Avukat Eftal Tuğral, 2010 yılı sonlarında yanında haciz memuruyla birlikte haciz işlemi için Yeşilbahçe Mahallesi'ndeki Uğur Çetin adlı borçlunun evine gitti. Çetin'in olmadığı anlaşılınca evdeki arkadaşıyla görüşen Avukat Tuğral, gün içinde bir miktar ödeme yapılırsa haciz işlemini durdurabileceklerini belirtti. Arkadaşının aradığı Uğur Çetin, telefonun hoparlörünün açık olduğundan habersiz Avukat Eftal Tuğral'a küfür yağdırdı. Çetin, haciz işlemi yaptırmayacağına dair tehditler savurdu. Bunun üzerine olay yerine polis çağıran Avukat Tuğral, Uğur Çetin'den şikayetçi oldu ve bunu da haciz tutanaklarına işletti.
Antalya 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanan Uğur Çetin'in, bu arada hırsızlık suçundan hüküm giydiği de belirlendi. 2 yıl süren yargılama sonunda dünkü karar duruşmasına, Uğur Çetin katılmadı. Avukat Tuğral'ı ise 8 avukat temsil etti.
Tuğral'ın avukatları, müvekkilleri kamu görevini yerine getirdiği sırada tehdit ve hakarete uğradığını, kamu görevlisi olarak kabul edilerek ceza verilmesini talep etti. Çetin'in avukatı Adnan Peker ise "Avukatın haciz mahallinde bulunması bir kamu görevi değildir. İcra işlemleri yargı faaliyeti değildir. Müşteki avukat görevli olsa dahi yapılan işlem yargı görevinde değildir" dedi.
CEZAYI ERTELEMEDİ
Mahkeme Başkanı Çavuş Asan, avukatın kamu görevini yerine getirdiğini belirterek, 'görevli memurun görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit ederek görevini yaptırmamak için direndiği' gerekçesiyle Uğur Çetin'e 2 yıl hapis ve 'kamu görevlisine hakaret etmek' suçundan 1 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme Başkanı Asan, daha önceden sabıkası olan Çetin hakkında hiçbir indirim yapmadığı gibi, cezasını da ertelemedi.
Sanık Uğur Çetin'in avukatı Adnan Peker, kararı temyiz edeceklerini dile getirdi.
ÖRNEK BİR KARAR
Avukat Eftal Tuğral, mahkemenin verdiği karardan memnun olduğunu belirterek, "Hakim örnek bir karar vermiştir. Hakim ayrıca sanığın pişmanlık göstermemesini de dikkate almıştır" dedi. Avukatlık mesleğinin bir kamu görevi olduğunu dile getiren Eftal Tuğral, "Hacizde de duruşmada da herhangi bir toplantı esnasında da yaptığımız iş kamu görevidir. Bu kararın Türk kamuoyunda hem vatandaşlar açısından bir örnek teşkil etmesi gerekir, hem de meslektaşlar açısından da bu tür durumlarda haklarını savunmaları gerektiğini düşünüyorum" dedi.
'AVUKATLIK MESLEĞİ KAMU GÖREVİDİR'
Daha önce Yargıtay'ın 'avukatın haciz mahallindeyken kamu görevi ifa etmediğine' ilişkin kararları olduğunu kaydeden Tuğral, "Bizi mutlu eden Yargıtay üyeleri bu düşüncelerinden döndü. Bunun üzerine mahkemenin verdiği karar 'avukatlık mesleği bir kamu görevidir ve vatandaşlar avukata hakaret ederse, tehdit ederse bu derecede ciddi cezalar alır' anlamına geliyor" diye konuştu.
BARO: AVUKAT HASIM DEĞİL
Antalya Barosu Başkanı Alper Tunga Bacanlı, baro olarak davayı başından itibaren takip ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Vatandaşlarımızın buradan algılaması gereken husus avukat kamu görevini ifa ediyor, vatandaşlarımızın hasmı değil. Vatandaşlarımız herhangi bir davanın tarafı olabilir, icra dosyasının borçlusu olabilir. Hiçbir şekilde avukatı hasım olarak görmemeleri gerekir. Bu bilinçte olunmadığı için, bu tip üzücü ve bizim için de elem verici hadiseler yaşandığında bunun yasal karşılığı da vatandaşlar nezdinde son derece ağır ve ciddi sonuçlara yol açıyor. O itibarla avukatın bir kamu görevlisi olduğunu, devletin memuruna görevinden dolayı işlenen fiillerin aynı şekilde avukatları da kapsadığını vatandaşlarımızın bilmesini arzu ediyorum. Siz yargı görevini yerine getirenlere karşı hakaret, tehdit, direnme suçunu işlediğiniz zaman bunun yaptırımının da son derece ağır olacağını da bu kararla görüyoruz."
Teslime TOSUN- Özgür ÖZTÜRK/ ANTALYA, (DHA)