Anaokulunda aşçı olarak çalışan 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, boşandığı 24 yıllık eşi Yalçın Özalpay tarafından geçen yıl ekim ayında, Odunpazarı ilçesindeki Atatürk Bulvarı'nda başına satırla vurularak, öldürüldü. Yakalanan Özalpay, tutuklanarak, cezaevine koyuldu.
Ayşe Tuba Arslan’ın saldırıdan önce eski eşi hakkında 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ve 1, 2 ve 6 aylık uzaklaştırma kararları aldırdığı ortaya çıktı.Hakkında ‘Tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Yalçın Özalpay’ın yargılamasına Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşmaya tutuklu sanık Özalpay cezaevinden, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Mahkeme salonunda ise Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan, annesi Meral Sondikme, kadına şiddetle mücadele derneklerinin temsilcileri, CHP Eskişehir milletvekili Jale Nur Süllü ve CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer hazır bulundu.
Duruşmada dinlenen görgü tanıkları, Yalçın Özalpay’ın, Ayşe Tuba Arslan’ı sokakta yaklaşık 100 metre kovaladığını ve elindeki satırla başı ile boynuna vurduğunu anlattılar.
SATIR VE BIÇAK TAŞIMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI
Daha sonra mütaalasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanığın eski eşini sürekli takip ederek tehdit ettiğinin tanık ifadelerinde yer aldığını bildirerek, Yalçın Özalpay’ın yanında bıçak ve satır taşımasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu kaydetti. Sanığın saldırıda hayati tehlike yaratabilecek bölgeleri tercih ettiğini, bu nedenle de haksız tahrik indirimi uygulamayacağını ifade eden savcı, Özalpay'ın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
‘HAKARET EDİP YÜZÜME TÜKÜRDÜ’
Mütalaaya karşı savunma yapan Yalçın Özalpay ise eski eşini asla takip etmediğini söyledi. Özalpay, “Maktül 5-6 seneden beri eskort olarak çalışıyormuş. Ben onun bu şekilde çalıştığını öğrenince evden ayrıldım. Ben onu takip etmedim, kesinlikle öldürmek için plan yapmış, tasarlamış değilim. Bana hakaret etmesi ve yüzüme tükürmesi nedeniyle satırla ayağına vurdum, sonrasını hatırlamıyorum.Kesinlikle tasarlama yok” dedi.
Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı erteledi.
DURUŞMADAN SONRA GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Duruşma sonunda Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan, annesi Meral Sondikme gözyaşlarına boğuldu. Avukatlarıyla birlikte adliye önünde açıklama yapan anne Meral Sondikme, “Ayşe Tuğba, öz kızım, 11 Ekim'de paramparça edilerek öldürüldü. Kızım 44 gün sonra hayatını kaybetti. Ayşe Tuğba'sız yaşamak istemiyorum. Kızım cinayetle öldürüldü ama millet cezasını düşürmeye çalışıyor. Kızım gitti gelmeyecek biliyorum ben” dedi. Baba Serdar Arslan ise, sanık Yalçın Özalpay’ın kızına karşı çirkin iftiralarda bulunduğunu belirterek, “Namus kavramı bu kadar basit değil. Hiç kimse namusunu cebinde taşımıyor. Kadın cinayeti işleyen katiller hep bunu ön plana çıkartıyor. Kanundan yararlanabilmek için yalanlar söylüyorlar. Ben kızımın namusu ve şerefine canımı feda ederek, kefilim. Sözde kızım beş senedir eskortluk yapıyormuş. Böyle bir şey olması imkansız, yedi sülalemde böyle bir şey yok. Ben böyle bir lekeyi hiçbir zaman taşımam ve kabul etmem. Kızım cinayete kurban gitti. Tasarlanarak öldürüldü yavrum” diye konuştu.
İNDİRİMSİZ CEZA TALEBİ SEVİNDİRİCİ
Arslan ailesinin avukatlarından Pınar Çelik Arpacı, savcının tahrik indirimi istememesinin
sevindirici olduğunu belirterek, “Böyle bir mütalaanın örnek olması gerektiğini düşünüyoruz. Mahkemenin bu mütalaaya uygun bir karar vererek kadın cinayetlerinin son bulmasını istiyoruz” dedi.
Avukat Heval Yıldız Karasu da katillerin, kadının namusuna söz söyleyerek, kurtulmayı hak gördüklerini ifade ederek, “Bu hakkı onlara veren ilgililerden şikayetçiyiz, çünkü öyle bir hakları yok bu katillerin. Namus artık bu ülkede cinayetlerin bir bahanesi olamaz. Bu anlayışı artık mahkemelerimizde görmek istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Duruşmayı izleyen CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ise koronavirüs sürecinde bile kadın cinayetlerinin devam ettiğini ifade ederek, “Ayşe Tuğba Arslan defalarca savcılık tarafından İstanbul Sözleşmesi yasaklamasına rağmen uzlaşmaya taşındı. Oysa ki İstanbul Sözleşmesi uzlaşmayı bu konuda yasaklıyor. Çünkü şiddet gören ve şiddeti uygulayanı aynı ortamda bulundurmayı yasaklıyor. Tüm bunların uygulanmayışının sonucu olarak Ayşe Tuğba Arslan canice katledildi. Hepimizin maskelerle bulunduğu Covid-19 sürecinde bile kadınlar şiddet gördü, kadınlar yine mağdur oldu. Kadınlara yönelik bu şiddete 'dur' demek için gerekenlerin yapılması talebini buradan haykırıyoruz” dedi.
Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU-Ali Naki ERDOĞAN/ESKİŞEHİR,(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |