pandeminin neden olduğu kaygı, ölüm korkusu, eve kapanma, agresyon ve diğer sebepler madde kullanımını tetikledi. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra da madde kullanımının daha da artışa sebep olacağını belirtmeliyim. Çünkü kaygı, ölüm korkusu, yalnızlık, aile fertlerinin kaybı ve diğer nedenler kullanımı artıracaktır. Önümüzdeki zamanlarda bunun yansımasını mutlaka göreceğiz. Rapora göre Türkiye’de 2019 yılında 49 milyon 857 bin kutu olan antidepresan satışı 2020’de 54 milyon 625 bin kutuya, 2021’de ise 59 milyon 641 bin kutuya yükseldi. Bu bile ülkemizin ruhsal haritasını anlatması açısında bize çok önemli bir istatistiktir.
Uyuşturucu maddeler telegram vb platformlarda nasıl pazarlanıyor?
Çok değil, kısa bir süre önce illegal hizmet ve online kaçakçılık eylemleri, adına dark web denilen internetin gizli ve büyük ölçüde izi sürülemeyen derinliklerindeki karanlık ağda gerçekleştiriliyordu. Dark web sitelerini sıklıkla ziyaret eden kişiler, sunulan anonimlikten nasıl yararlanabileceklerini biliyor ve çoğu zaman yasal yaptırımdan kaçınmayı başarabiliyordu. Geldiğimiz noktada yasadışı oluşumlar ve sunulan ürünler telegram başta olmak üzere diğer sosyal medyada gerçekleşiyor. Ancak geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde bu durum hızla değişti. Günümüzde yasa dışı ürünlerin ve hizmetlerin, suç piyasasının büyük kitlelere ulaşabildiği ve resmi makamların yalnızca izlemekle kaldığı sosyal medyada açık bir şekilde popülerleştiği görülüyor.
Yasadışı iş yapanların gizliliğe daha fazla önem vermesi ile birlikte büyük popülerlik kazanan Telegram; ücretsiz, açık kaynaklı ve bulut tabanlı bir anında mesajlaşma platformu.
Üzülerek belirtmeliyim ki Telegram gruplarına birkaç saniye içerisinde rahatça ulaşılabiliyor. Korku ve endişe verici kısmı ise bu bilginin ulaştığı insan sayısı. Bu yeni karanlık pazarı büyük bir topluluğa sunan grupların yüz binlerce üyesi bulunuyor.
Telegramı cazip kılan unsur uyuşturucu satıcılarına yönelik sağladığı ‘anonimlik ve gizlilik’ özelliği. Satıcıların ve kullanıcıların kişisel verilerini gizlilik içinde sakladıkları için Telegram uygulaması sadece ülkemizde değil tüm dünyada rağbet görmeye başladı.’ Yakındaki insanı bul’ özelliği ile telegram grubunda belirli ilgi alanlarına göre 200 bin kişiye kadar büyük sohbet gruplarına ulaşabilmek mümkün. ‘Gizli sohbet’te konuşmalar Kendi kendini imha eden mesaj özelliği. Telegram da sistem şöyle işliyor: Bağımlı adresini bildirerek uyuşturucu talep ediyor. Kanala üye olan torbacılar da kullanıcıların isimlerini kimlik yoluyla veya çeşitli kişilerin kefil olmasıyla teyit ederek süreci başlatıyor. Bağımlılar ve tacirler fiyatta anlaşma sağlayınca uyuşturucu maddeler elden, kargo, otobüs veya kurye yoluyla teslim ediyor. Tacirler, uyuşturucu maddeleri çeşitli nesnelerin içine gizliyor. Kanallar üzerinde en yoğun satılan madde metamfetamin. Metamfetamin ‘Metin Amca ve Metin Amca Online’ gruplarında, uyuşturucu satışı yapılıyor.
Siber suçlular Telegram ve diğer hizmetlerin sağladığı gizlilik avantajını kendi lehlerine kullanıyor. Ele geçirilmemek ve kaçınmak için kullanılan özel ağlar (VPN) ve diğer araçlar sayesinde Telegramı kötü amaçlarla kullananların izini sürmek neredeyse imkânsız. Cihazların ele geçirilmesi durumunda bile mesajların yok olma özelliği ve diğer bilinen teknikler sayesinde cihazlarda yeterli veya elle tutulur herhangi bir kanıt ele geçemeyebiliyor.
Sağlıklı bir siber güvenlik için mesajların şifrelenmesi ve gizliliğin korunması şart. Telegram, sosyal medya etiketlerinde aranması muhtemel olmayan bazı anahtar kelimeleri filtreleyebilir ve de filtrelemiştir. Şimdiye dek görünen de budur.
Gizlilik ve saklanma imkân sunan Kanallar, gölgelerde kalmak ya da suç ve suç unsuruna karışanların her zaman favorisidir.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE RAKAMLAR
Uyuşturucu ile mücadeleye ayrılan rakam 2021 yılı kamu harcamaları, 2020 yılına oranla Yaklaşık %27,2 artışla 2 milyar 340 milyon 421 bin 544 Türk Lirası olarak gerçekleşmiştir. KAYNAK: Türkiye Uyuşturucu raporu.
2020 yılında olduğu gibi 2021 yılında da pandemiye rağmen olaylara müdahale ve şüpheli yakalamalarında artış eğilimi sürmüştür. Güvenlik güçlerimizce Türkiye genelinde 2020 yılında 159.268, 2021 yılında ise %35,5 artışla 215.771 olaya müdahale edilmiştir. Bu olaylarda bir önceki yıla göre %27,2 artışla 294.604 şüpheli yakalanmıştır.
174.506 olayın (%80,9) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak (TCK m.191),
36.038 olayın (%16,7) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188),
4.677 olayın (%2,2) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet,
357 olayın (%0,2) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/ özendirme
(TCK m.190),
193 olayın (%0,1) ise 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında gerçekleştiği görülmektedir. Türkiye’de 2021 yılında yakalanan 294.604 şüphelinin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde; 224.292 şüpheliye (%76,1) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/bulundurmak (TCK m.191), 64.694 şüpheliye (%22) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188), 5.011 şüpheliye (%1,7) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet, 398 şüpheliye (%0,1) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190), 209 şüpheliye (%0,07) 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında işlem yapıldığı görülmektedir. 2021 yılında Türkiye’de gerçekleşen 14.924 olayda 22.202 kg (bir önceki yıla göre %61,1 artış) eroin ele geçirilmiştir.
Türkiye’de 2021 yılında 62.321 esrar ve skunk olayı gerçekleşmiştir. Bu olaylarda 84.013 şüpheli yakalanmış ve 64.125 kg esrar ve skunk maddesi ele geçirilmiştir.
Türkiye’de 2021 yılında 2.961 kokain olayı gerçekleşmiştir. Bu olaylarda 4.714 şüpheli yakalanmış ve 2.841 kg kokain ele geçirilmiştir. Bu rakam şimdiye kadarki en yüksek miktardır.
2020 yılında şimdiye kadarki en yüksek miktar olan 214,6 ton kokain AB ülkeleri, Türkiye ve Norveç tarafından ele geçirilmiştir.
2020 yılında yaşanan COVID-19 pandemisine rağmen kokain üretimi ve kaçakçılığı rekor düzeyde devam etmiştir. 2020 yılında 1982 ton kokain üretimi ile birlikte 2019 yılına göre %4,5 artışla küresel boyutta 1.424 ton kokain ele geçirilmiştir (UNODC, 2022’a, s. 15).
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |